KAMU
2014 yılında aile yardımı ödeneğini arttı mı?
Enflasyon zammı 2014 yılında aile yardımı ödeneğini arttırdı mı?
12 Ocak 2014, Pazar
Bu köşede '2014 yılında aile yardımı ödeneği arttı mı?' başlıklı yazımızda maaş katsayısı artmadığı için aile yardımı ödeneğinin artmadığını belirtmiştik. Ancak, yazıyı yayına gönderdiğimiz gün maaş katsayısında artış oldu ve 0,076791 olan maaş katsayısı 0,076998 oldu. Buna göre eş için ödenecek yardım tutarı 163,87 TL (küsurat nedeniyle 164 TL) den 164,31 TL'ye yükselmiş ancak ödenecek tutar değişmemiştir. Her bir çocuk için ödenecek tutar ise 19,19 TL den 19,2495 TL'ye yükselmiş ancak, ödenecek tutar değişmemiştir. Çocuk 0-6 yaş grubunda ise 38,39 TL'den 38,499 TL'ye yükselmiş, yine ödenecek tutar değişmemiştir. Sonuç olarak, küsurat artışı neticesinde ödenecek tutarda herhangi bir artış olmamıştır diyebiliriz.
Ancak, maaş katsayılarındaki artışlar az da olsa memur ve memur emeklilerinin maaşlarını arttırmıştır.
Maaş katsayısındaki artış kıdem tazminatı tavanını arttırdı
Memur maaş katsayısındaki artışlar birçok unsuru etkilediği gibi kıdem tazminatı tavanını da etkilemektedir. Bu çerçevede, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 03.01.14 tarihli ve 27998389.115913 sayılı Genelgesi ile enflasyon zammı nedeniyle maaş katsayıları değişmiş olup, 01.01.2014 – 31/12/2014 döneminde geçerli olmak üzere;
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,076998), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı (1,205274), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısı ise (0,024416) olarak belirlenmiştir.
Kıdem tazminatı tavanının hesabında Başbakanlık Müsteşarına yapılan emekli ikramiyesi esas alınmaktadır. Buna göre 2014 yılında 3.429,44 TL olan kıdem tazminatı enflasyon zammı nedeniyle 3.438,21 TL'ye yükselmiştir.
Savcıların buldukları yeni yöntem; işleme koymama kararı
Bir okuyucumuz amiri hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, iddiasıyla ilgili somut bilgi ve belge sunduğunu, ancak Savcılığın şikayet hakkında işleme koymama kararı verdiğini belirterek ne yapması gerektiğini soruyor.
Uygulamada Cumhuriyet Savcılarınca şikayetler hakkında 'işleme koymama kararı' verildiği görülmekle birlikte bunun mevzuat dayanağı yoktur.
4483 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde; '….Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur.
Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.' hükmüne yer verilmiştir.
Maddede belirtilen dilekçenin işleme konulmamasıyla uygulamada yer verilen 'işleme koymama kararı' çok farklıdır ve birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Şikayet dilekçenizde yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmışsa bunun dışında Savcıların takdir yetkilerini kullanarak işleme koymama kararı vermeleri mümkün değildir. Her kamu görevlisi mevzuatın kendilerine vermiş olduğu yetki çerçevesinde hareket etmek ve bu yönde davranış sergilemek zorundadır. Cumhuriyet Savcıları da bu davranış kalıbı içerisinde hareket etmek zorundadır.
Şu hususu da belirtmek gerekir ki Cumhuriyet Savcıları tarafından verilen işleme koymama kararları hakkında itiraz yolu da bulunmamaktadır. Çünkü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz başlıklı 173 üncü maddesinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair karar hakkında nasıl itiraz edileceği açıkça belirtilmiştir. Ancak, işleme koymama kararları için böyle bir yöntem bulunmamaktadır. Sonuç olarak belirtmek isteriz ki hukuk herkese lazımdır ve örselenmemelidir vesselam.
Yeni Şafak / Ahmet Ünlü