SENDİKA
4C Cinayetlerini Durdurun!
ZENGİN açıklamasında şöyle dedi:
“Devleti hafifletmek, zarardan kurtarmak gerekçesiyle başlatılan özelleştirme süreci ekonomik, sosyal ve hatta yaşamsal sonuçlarıyla son derece sıkıntılı geçmiştir. Siyasi taraflar konuyu daha çok ekonomik sonuçlarıyla tartışsa da özelleştirilen kurumların çalışanları ihmal edildi, edilmekte. Onlar 4-C denilen bir köleliğe mahkum edildiler.
4-C; üç farklı sosyal statünün ucube yavrusudur. İşçi gibi prim gibi kamu görevlisi sayılan, hastalık iznini sözleşmeli (4-B) gibi kullanan, kadrolu gibi (4-A) sendika üyesi olan çalışanlar çoğunlukla 12 ay çalıştığı halde adı hâlâ “GEÇİCİ PERSONEL” dir. Döner sermeye ve yargı kararlarına rağmen ek ödemelerden yararlanmaz. Aynı kurumda aynı işi yapanlara göre 700 Liraya varan miktarda daha düşük maaş alır.
4-C de, diğer 3 statüde olmayan sadece kendine özgü uygulamalar mevcuttur. Kıdem tazminatı yerine İş sonu tazminatı verilerek %15 vergi kesilmesi ve emekliliği hak ettiği tarih itibariyle sözleşme yenilenmeyerek emekliliğe mecbur bırakılmak gibi hukuk dışı uygulamalar söz konusudur.
Özelleştikleri kurumlarda mühendis, tekniker, teknisyen gibi görevlerde bulunan yüksek lisans, lisans ön lisans eğitimi almış bu nitelikli personelin birçoğu şu an 4-C Statüsünde mesleklerini yapmak yerine hademe, şoför, bekçi, kaloriferci, evrak kayıt memuru gibi genellikle yardımcı hizmetler sınıfınca yürütülen görevleri ifa ediyorlar, hem de 1400-1500 TL civarında ücretlerle.
Gelmiş geçmiş hükümetler özelleştirmenin hep ekonomik boyutundan bahsettiler. Özelleştirmelerden 46 milyar dolar gelir elde edildiğini (2013 yılı itibariyle) gururla açıklandı. Açıklanmayan gerçekler ise son derece acıklı. Özelleştirmeler sonucu işini kaybedip 4-C ye mahkum edilenler arasında sonuncusu Refik Doğan (Diyarbakır) olmak üzere 23 kişi intihar etti.
15 yıldır 4-C ‘li olarak çalışan Kanser hastalığına yakalanıp 1 Ay Hastalık izni olduğu için malulen emekli edilip 700 TL maaşla hastalıkla mücadele etmeye çalışan Gökhan Sevinmiş ise vefat etti.
Hatay /Dörtyol ilçesinde İsmail Ağyar ile Adıyaman’da Müslüm Küçük isimli 4/C’li emekçiler de aynı hastalığın pençesinde. Üstelik hastalık izinleri 1 ayla sınırlı olduğu için malulen emekli olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Hepimizin başına gelebilecek bu felaketlere karşı devletin sosyal rolünü yani şefkat elini 4-C lilerin yanında maalesef göremiyoruz. Sosyal statü ve ekonomik durumundaki değişiklikten dolayı psikolojisi bozulanlar, aileleri yıkılanlar KÂRLILIK hesabında zarar hanesine yazıldılar. Sesleri duyulmadı.
Özelleştirilen kurumlarda yapılan farklı uygulamalar da adalet duygusunu ortadan kaldırmıştır. TTA da çalışan ambalaj işçilerinin Darphane’ye, Elektrik Etüt İdaresinde çalışanların DSİ’ye ÖZLÜK HAKLARI KORUNARAK intibakları sağladı, ÇAYKUR işçileri daha özelleştirme yapılmadan 399’a tabi sözleşmeli personel yapıldı. Son olarak da 5393 Sayılı Yasa ile belediyelerde sözleşmeli çalışanlar dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın müjdesiyle KPSS muafiyetiyle kadroya (4-A) atandılar (23 bin kişi/ 2011 Genel Seçimleri öncesi).
2015 Genel seçimleri yaklaşırken siyasilerimize verdikleri sözleri bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
VERİLEN SÖZLER:
DÖNEMİN BAŞBAKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN (13/06/2011NTV)
4/C lilerin4/B ya da 4/A kadrosuna geçirilmesi için seçimlerden sonra yasal düzenlemeler yapılacak.
BAŞBAKAN YRD.VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ BÜLENT ARINÇ (28 Ocak 2012 TV8)“Sözleşmeli ve Kadrolu ayrımını kaldıracağız”, “belediyelerde kadroya geçemeyen sözleşmeli personel ile 4-C’liler için çalışmaların devam ediyor, yakın bir zamanda kamuda, sözleşmeli, geçici, kadrolu gibi ayrımlar kalmayacak”
AKP KONYA MİLLİTVEKİLİ MUSTAFA KABAKCI (21 Kasım 2011 AA)
“Başbakanımız, 4-C’lilerin kadroya geçirilmeleri ya da çalışma sürelerinin 12 aya çıkarılması için seçimlerden sonra yeni bir yasal düzenleme ile 4-C’lilere kadro verilebileceği ya da çalışma sürelerinin 12 aya çıkarılabileceğini söylemişti. TBMM’de 4-C Sözleşmeli Personeli ile ilgili bir görüşme var dedi çalışma olduğu taktirde gereken desteği veririm”
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (1 Mart 2012 TRT)
Bakan ÇELİK, kamudaki kadro çeşitliliğini “Parçalı Bulutlu Personel Rejimi” olarak nitelendirerek, düzenlemenin 4-B ile 4-C statüsünde çalışanları da kapsadığını söyledi.
AKP GRUP BAŞKAN VEKİLİ NURETTİN CANİKLİ (07/06/2011)
“4-C lilerin durumu daha teknik olduğu için seçim sonrasında inşallah halledeceğiz.Zaten onların sayısı 4-B'lilerin bir hayli altında. Bütçe açısından bir yekün teşkil etmiyor.İnşallah 4-C lilerin sorunlarını da çözmüş olacağız.Şu anda teknik çalışmalar devam ediyor.Kanun Hükmünde Kararname ile yapılıp yapılmayacağı konusunda bir tartışma çıktı.O yüzden seçim öncesinde bunu gerçekleştiremiyoruz.İnşallah bu çalışanları 4-C'li kardeşlerimiz içinde tamamlayacağız”.
AK Parti Bitlis Milletvekili Sayın Vahit Kiler’in seçim öncesi bir yerel televizyonda 4-C’lilerin kadroya geçirilmeleriyle ilgili sözünü ve bir sosyal paylaşım sitesinden Sayın Burhan KUZU’nun, kadro talebinde bulunan bir 4-C’li çalışana “hele bayramı bir idrak edelim” cevabının üzerinden 4 bayram geçtiğini de unutmuş değiliz.
BASK olarak çalışma hayatımızın garabeti olan 3 farklı statünün karışımı olan bu ucube statüyü reddediyoruz. 4-C li istihdam sürdürebilir olmadığı gibi hukuki anlamda geçerlilikten yoksundur.
Talebimiz; Anayasa, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa Sosyal Şartı, 26 ve 118 No lu İLO sözleşmeleri, Türk Medeni Kanunu, 657 sayılı Kanunun ilgili hükümleri, i DANIŞTAY 12. Dairesinin 2013/725 Esas No 2013/8623 Karar Nolu kararı ve 375.sayılı Yasa gereğidir. Hukuksal bir garabet, bir insanlık ayıbı ve emek sömürüsü olarak karşımızda duran 4-C ayıbı seçim-sayım beklemeden sonlanmalıdır.
4-C li çalışanların geçici personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilerek, memur kadrolarına atanmaları konusunda başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partileri göreve çağırıyoruz. “
BASK Basın Bürosu