SENDİKA
Alan Değişikliği Davasında Kazanım
AES Hukuk Sekreterliğimiz alan değişikliği konusunda da hukuksal olarak öğretmenlerin yanında olmaya devam edecektir.
Danıştay İkinci Dairesi de alan değişikliğinde ortaya koyduğumuz yasal gerçekleri bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay kararı sonrası üyemizin atamasını menteşe ilçesinde asıl alanına uygun bir okula gerçekleştirmiştir.
Danıştay İkinci Dairesi, Artvin İli Merkez Mesleki Eğitim Merkezinde “ Metal teknolojisi Öğretmeni” olarak görev yaparken; 2012 yılında eş özrüne dayalı olarak il dışı atama isteyen davacının bu isteği norm açığı bulunmadığı gerekçesi ile reddi üzerine eşinin yanına atanabilmek ve aile birliğinin parçalanmasını önlemek amacıyla, alan değişikliğiyle yoluyla il dışı atama olanağından yararlanmak istemiştir. Muğla’nın Ula ilçesindeki bir ortaokulda “Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni” olarak atanan üyemiz, atandığı okulda norm fazlası olduktan sonra alan değişikliği işleminin iptali ile eski alanına atanmak üzere yaptığı başvurunun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından reddi üzerine açılan iptal davasında Muğla 1. İdare mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararını Danıştay esastan bozdu.
Danıştay yerel mahkeme kararını, esasta oy birliği ile gerekçede ise oy çokluğu ile bozmuştur. Çoğunluğun gerekçesinde; işlem tarihinde geçerli olan 07/07/2009 Tarih ve 80 Sayılı Talim ve Terbiye Kurulu kararının eki (10/10/2012 Tarih değişik) Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Öğretmen Olarak Atanacakların Atamalarına Esas Olan Alanlar İle Mezun Oldukları Yükseköğretim Programları ve Aylık Karşılığı Okutacakları Derslere İlişkin çizelgede Teknoloji ve Tasarım alanına atanabilmek için “Metal Teknolojisi Öğretmenliği” alanın kaynak teşkil etmediği vurgulanmış ve esasen davacının “Teknoloji ve tasarım Öğretmenliğine” hiç atanmaması gerektiği için alan değişikliği işlemini hukuka aykırı olduğu, asıl alanına (Metal Teknolojisi alanına) dönmek için yaptığı başvurunun bu gerekçe ile kabulü gerekirken reddi yoluna gidilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir. Danıştay 2. Dairesi çoğunlukla bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yolunda karar verilmiş olmasını da hukuka aykırı bulmuş ve mahkemenin kararını bozmuştur.
Diğer iki Danıştay üyesi ise esasen davacının işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Talim Terbiye Kurulunun 80 sayılı kararı ile MEB Öğretmenlerinin Atanma ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 44. Maddesi uyarınca “Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni” olarak atanmasına hukuken olanak bulunmadığını tespit ettikten sonra, davacının eşinin zorunlu atamaya tabi memurlardan olması nedeniyle eş özrüne bağlı il dışı atama isteğinin 657 sayılı DMY uyarınca yürürlüğe konulmuş olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin 9. Maddesi gereğince norm açığı bulunup bulunmamasına bakılmaksızın Muğla iline yapılması gerekirken davacının bu yöndeki isteğinin reddinde ve mahkemenin yanlış değerlendirme ile davayı reddetmesinde hukuksal isabet bulunmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasının gerektiğine karar vermiştir.
Çoğunluk ve azınlıkta kalan üyeler farklı gerekçeler ile kararın bozulması gerektiğini ifade etmişlerdir. Hangi gerekçeye dayanılırsa dayanılsın aile birliğinin parçalanmaması amacıyla, kendi serbest iradeleri dışında alan değişikliğine zorlanan ve başka alanlara atanmak suretiyle eşlerinin bulunduğu ile atanan öğretmenlerin alan değişikliği suretiyle asıl alanlarına atanma isteklerinin Milli Eğitim Bakanlığınca yerine getirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. Maddesi uyarınca TC’nin hukuk devleti olduğunda kuşku bulunmadığına göre, Bakanlık hukuka uygun davranmak ve bu suretle alan değişikliği isteyen öğretmenlerin istekleri doğrultusunda işlem tesis etmek ve öğretmenleri asıl alanlarına atamak zorundadır.
ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI HUKUK SEKRETİRLİĞİ