SENDİKA
73 Bin Yöneticiye Sivil Darbe Yapılmıştır
28 Şubat 2014 tarihinde bir sivil darbe yapılmıştır. 73 bin okul yöneticisinin sosyal statüleri bir kanun çıkarılarak bir gecede ellerinden alınmıştır.
24 Mart 2014, Pazartesi
Türkiye’nin demokrasiden, insan haklarından, hukuk devleti ilkesinden, yargı bağımsızlığından hızla uzaklaştığını söyleyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Bunlar ileri demokrasi nutukları atılarak yapılıyor” dedi. MEB Yasasına değinen Koncuk, “Bu kanunun 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevden alınması ile ilgili maddesi, 28 Şubat tarihinde TBMM’den geçti. 28 Şubat, post modern darbe tarihidir. Darbeler; demokrasiden, insan haklarından uzaklaşıldığı dönemlerdir. Bana göre 28 Şubat 2014 tarihinde bir sivil darbe yapılmıştır. 73 bin okul yöneticisinin sosyal statüleri bir kanun çıkarılarak bir gecede ellerinden alınmıştır. Bir kanunun demokratik usul ve esaslarla çıkarılması, o kanunun demokratik olduğu anlamına gelmez. Bir ülkede okul yöneticilerinin sosyal statülerini bir ceket gibi çıkarıp atıyorsanız, o ülkeye demokratik ülke denilemez” dedi.
İdareci problem yaşarken öğretmen seyrediyor, hizmetli ya da memur sorun yaşarken öğretmen ve idareci seyrediyor, öğretmen sorun yaşarken hizmetli, idareci ve memur seyrediyor. Ne zamana kadar? Ta ki işin ucu kendisine dokunana kadar.
Bazı öğretmenlerin yasayı desteklediğine dikkat çeken Koncuk, “Öğretmenlerin bir kısmı okul müdürünü sevmediği için yasayı destekliyor. İdareci problem yaşarken öğretmen seyrediyor, hizmetli ya da memur sorun yaşarken öğretmen ve idareci seyrediyor, öğretmen sorun yaşarken hizmetli, idareci ve memur seyrediyor. Ne zamana kadar? Ta ki işin ucu kendisine dokunana kadar. Ucu kendisine dokunduğu zaman zıplıyor, ‘benim hakkım’ demeye başlıyor. Sarı öküz hikayesini biliyorsunuz. İşte biz o hakkı, sarı öküzü verdiğimizde kaybederiz. Bu sebeple tüm kamu çalışanları haklarını birlikte savunmalı, haksızlığa karşı da birlikte mücadele etmelidir” diye konuştu.
Görevden alınan arkadaşlarımız Anayasaya aykırılık gerekçesiyle idare mahkemesine dava açabilir. Sendika olarak kanuna dava açma hakkına sahip değiliz ama şahıslar adına kanunu AİHM’e kadar taşıyacağız.
Öğretmenlerin, akademisyenlerin sendikal mücadelede mihenk taşı olması gerektiğine inandığını kaydeden Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “73 bin okul yöneticisini görevlerinden aldılar. Bunu da Cumhurbaşkanı onayladı. 13 Haziran’da bütün okul yöneticilerinin görevleri sona eriyor. Seyredecek değiliz. Yargıyı kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Siyasi partilerin Anayasa Mahkemesine dava açmasını sağlamaya; onlara lojistik destek sağlayarak dava dilekçesini oluşturmaya çalışıyoruz. Kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekili sayısı yetiyor. CHP tarafından Anayasa Mahkemesine dava açılacak. Daha sonra yapılması gereken şudur: Görevden alınan arkadaşlarımız Anayasaya aykırılık gerekçesiyle idare mahkemesine dava açabilir. Okul yöneticileri de 13 Haziran tarihinden sonra dava açabilir. Sendika olarak kanuna dava açma hakkına sahip değiliz ama şahıslar adına kanunu AİHM’e kadar taşıyacağız.”
Mahallesinde 20-25 yıl boyunca okul müdürü olarak tanınan bir insan görevden alındığında ne diyecek? Kanun çıktığı için görevden alındığını söylese kimse inanmaz, ‘bu müdür ne yaptı ki görevden aldılar’ derler. İnsanları böyle bir pozisyona düşürmeye Başbakan da olsanız, Cumhurbaşkanı da olsanız hakkınız yok.
Sosyal statünün kolay kazanılmadığının altını çizen Koncuk, “Mahallesinde 20-25 yıl boyunca okul müdürü olarak tanınan bir insan görevden alındığında ne diyecek? ‘Kanun çıktığı için görevden alındığını söylese kimse inanmaz, ‘bu müdür ne yaptı ki görevden aldılar’ derler. İnsanları böyle bir pozisyona düşürmeye Başbakan da olsanız, Cumhurbaşkanı da olsanız hakkınız yok. ‘Millet iradesiyle geldik, millet idaresiyle gideriz’ diyorlar. Bu insanlar yıllarca alın teri dökerek unvan elde ettiler ama onların iradelerini görmezden gelerek, makamlarını ellerinden alıyorsunuz” diye konuştu.
MEB Yasası ile ilgili Milli Eğitim Komisyonu’nda 48 dakikalık bir konuşma yaptığını hatırlatan Genel Başkan İsmail Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Komisyonda yaptığım konuşmada şunları söyledim: 5510 sayılı yasada emeklilik yaşını siz 65’e çıkardınız. İnsanlar 65 yaşına kadar verimli çalışabilir, kaliteli hizmet üretebilir diye düşünerek, emeklilik yaşını 65’e çıkardınız. Şimdi de 25-30 yıl çalışan okul yöneticilerini görevden alıyorsunuz. Şunu düşündünüz mü: 4 yılını dolduran okul idarecileri görevden alındığında, bu kişiler öğretmenlik yapacaktır. 25-30 yıllık bir okul müdürünü yeniden öğretmen yaptığınızda, bu insanın branşından koptuğunu göreceksiniz. Şu an okul müdürleri haftada bir saat derse giriyor. Birçok okul müdürü bir saatlik derse bile girecek zaman bulamaz. Dolayısıyla okul müdürleri branşından kopar. Branşından 25-30 yıl kopmuş bir insan, bu tasarının yasalaşması halinde öğretmen olarak derslere girecektir. Siz çocuğunuzu 30 yıl branşından uzak kalmış bir insana emanet etmek ister misiniz? Çünkü bu insanların uzmanlık alanı artık yöneticilik olmuştur’ dedim ama buna rağmen düzeltilmedi. Bu anlayışa karşı mücadele etmemiz lazım.”