KAMU
Aday memurların mağduriyetini kim önleyecek?
Aday memurların mağduriyetini kim önleyecek?
01 Aralık 2013, Pazar
Bugünkü yazımızda her sınıftan aday memurun yaşadığı ortak bir sorunu gündeme taşımak istiyoruz. 1983 tarihinden itibaren memur olup da zorunlu atamaya tabi bütün personel dikkate alındığında mağduriyet yaşayanların sayısının ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Daha önce bu köşeden 'İlave derece konusunda öğretmenlere yapılan haksızlık düzeltilmelidir' başlığıyla benzer bir konuda yaşanan mağduriyeti gündeme taşımıştık ama kimse oralı dahi olmamıştı. Şimdi yaşanan örnek bir soruyla konuyu derinleştirerek açıklayalım.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nda çalışıyorum. Bizde taşrada çalışanlar için 5 bölge var. Aday memurlar asil memurlar gibi görev almakta fakat adaylıkta geçen süre bölge hizmetinden sayılmamakta dolayısıyla da 5. Bölge'de çalışma süresi 3 yıldan 5 yıla çıkmaktadır. Biz bunu kuruma sorunca genel yönetmeliğe göre adaylık bölge hizmetinden sayılmaz diyorlar doğru mu acaba?
Uygulama adil olmamakla birlikte mevzuata uygundur. Çünkü, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin Bölge Hizmetinden Sayılmayacak Süreler başlıklı 19'uncu maddesinde aday memurlukta geçen sürelerin bölge hizmetinden sayılmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu hükme göre adaylık süresinde geçen bölge hizmetiniz dikkate alınamaz.
Bu köşede zaman zaman gündeme getirmiş olduğumuz sorunların başında personel mevzuatının oldukça eski olduğu ve biran önce değişmesi gerektiğidir. Ancak, Devlet Personel Başkanlığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu değiştirmeye odaklandığı ve bunu da bir türlü beceremediği için demode olmuş yönetmelikler hala varlığını sürdürmektedir ve görünen o ki sürdürmeye de devam edeceğe benziyor.
Özellikle 30 yıl önce çıkarılan ve ihtiyaca cevap vermediği ilgili olan herkesin malumu olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik tam anlamıyla iflas etmiştir. Zaten bu yönetmeliğe göre çıkarılan özel yönetmelikler incelendiğinde konu daha iyi anlaşılacaktır. Ancak, 30 yıl önce çıkarılan yönetmelikteki aday memurların bu yönetmeliğe tabi olmayacağı hükmü aday memurları korumak için çıkarılmakla birlikte korumak yerine daha da mağdur etmektedir.
Garip gelebilir ama genel yönetmeliğin aday memurları kapsamı dışında tutmasının amacı aday memurların mağdur olmasını engellemektir. Çünkü, bu yönetmelik kapsamında yapılan atamalar memurların isteği dışında olup, zoraki bir atamadır. Ancak, gelinen nokta ise korumak bir yana hem 657 sayılı Kanun'un 64'üncü maddesinde yer alan ; '…72'nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir' hükmü gereğince verilen ilave bir kademeden yararlanamıyorlar hem de adaylık süresi zorunlu hizmetten sayılmadığı için zorunlu çalışma bölgelerinde daha fazla çalışmak zorunda kalıyorlar. Yani katmerli bir mağduriyet yaşanmaktadır.
Sonuç olarak ilgililere önerimiz 30 yıl önce çıkarılan ve demode olmuş bir yönetmeliği yeniden ve yeni bir anlayışla düzenleyerek hem mağduriyetler giderilmeli hem de kalbura dönmüş bir yönetmelikten kamu yönetimi kurtarılmalıdır. Ümidimiz odur ki önerilerimiz başka baharlara kalmaz. Netekim bazı önerilerimiz yaklaşık 10 yıl sonra çözüme katkı sağlamıştı. Merak edenler köşemize bakabilirler.
VHKİ mühendis kadrosuna vekalet edebilir mi?
Şu anda bir kamu kurumunda VHKİ olarak çalışıyorum. Ancak, yaptığım iş, mühendis kökenli olduğum için tamamen teknik. Mühendisin haklarını almak için ne yapılabilir?
Mühendislik fakültesini bitirip te fiilen mühendislik yaptığı halde mühendis kadrosunda görev yapmayan çok sayıda personel bulunmaktadır. Bu personellerin kurumları unvan değişikliği sınavı da açmadıkları için hem personele mühendislik işleri yaptırılmakta hem de mühendis maaşı ödenmemektedir. Aynı sorun başka unvanlar için de geçerlidir.
Şayet ilgili kurumda boş mühendis kadrosu varsa ve derecesi de uygunsa vekâleten atama yapılarak bu kadro ile VHKİ kadrosu arasındaki zam ve tazminat farkı ile ek ödeme farkından faydalanılması sağlanabilir. Maalesef birçok kamu kurumu bu hususu bilmediğinden ya da bu yönde talep gelmediğinden vekâleten atama yöntemini kullanmamaktadır. Bu uygulama ise çalışan personelin mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır.
Şu hususu da belirtmek isteriz ki mühendisin diğer haklarından faydalanmak için bu kadroya asaleten atanmak gerekir. Bunun için de kurumunuzca açılacak unvan değişikliği sınavına girmeniz ve başarılı olarak mühendis kadrosuna atanmanız gerekmektedir.
Ahmet Ünlü / Yeni Şafak