SENDİKA
4/B’liler Kadroya Alınma Sürecinde Haksızlığa Uğradı
Memur Sendikaları Konfederasyonu(Memur-Sen) Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Dışişleri Bakanlığı 4/B statüsünde görev yapan yurtdışı sözleşmeli personelin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dışişleri Bakanlığında görev yapan 4/B statüsündeki personelin kadroya alınma sürecinde haksızlığa uğradığını ifade eden Başkan Tonbul, 4/B’li yurtdışı personelin kadroya alınmasında dışarıda tutulduğunu, aile yardımı ödeneğinden de yararlanamadığını söyledi.
“KHK, Bütün Sorunları Çözmedi”
Bütün sözleşmeli personelin kadrolu olması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Hacı Bayram Tonbul şunları kaydetti: “Memur-Sen olarak 4/B statüsündeki sözleşmeli personelin kadroya geçişlerini sağladık. Buna rağmen Dışişleri Bakanlığının yurtdışı teşkilatında görevli olarak 4/B statüsünde çalışan sözleşmeli personellerin kadroya alınmaması ve Hükümetin ve TBMM’nin çıkardığı Kanuna aldırış etmeyen Dışişleri Bürokrasisinin, konuyu mahkemeye taşıyan ve kadroya geçmek üzere dava kazanan bir kaç personeli de merkeze çekerek adeta cezalandırması Memur-Sen olarak bizleri derinden üzmüştür. Oysa KHK’de kadroya geçen personelin bulunduğu birimde kadroya geçeceği ve eğer kadro yoksa Devlet Personel Başkanlığı’yla istişare edilerek kadro tahsisi yapılacağı” belirtilmektedir. Ayrıca, Bakanlık yöneticileri, eğer 4/B’li yurtdışı sözleşmeli personel kadroya geçerse, bu personeli tayine tabii tutabileceği yani tabir yerindeyse sürgün edebileceği konusunda çalışanları tehdit etmektedir. Böyle bir yaklaşım Bakanlığın dış politika arenasında savuna geldiği değerlerle de taban tabana zıttır. Bu nedenlerden dolayı Memur Sendikaları Konfederasyonu(Memur-Sen) olarak, Dışişleri Bakanlığının yurtdışı teşkilatında görevli olarak 4/B statüsünde çalışan sözleşmeli personelin kadroya geçişlerine imkân sağlayan kapsamlı bir düzenlenme yapılması için yoğun bir çaba sarf ediyoruz.”
''TIP Hizmet Sözleşmesi Güncellenmelidir''
Dışişleri Bakanlığı, benzer bir yaklaşımı TİP Hizmet sözleşmelerinin güncellenmesinde de gösterdiğini kaydeden Tonbul, “Halen kullanılmakta olan TİP Hizmet Sözleşmesinin birçok maddesi Danıştay’ca iptal edilmiş ve yine birçok maddesi Kanun değişikliği yoluyla değişmiştir. Buna rağmen, Dışişleri Bakanlığı, en son 1978 yılından güncelleştirilmiş ve günümüz çalışma hayatıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bu sözleşmeyi çalışanlarına dayatmaktadır. Bahse konu sözleşmeyle birlikte personel adeta esir edilmekte, her türlü baskı ve mobbinge maruz bırakılmaktadır. Aynı zamanda söz konusu personel büyük bir kesimi, hiçbir ücret almaksızın hafta sonları da dâhil olmak üzere, mevcut çalışma saatlerinin iki katı çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Memur-Sen olarak Dışişleri Bakanlığında çalışanlara uygulanan her türlü baskıya ve mobbinge Bakanlık yetkililerinin bir an önce son vermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BAKANLIK ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARI BİR AN ÖNCE VERİLMELİ
Ben yaptım oldu anlayışıyla hareket eden ve hükümetler değişse de kendisi hiç değişmeyen Bakanlık bürokratik oligarşi yapısı, yurtdışı sözleşmeli personeline diğer özlük hakların verilmesi hususunda da zaman zaman oyalama, bahane bulma gibi yollara başvurduğunu kaydeden Tonbul, “Devlet Memuru statüsünde olup Aile Yardımı ödeneğinden yararlanmayan tek personel yine Dışişleri Bakanlığı Sözleşmeli personelidir. Aile Yardımı Ödeneği ile ilgili Büro Memur-Sen tarafından açılan davaların kazanmamamıza rağmen, Bakanlık yönetimi aile yardımı ödeneğinden personelini yararlandırmamaktadır. Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları mahkeme kararının aksine, naklen tayin olan Dışişleri Bakanlığı yurtdışı sözleşmeli personelinin yasal yolluk ücretlerini de ödememektedir. Memur Sendikaları Konfederasyonu olarak, Dışişleri Bakanlığı yurtdışı sözleşmeli personelinin yasal yolluk ücretlerinin ve aile yardımı ödeneğinin verilmesini, çalışanların kira yardımı ve sıla bileti gibi haklardan da yararlandırılmasını istiyoruz” açıklamalarında bulundu.