EĞİTİM
Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenlerinin Sesi
Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenlerinin Sesi
09 Ocak 2014, Perşembe
Bizler 2013 yılı, alan mezunu, ataması yapılmayan Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenleriyiz.
Yapılan alan değişiklikleri malumunuzdur. Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenliğine binlerce Sınıf Öğretmeni geçiş yapmıştır. Zihinsel Engelliler Öğretmenliğinin ilk atamalarda verilecek ortalama beş senelik kontenjan bir günde doldurulmuş, engelli bireyler bu alanda niteliksiz öğretmenlerle baş başa bırakılmıştır. Bunun sonucunda bu alanda niteliği olmayan öğretmenler sınıfları doldururken biz alan mezunu Zihin Engelliler Öğretmenleri açıkta kalmıştır. Bu yapılanlar büyük bir vicdan muhasebesi gerektirdiği gibi, ülkemizde özel eğitimin ne hale geldiğinin açıkça bir göstergesidir.
Bölümümüz 2013 senesinde 890 civarında mezun vermiş, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilk atamada sadece 295 kişilik bir kadro açılmıştır. Ek atamalarla birlikte bu sayı 310’a çıkmıştır. İlk atamalardan önce bilindiği üzere özür gurubu atamaları yapılmıştır. Bu atamalarda Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği için, 3209 okulda 6.518 boş kadro gösterilmiştir. Bu sayı tüm alan değişiklilerinden sonra ortaya çıkan tablodur. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi AVCI’nın açıklamasına göre, ilk atamalarda en çok ihtiyaç duyulan branşlar ön plana çıkarılmış ve kadro dağılımı da buna göre gerçekleştirilmiştir. Peki bu açıklama neden Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği için uygulanmamış, aksine tersine işletilmiştir.
2013 yılı Öğretmenlik İlk Atama Kılavuzu ve Kontenjan Dağılımını incelendiğinde, en çok ihtiyaç duyulan öğretmenlik alanları içerisinde büyük bir ihtiyaç olmasına rağmen, toplam ihtiyaç sayısının sadece ve sadece yüzde 3.4 ü karşılanan tek alan Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliğidir.
Öğretmenlik alanları içerisinde, Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği, bu yıla kadar herhangi bir yığılma olmadan, bütün mezunlarını devlette istihdam edilme olanağı olan neredeyse tek bölümken ve binlerce açık olmasına rağmen, 850 mezundan sadece 295 i istihdam edilerek, bu tablo yerle bir edilmiş ve önümüzdeki sene başlayacak yığılmayla birlikte bu özel alan, bitme noktasına gelmiştir.
Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki çoğu resmi özel eğitim okullarının bulunduğu vahim durumu bir örnekle açıklamak istiyoruz. Bu da Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın engelli bireylere ve ailelerine sağladığı maddi yeterlilikler ve haklardan ziyade ki, bunlarda çok önemlidir. Yalnız bu özel çocuklara verilen eğitiminde hayati bir önem taşıdığının hatırlatılması amacıyla önemlidir. Resmi bir devlet okulu olan Düzce OÇEM’de yeni adıyla Düzce Özel Eğitim Uygulama Merkezinde, toplam öğretmen ihtiyacı 30 iken, şu an sadece 14 kadrolu öğretmeni mevcuttur. 14 kişinin de yalnızca 2’si alan mezunu Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmeni, diğer 12’si ise farklı branşlardan ve tam 16 ücretli öğretmen olmakla birlikte, ücretli öğretmenlerden birisi Fotoğrafçılık bölümü mezunudur. Ataması yapılmamış yaklaşık 500 alan mezunu Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmeni varken, Otizmli bir bireye Fotoğrafçılık mezunu bir arkadaşımızın eğitim vermeye çalışması ülkemizde özel eğitimin nasıl korkunç boyuta ulaştığının bir göstergesidir. Ve ülkemizin genelindeki durum bundan farklı değildir.
DÜZCE/MERKEZ – Özel Eğitim ve Mesleki Eğitim Merkezi DÜZCE/MERKEZ – Yeşil Düzce Özel Eğitim Uygulama Merkezi İZMİR/MENEMEN - Sabahat Akşiray Özel Eğitim Uygulama Merkezi İSTANBUL/ZEYTİNBURNU – Özel Eğitim Uygulama Merkezi MUŞ/MERKEZ – Özel Eğitim Uygulama Merkezi TOKAT/TURHAL – Özel Eğitim Uygulama Merkezi ANKARA – Mehmet Ulucan Özel Eğitim Uygulama Merkezi ANKARA/SİNCAN – Özel Eğitim Uygulama Merkezi
Yukarıda ismi geçen okullardaki durum, verdiğimiz örnekten farksızdır. Bu örnekler sadece ulaşabildiklerimizdir. Neredeyse tüm Türkiye’deki çoğu resmi özel eğitim okulları bu halde olup, araştırıldığı takdirde bu konunun nasıl korkunç boyutlara ulaşıldığı görülebilir.
Bu alan özel bir eğitim gerektiren, hassas ve uzmanlık isteyen bir alandır. Bu alanın eğitim olanakları ve eğitimcilerinin nitelikleri şansa bırakılmayacak kadar önemlidir. Eğitim zincirinin en hassas halkası olan alanımız şu an büyük bir tehlike içerisindedir.
Alanımızdaki açığı sertifika programı ve ücretli öğretmenlik yoluyla kapatmaya çalışan ama alan mezunu Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenlerini atamayıp böylesine bir hataya düşülmesi bizleri bir eğitimci olarak şaşırtmış, kaygılandırmış ve üzmüştür. Şu an atanamayan alan mezunu öğretmen sayımız binlerle ifade edilmeden acil olarak bu sorun çözülmelidir. Aksi halde sonuçları geri döndürülemez tahribatlara yol açacaktır.
Ayrıca öğretmenlerin 80 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Öğretmen Olarak Atanacakların Atamalarına Esas Olan Alanlar İle Mezun Oldukları Yükseköğretim Programları Ve Aylık Karşılığı Okutacakları Derslere İlişkin Çizelge de alanımızla ilgili bazı değişiklikler yapılacağı duyumları almaktayız. Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliğinin ilk atama önceliği kaldırılarak, İlk atamalarda İşitme ve Görme Engelliler öğretmenleriyle birlikte değerlendirileceği konusu dillendirilmektedir. İlk atamalar puan üstünlüğü ile gerçekleştirildiğinden böyle bir durumda Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği kadrolarına bu alanın mezunları değil, alanlarında büyük bir birikme olan İşitme Engelliler ve Görme Engelliler Öğretmenleri atanacak, kendi alanından mezun olan bir Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmeni, kendi alanına bile atanamama tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Böyle bir uygulama gerçekleştirilirse büyük bir eğitim faciası yaşanacak, Milli Eğitim Bakanlığı tarihinde bir ilk gerçekleşecek, kendi alanından mezun olan bir öğretmen sırf kendi alanına kaynak alan gösterilen iki alan yüzünden atanamayacaktır. Alanımızın öncelik sırasının kaldırılmaması, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı mühim ve elzemdir.
Şu anda resmi verilere göre Türkiye’de yaklaşık 10 bin Zihinsel Engelliler Öğretmenine ihtiyaç vardır. Alanımızın toplam norm sayısına göre doluluk oranı ise yüzde 40’tır. Şubat ayında yapılacak öğretmen atamasında Zihin Engelliler Öğretmenliği alanına 500 kontenjan tahsis edilmesini talep ediyoruz.
Bu kontenjan tahsisi, 2014 yılı ağustos öğretmen atamalarında başlayacak yığılma ve daha sonrasında meydana gelecek büyük ve çözülmesi çok güç durumlara karşı, bir can simidi olmakla beraber, bir zorunluluk haline gelmiştir.
Saygı ve teşekkürlerimizi sunarız.
Ataması Yapılmayan Alan Mezunu Zihinsel Engelliler Sınıfı Öğretmenleri