SENDİKA
40 Bin Atama Acil İhtiyacı Dahi Karşılamamaktadır!
Milli Eğitim Bakanlığı`nın toplam 87 alanda 40 bin öğretmen alınacağını ilan etmesiyle AKP`nin öğretmen açığı, eğitimin niteliği ve ataması yapılmayan, işsiz öğretmenlerimizin karşı karşıya bırakıldığı sorunları ciddiye almadığı bir kez daha açığa çıktı.
Milli Eğitim Bakanlığı`nın norm esasına göre acil ihtiyacı olan öğretmen sayısı 128 bindir. Nitelikli bir eğitimin asgari koşulları gözetildiğinde ise bu sayının çok üzerinde öğretmen ihtiyacı olduğu bilinmektedir. Ancak buna rağmen, işsiz öğretmen sayısı AKP`nin yıllardır yürüttüğü eğitim politikaları ile bilinçli olarak tırmandırılmış, öğretmenlerimiz adeta "ölümü gösterip sıtmaya razı eden" politikalara mahkum edilmeye çalışılmıştır. Çünkü karşımızda, eğitimin niteliğini artırmayı amaçlamak yerine eğitim hizmetini daha fazla ticarileştirmeyi hedeflediğini ifade eden bir hükümet bulunmaktadır. Dolayısıyla öğretmenlik mesleğini sıradan bir "iş" olarak değerlendiren AKP, uzmanlık gerektiren bir mesleğe hak ettiği değeri ve önemi vermemektedir.
Nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanmaları sürecinin planlı şekilde işlemesi oldukça önemlidir. Ancak bugüne bakıldığında, yeni kurulan ve sayıları hızla artan Eğitim Fakülteleri bünyesinden mezun olan öğretmenlerimiz de eklenmekte ve AKP tarafından bu işsizler ordusu eğitimdeki güvencesiz istihdam politikalarına meşruiyet aracı olarak kullanılmaktadır.
4+4+4 düzenlemesiyle birlikte AKP`nin eğitime biçtiği "dindar nesiller yetiştirme" misyonunun öğretmen atamalarına yansıdığını görmek de mümkündür. Milli Eğitim Bakanlığı`nın ilk atamalar çerçevesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında 3880, İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri alanında ise 1216 öğretmen ataması yapması manidardır. Birçok alanda yıllardır ihtiyacın çok altında atama yapan AKP`nin bu alanlara yoğunlaşması şüphesiz 4+4+4`e yüklenen söz konusu misyonun bir sonucudur!
Tablodaki verilere bakıldığında KPSS`ye girenlerin küçük bir kısmının atandığı daha açık görülebilecektir. Kaldı ki bu tablo içerisinde artık KPSS`den ümidini kesmiş, mesleği dışında işlerde çalışmaya zorlanmış gençlerimiz bulunmamaktadır. Bu durumu AKP`nin nasıl kullandığını net biçimde görebilmek için Başbakan Erdoğan`ın 2002 seçimleri öncesinde yaptığı mitinglerde ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili olarak söylediklerini hatırlamak yeterli olacaktır.
İzmit mitingi (18 Mayıs 2002); "Şu sisteme bakın hele ülkede 72.000 öğretmen açığı var. Sen sınavla öğretmen seçiyorsun, hangi akla hizmet ediyorsunuz! Bırak da öğretmenlerimiz okul seçsin göreve başlasın, önüne neden engel koyuyorsunuz! İnşallah biz hükümetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenleri göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz."
Gaziantep mitingi (18 Ekim 2002): "Yahu bir sürü bölüm öğretmenimiz boşta geziyor. Resim öğretmeni matematiğe, Müzik öğretmeni Beden Eğitimi dersine giriyor niye öğretmen ihtiyacı var. Ama bakın ki işe bunlar bir de sınavla öğretmen alıyor. O zaman niye okutuyorsun bu öğrencileri yazık değil mi?! Öğretmen almıyorum de. Bu evlatlarım okumasın boşuna. Ama biz iktidar olunca inşallah boşta öğretmen adayı olmayacak."
Samsun mitingi (2002); "Buradan sözüm tüm genç öğretmen adaylarına; siz merak etmeyin biz geldiğimizde üniversiteyi bitirdiğinizde ‘Ne yapacağım, sınavı ya kazanamazsam.` korkun olmayacak çünkü sınav olmayacak."
İstanbul mitingi (2002); "Birçok gencimiz özellikle öğretmen adaylarımız işsiz kaldı. Ülkede eğitim çökmüş, köy okulları kapanmış, merkezdeki okullar bile öğretmen diye can çekişiyorken sen sınavla öğretmen seçmeye kalkıyorsun. Bıraksana genç öğretmenlerimiz gitsin çalışsın. O kadar sene beklet sonra al, o damda artık heves kalır mı, öğretmenlik yapabilir mi? Ama inşallah biz iktidar olunca öğretmenler okulun bittiği gün hazırlıklarını yapacak, ertesi gün görev aşkıyla okuluna gidecek hiç merak etmeyin."
Başbakan Erdoğan iktidara gelemden önce ataması yapılmayan öğretmenlere bu şekilde umut dağıtırken, iktidara geldikten sonra tam tersi bir tutum sergilemiş ve sık sık "Her mezunu atayacak değiliz" söylemini kullanarak, 2002 yılında farklı mitinglerde söylediği sözleri bizzat kendisi tekzip etmiştir.
AKP`nin eğitim sisteminin ihtiyacı kadar öğretmen atamaması nedeniyle, Türkiye`nin kısa bir zaman içinde hali hazırda mevcut işsizler ordusunun yanı sıra, ikinci bir işsiz öğretmenler ordusu ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Bu durum atama bekleyen işsiz öğretmen sayısını her geçen yıl arttırarak, işsiz öğretmenleri büyük bir strese sokmakta, intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için 30`un üzerinde işsiz öğretmenin intihara sürüklendiği unutulmamalıdır.
Eğitim Sen olarak, nitelikli bir eğitim sisteminin temel koşullarından birisinin öğretmen açıklarının kadrolu ve güvenceli atamalarla kapatılması olduğunu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Sayıları 300 bini aşan ataması yapılmayan, işsiz öğretmen gerçeği karşısında hiç değilse resmi ağızlardan telaffuz edilen 128 bin öğretmen açığı, kadrolu atamalarla derhal gidermelidir. Öğretmen açığı ile işsiz öğretmen sayısı arasındaki denge de düşünülerek, işsiz öğretmenlerin tamamının kadrolu iş güvenceli olarak atamalarının yapılması için de acilen planlamaya gidilmelidir.
kaynak: egitimsen.org.tr