SENDİKA
Akademisyenlere Zam Tamam, Sıra Diğer Çalışanlarda
Akademik personelin maaşlarında önemli düzeyde iyileştirme öngören kanun tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kanunda yapılan değişiklikle, uzman, çeviri ve eğitim öğretim planlamacısı ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında bulunan öğretim elemanlarının da akademik teşvik ödeneğinden yararlanması sağlandı.
Türkiye Kamu-Sen olarak, yıllardır maaşlarının iyileştirilmesini bekleyen akademik personelin teşvik ödeneğinden yararlanmasını sağlayan kanunun genel kuruldan geçmesini memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Ancak diğer tüm memurlar için Türkiye Kamu-sen olarak istediğimiz %12 ek zammın da mutlaka değerlendirilmesi gereklidir.
2013 yılında yapılan toplu sözleşmenin bütün kamu çalışanlarını mağdur ettiğini her platformda dile getirdik ve enflasyon farkını dahi alamayan çalışanlarımızın maaşlarının, daha ellerine geçmeden eriyip yok olduğunu belirttik. Doğalgaza, elektriğe, temel gıda maddelerine, benzine yapılan son zamlar enflasyon farkının verilmesini dahi yetersiz hale getirmiştir. Bu nedenle Konfederasyon olarak bütün kamu çalışanlarına ek zam verilmesini talep ediyoruz.
Toplu sözleşmenin mağduru sadece hakim, savcı değildir. Basiretsiz bir sendikanın elinde hak gaspına uğrayan, maaşları eriyip yok olan diğer kamu çalışanları da maaşlarının iyileştirilmesini bekliyor. 2014 yılının ilk 10 ayı itibarı ile resmi enflasyon %8,45 olmuş, yalnızca memurların değil, emekli, dul, yetim, işçi ve asgari ücretlinin maaşları da enflasyon karşısında kuşa döndü. Bu iki aylık dilimde Hükümetin bile en iyi tahminiyle %1 enflasyon daha oluşacak ve yıl sonunda enflasyon %9,4’ü bulacaktır. Bu durumda ortaya çıkan zarar da artmaya devam edecektir.
Hal böyle iken, hükümet yetkilileri bilhassa Maliye Bakanı Mehmet Şimşek fütursuzca yaptıkları açıklamalarla sadece kendilerini komik duruma düşürmektedirler. Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, memur maaşlarının erimediğini iddia ederek, enflasyon farkının da yapılan toplu sözleşme gereği kamu çalışanlarına ödenmeyeceğini söylemişti.
Sayın Bakan da gayet iyi bilmektedir ki, 175 TL’lik brüt maaş artışının ele geçen ücretlere net yansıması yalnızca 123 TL olmuştur. Bu tutarın en düşük memur maaşına yansımasının %8,3 olması için en düşük dereceli memur maaşının 1482 TL olması gerekmektedir. Bilindiği üzere 2014 yılında memurlara 123 TL dışında başka hiçbir artış yapılmamış, aile yardımı, çocuk parası, ek ders ve nöbet ücretleri ile ek ödeme rakamları da yükselmemiştir. Bütün bunlar hesaba katıldığında kamu görevlilerine ortalama olarak ödenen aile yardımı ve çocuk parası da dâhil en düşük memur maaşı 2013 yılı sonunda 1753 TL dolayındadır. Buna göre 123 liralık zam, en düşük dereceli memur maaşında %7’lik bir artış anlamına gelmektedir. 2014 yılı zammının yine sosyal yardımlar dahil edildiğinde ortalama 2400 TL olan memur maaşına yansıması ise %5,2 olmuştur.
Vatandaştan toplanan vergilerle yaptırılan saraylar, alınan uçak bir tarafta; borç harç içinde yaşayan, maaşlarına nereye yettireceğini bilemeyen kamu çalışanları diğer taraftadır. Hükümet yetkilileri bu manzarayı görmezden gelemez. Sadece hakim, savcı ve akademik personele maaş iyileştirmesi yaparak diğer çalışanlarımızı görmemek için kafasını kuma gömemez. Devlet yönetmek, çalışanları arasında ayrım yapmayı değil, aksine bütünü düşünerek hareket etmeyi gerektirir. Aksi toplumda infiale yol açar.
Bütün bu sebeplerle, yapılan zammın akademik personele hayırlı olmasını diliyor, talebimiz olan ve en düşük devlet memuru maaşında 201 TL, ortalama memur maaşında 262 TL zam anlamına gelen %12 ek zam talebimizin bir an önce hayata geçmesini istiyoruz.
İsmail KONCUK
KAMU-SEN GENEL BAŞKANI