SENDİKA
Alan Değişikliği Yapan Öğretmenlere Geri Dönüş Hakkı Verilmelidir
Hayat bazen insanları seçim yapmak zorunda bırakır. İstenir olan sağlıklı koşullarda, sağlıklı kararlar almaktır. Ancak her zaman süreç böyle işlemiyor. Bundan yaklaşık 5-6 yıl önce bakanlığımız, atama branşı lise matematik, fizik, kimya, tarih, coğrafya vs olan ilköğretim okulların da görevli olan öğretmenlere branş değiştirip, ilköğretim öğretmeni olmalarını dile getiren yazıları okullara gönderdi. Buraya kadar her şey normal, olması gerektiği gibi, bizce de sınıfsal kadrolaşmak adına önemli. Normal olmayan, ilköğretim branşına geçmezsen, ilin sınırları içinde herhangi bir ortaöğretim okuluna resen gönderirim dayatmasıydı. Bu öğretmenlerce resmen tehdit olarak algılandı. Bakanlık sanki o ana kadar atadığı öğretmenin branşını bilmiyor, bitirdiği okulu bilmiyor, sanki öğretmen atanmak için gizlemiş. Bu noktada da fatura öğretmene kesilmeye çalışılıyor. Gelinen aşama da bazı öğretmenler tehdit altında branş değiştirirken, bazıları riski göze alıp branş değiştirmediler. Şöyle bir düşününce, yapılmak istenene, branşlaşmaya, uzmanlaşmaya bizimde itirazımız yok. Yanlışlık uygulama yönteminde.
Üzücü olan 2012-2013 öğretim yılına gelindiğinde değişen bir durumun olmaması. 4+4+4 ün nasıl uygulanacağı tartışılırken, norm fazlasına çıkan veya çıkma ihtimali olan öğretmenlerin durumu net değilken, bir branş değişikliği furyası daha başladı. Bu öğretim yılının başında da yine müthiş bir bilgi kirliliği, kaos ortamı hakimdi. Bakanlık norm fazlası öğretmenleri önce eğitim bölgesi içinde, sonra il merkezi içinde, sonra da il sınırları içinde değerlendireceğini belirtti. İl sınırları içinde puanı en düşük olandan başlamak kaydıyla resen atama yapılacağı duyuruldu. Bazı iller çalışmayı hemen uygulamaya koyarken, bazıları farklılık arz eden uygulamalar yürüttüler. Öğretmenlerin kaygı düzeylerini yükselten bu açıklamalardan sonra, kısıtlı bir zaman aralığında branş değişikliği açarken, eğitimcilerin akıl karışıklığını giderecek açıklamaların yapılmaması, sağlıklı karar almada öğretmenleri zor durumda bırakmıştır. Bu durumdan bazı öğretmenler branş değiştirerek kendileri için yeni bir sayfa açarken, bazı öğretmenlerin yeni branşlarına adapte olamadıkları için, başta kendileri olmak üzere, öğrenci ve velilerine hayal kırıklığı yaşatmışlardır.
Bu işin çocuk oyuncağı olmadığının, kimsenin zorla bir yerlere getirilmediğinin gerçekleri tarafımızca da kabul edilmektedir. Ama riskli bir ortamda, tedirgin edilmiş eğitimcilerin bu ülkeye ne verebileceğini de hesap edemiyoruz. Ankarada sınıf öğretmeni bir bayan yaşadığı resen atanma tehdidi karşısında, zihinsel engelliler öğretmenliği branşına geçiyor. Aradan geçen yılların da etkisiyle, kullanılmayan bilgilerin unutulacağı gerçeğine istinaden ne yeni öğrencilerine, nede velilerine gereken katkıyı veremiyor. Buna istinaden içine girdiği sıkıntılı ortam bir de öğretmenin psikolojisinin bozulmasına sebep oluyor.
Bir sefere mahsus olmak üzere alan değişikliği yapmış eğitimcilere geriye dönüş için (tüm zorluklarına rağmen), bir çalışmanın yürütülmesi, hem öğretmenler adına, hem de bu öğretmenlerin dersine girdiği öğrenci ve velileri adına yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda bir kamuoyunun oluşmuş olduğu tarafımızca da gözlemlenmektedir. EKSEN-Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası olarak Sayın Bakanında, yazın bu konuda bir çalışmanın yapılabileceğinin sinyallerini vermiş olmasını öğretmenler adına ümit verici olarak gördüğümüzü ifade ederek, konuyu yakından takip ettiğimizi ve edeceğimizi belirtiyoruz.
MUSTAFA GÜÇLÜ
EKSEN GENEL BAŞKANI