SENDİKA
Aday Öğretmen Nasıl Kadrolu Öğretmen Olacak?
6 Şubat 2015 Cuma günü 15 bin aday öğretmen Milli Eğitim Bakanlığında göreve başlamıştır. Öncelikle göreve başlayan aday öğretmen arkadaşlarımıza hayırlı uğurlu olsun, diyor sınıflarının kapısını her şeye rağmen mutlulukla açmalarını diliyoruz Aramıza Hoş geldiniz.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 55., 56., 57., 58. Maddeleri aday memurun memuriyete geçişini düzenlemektedir. 55.madde de şu şekildedir: “Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahara sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır.”
6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5. Maddesinde “Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar.” denilmektedir. Yine 5. Maddenin son fıkrası şu şekildedir: Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun aday memurluk ile ilgili hükümleri saklıdır.”
Son fıkra ile aday öğretmenler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun güvencesi altında idiler. Ancak Hükümet 26/11/2014 tarihli ve 29187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6569 Sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24 üncü maddesinde “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun aday memurluk ile ilgili hükümleri aday öğretmenler hakkında uygulanmaz” demiştir.
657 sayılı kanunun 55. Maddesinde aday memurlar temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tabii tutuluyordu. Burada başarı olan aday memurlar memurluğa hak kazanıyorlardı. Bu madde aday öğretmenler içinde uygulanmaktaydı. 6569 sayılı kanunun 24. Maddesi ile aday öğretmenlere 657 sayılı kanunun 55. Maddesiuygulanmayacaktır.
Peki aday öğretmenler nasıl öğretmen olacaktır? 6528 sayılı kanunun 5. Maddesinin ilk fıkrasınında “Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar” denilmektedir.
Yani aday öğretmen en az bir yıl okulda çalışacak. Daha sonra performans değerlendirilmesine göre başarılı olanlar yazılı ve sözlü sınava gireceklerdir.
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki performans değerlendirmesi neye göre yapılacaktır? Okul müdürü mü değerlendirecek yoksa okuldaki diğer öğretmenler mi değerlendirecek, belli değil.
Bu performans değerlendirmesine ilişkin MEB mutlaka bir yönetmelik hazırlamak zorundadır. Yönetmelikle de performans kriterlerini belirtmek durumundadır. MEB’in bu yönetmeliği 7 Haziran seçimlerinden sonra yürürlüğe koyacağı söylenmektedir.
Daha da önemlisi MEB’in Performans değerlendirmesi öğretmeni güvencesiz çalıştırmanın yolunu açmıştır.
Performans değerlendirilmesini geçen aday öğretmen bu sefer yazılı sınava girecektir. Yazılı sınavda ne sorulacak, kimse bilmiyor. MEB aday öğretmenleri KPSS’den yüksek puan almış adaylar arasından seçmiştir. Neyin yazılı sınavıdır bu? MEB’ in yazılı sınav yapması demek bu 15 bin aday öğretmenin sınavı geçmek için kurslara gitmesi demektir. Böylece yeni bir kurs türü daha ortaya çıkmış oldu. Şimdiden hükümete hayırlı uğurlu olsun. Olmazsa hayrını görün o zaman. Birilerine fazlaca dokunacaktır elbet.
Son olarak da bir sözlü sınav var. Sözlü sınav 6528 sayılı kanunun 5. Maddesinin 3. Fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir: “Uygulanacak olan sözlü sınavda aday öğretmenler;
- Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
- İletişim becerileri, öz güveni ve ikna kabiliyeti,
- Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
- Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri,
yönlerinden Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir.”denilmektedir.
Yukarıda bahsedilen durum temel iletişim becerilerini ölçmektedir. Aday öğretmen olarak kabul edilenler bu ülkenin üniversitelerinin eğitim fakültelerinde eğitim almışlardır. Temel iletişim becerilerini kazanmadan mı bu öğrenciler eğitim fakültelerinden mezun oldu?
Bir yıl sonra sözlü sınava çağrılacaksınız. Üstelik bu sözlü sınavın soru ve yanıtları kayıt altına alınmayacak. Kanun taslağının gerekçesinde sözlü sınavla “nitelikli seçmeyi” gerçekleştireceklerini söylüyorlardı. Bu mümkün müdür? Sözlü sınav puanını dikkate almak nitelikli bir seçme düşüncesinden çok, ben uygun adayları kendim belirlerim, anlamı taşımaktadır. Hiçbir nesnel ölçüte dayanmayan bu sınav sistemi ile MEB, aday öğretmenler için müdürüne biat dışında hiçbir geçer akçenin olmadığı bir dönemi başlatmaktadır.
Sözlü sınavla ilgili kayıt tutulmayacak, sözlü sınav sonucunda sınavı kaybettiniz, denildiğinde yapacağınız hiçbir şey yok. İdare Mahkemesine başvurabilirsiniz. Sözlü sınavla da öğretmenin “güvencesizleştirilmesi “ pekiştirilmiştir.
Aday öğretmen Performans değerlendirilmesinden, yazılı ve sözlü sınavından geçer ise öğretmen olarak atanmaktadır. Bu üç aşamadan birisinde başarısız olan aday öğretmene bir hak daha verilmektedir. Bu seferde aday öğretmen başarısız olur ise 6528 sayılı kanunun 5. Maddesinin 6. Fıkrasında: “Bu kişiler Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar” denilmektedir. Yani öğretmen olamadın; ama üzülme biz seni memur olarak atıyoruz, demektir. Ya da bulanık suda balık avlıyoruz, oltaya geldiniz işte, demektir. Aday öğretmen olarak eğitim-öğretim sınıfında göreve (memuriyete) başlıyorsunuz. Sınavlarda başarısız oluyorsunuz ve genel idari hizmetler sınıfına aktarılıyorsunuz. Bu durum 657. Sayılı kanunun ruhuna aykırı olduğu görülmektedir.
TÖS’ÜN KONUYA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİSİ
Aday öğretmen okulda en az bir yıl çalışacak. Daha sonra performans değerlendirilmesine göre başarılı olanlar yazılı ve sözlü sınava gireceklerdir. Başarılı olanlar öğretmen olarak atanacak başarısız olanlar memur olarak ataması yapılacaktır. Bu sistemin adı “Öğretmeni güvencesiz çalıştırmadır.” MEB, “ben ne dersem sen onu yapacaksın” sistemidir. Eğer seni istemiyorsam “senin performansın düşük” diye, “yazılıdan düşük puan aldın” diye, “sözlüden başarısız oldun” diye “öğretmen olarak atamam” demektedir.
Yandaş sendika “hizmet” aşkı ile yanıp tutuşmaktadır ki; birçok ilde aday öğretmenlere “sendikamıza üye olmaz iseniz adaylığınızı kaldırtmayız, oltaya gel oltaya” denilerek sendika tarafından aday öğretmenler üye yazılmaktadır. Buradan yandaş sendikaya soruyoruz: Kaç bin aday öğretmeni bu şekilde üye yazdınız? MEB’in güvencesiz çalıştırmasına ortak olmayın, diyoruz. Bu durum gelir bir gün sizi vurur.
Peki 15 bin aday öğretmen ne yapmalı, nasıl hareket etmelidir?
Göreve başladıkları gün itibariyle kendileri verilen görevler yazılı olarak verilmektedir. Bunların birer kopyasını alıp, saklasınlar. Yine öğretmenlikle ilgili yaptıkları iş ve işlemleri belgelesinler. Yani gelen evraktan numara alsınlar ve bu yazıları da bir dosyada biriktirsinler. Bunlar ne işlerine yarayacak? Hani olurda performans değerlendirilmesinden geçemezler ise hukuki yollara başvuruda bulunmaları için gerekçe olacaktır.
Aramıza hoş geldiniz arkadaşlar.
Bizim Bakanlığımıza söylenecek sözümüz çok.
Dikmen ONAT
TÖS Genel Başkanı