SENDİKA
Akademisyenlerden Soruşturmalara Karşı Okuma Eylemi!
18 Mart Salı günü, 12.30‘da Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü`nde gerçekleştirilen eylemde yapılan açıklama metni:
Üniversiteler toplumların geleceğini inşa eden insanları yetiştiren kurumlardır. Evrensel bilgiyi harmanlayarak insan, toplum ve doğa yararına bilgi üretimi yapmak üniversite bileşenlerinin temel görevidir. Bu görev ancak öğrencinin ve hocanın özgür bir şekilde tartışabilmesi sayesinde gerçekleşebilir. Öğrencilerine ve topluma tartışmayı öğreten üniversite, demokrasiyi besleyen en önemli kaynaktır.
12 Eylül 1980 darbesinden bu yana tüm partilerin YÖK`ü kaldırma sözü verip iktidara geldikten sonra unutmaları manidardır. Günümüz YÖK sistemi akademik özgürlüklerin önünde bir engel olmaya devam ederken Gezi Direnişi sonrasında demokratik özgürlüklerin de önünde engel olmaya başlamıştır. YÖK disiplin yönetmeliği hem öğrencilerin hem de öğretim elemanlarının Anayasa ve Uluslararası Anlaşmalarla teminat altına alınmış olan protesto hakkını engellemeye yönelik maddeler içermektedir.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde Eğitim-Sen üyesi 11 araştırma görevlisi hakkında 4-5 Haziran KESK grevine katıldıkları gerekçesiyle açılan hukuksuz soruşturmalar bunun bir örneğidir. Söz konusu bu soruşturmalarda sekiz üyemize iki yıl kademe durdurma cezası, iki üyemize de görevden çekilmiş sayılma cezası verilmiştir. Dün itibariyle Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki 4 üyemize de benzer gerekçelerle soruşturmalar açılmış ve bu arkadaşlardan ikisi hakkında "meslekten çıkarma" cezası talep edilmiştir. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversitede benzer baskılar yaşanmaktadır. Eskişehir İlinde de Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi çalışanı ve Eğitim-Sen üyesi dört öğretim elemanına ve 60 öğrenciye 12 Eylül, ODTÜ ve Ahmet Atakan protestolarına katıldıkları için soruşturmalar açılmıştır. Osmangazi Üniversitesi`ndeki bir üyemize bir yıl kademe durdurma, bir üyemize de kınama cezası verilmiştir.
Ayrıca, dün itibariyle Bartın`da Eğitim-Sen üyesi iki öğretmene Gezi Direnişi`ne destek verdikleri için ‘meslekten men` cezası verilmiştir. Eskişehir`de ve tüm Türkiye`de yüzlerce öğretmen hakkında benzer soruşturmalar açılmıştır. Açılan soruşturmalar sadece Eğitim-Sen üyelerini değil KESK`e bağlı diğer sendika üyelerini de hedeflemektedir.
İktidarın intikam ve gözdağı yaratmak için hedef seçtiği üyelerimize tüm örgütümüz sahip çıkmaktadır. Gerek maddi gerekse hukuki süreçlerde kararın durdurulması için dava açılacak, AİHM de dâhil tüm yasal yollar kullanılacaktır.
Bizler Anadolu ve Osmangazi Üniversiteli Eğitim Sen üyeleri olarak bu anti-demokratik durumu ve baskıları protesto ediyoruz. Bize ve öğrencilerimize yapılan bu baskılara bilimle karşılık veriyoruz. Bilimi ve okumayı tercih ettik. Okuyoruz, çünkü akıl her zaman silahtan güçlüdür. Okuyoruz, çünkü akıl sevgimiz sadece unvanımızla sınırlı değil. Ülkemizi, coğrafyamızı, öğrencilerimizi ve halkımızı çok seviyoruz. Okuyoruz, onlar için bilgi üretmeye ve var olmaya devam edeceğiz. Okuyoruz, okuyan insan adaleti ve iyiliği emreder. Okuyoruz, eğitimi karanlık odaklara ve kafalara teslim etmeyeceğiz çünkü Ortaçağda kiliseye teslim olmayan laik akademisyenlerin mirasını benimsiyoruz. Okuyoruz, tıpkı öğrencimiz Ali İsmail Korkmaz gibi okumayı seviyoruz.
Bugün aynı zamanda, öğrencimiz Ali İsmail KORKMAZ`ın doğum günü. Ali İsmail`i, Berkin`i ve "Devlet dersinde öldürülen" tüm çocukları sevgi ve özlemle anıyoruz. Sokakların çocuklara özgürlük sunduğu bir ülke özlemi ile okuma eylemimizi başlatıyoruz.
Yaşasın Okumak…
Yaşasın Eğitim-Sen ve KESK`in Örgütlü Mücadelesi…
YÖK ve Disiplin Yönetmeliği Kaldırılsın…
Soruşturmalar Durdurulsun…
Yaşasın Bilimsel, Demokratik, Laik Eğitim…