Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen " Eğitim Kongresi", Antalya’nın Serik ilçesinde bir otelde devam ediyor. "Bireyden İnsana" temasıyla bu yıl ilk kez düzenlenen kongrede Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, "Yeni Türkiye Yolunda Eğitim" başlıklı bir konuşma yaptı. Tekin, konuşmasında eğitimde Osmanlı’dan daha iyi yerlere gelmek için radikal kararlar alınmasının gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye’nin şu anda modernleşme sürecini yaşadığını belirten Tekin, "Bugün içinde bulunduğumuz süreç aslında bir dönüşüm süreci. Modernleşme sürecini şu anda yaşıyoruz bu sürecin sonunda umarım daha hızlı bir biçimde çağı yakalamış olacağız" dedi.
"İYİ BİR YERLERE GELMEK İÇİN RADİKAL KARARLAR ALMALIYIZ"
Devletin belirli aralıklarla kendisini yenilediğini de belirten Tekin, Osmanlı modernleşmesindeki kavramlarla bugünkü kavramların bir farkının olmadığını kaydetti. Osmanlı’dan daha iyi bir yere gelmek için radikal kararlar alınmasının gerektiğini vurgulayan Tekin, "İki temel hususu özelliklesöylemek isterim ki, devlet kavramı belirli aralıklarla kendisini yeniliyor. Aslında bu yönüyle Osmanlı modernleşmesini yaşayan kavramlarla bugün tartıştığımız kavramların çokta bir farklı yok. Eğer kendimizi Osmanlı’dan daha iyi bir yerde konumlandırıyorsak bu süreci hızlıca atlatacak radikal kararları vermek zorundayız"diye konuştu.
"YEDİĞİM KÜFRÜN HADDİ HESABI YOKTU"
Alınan radikal kararlara andımızın kaldırılmasını örnek gösteren Tekin, Andımızın kaldırılmasıyla ilgili bir gazete yazdığı yazıya ilişkin bir çok kesimden ağır eleştiri ve küfür yediğini söyledi. Tekin, andımızın kaldırılmasındaki teme amacın herkesin rahat ve refah bir eğitim alması amacının olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu kararlardan mesela birisi andımızın kaldırılmasıydı. Andımızın kaldırılmasıyla ilgili tartışmaları hatırlayınız. Milli Eğitim Müsteşarı olarak bir gazetede yazı yazmıştım yediğim küfrün haddi hesabı yoktu. Eğer Türkiye’de yaşamak istiyorsak insanlara zorla dikte edilen şeylerden ziyade daha rahat edilecek şeyler hazırlanmalıdır. Bu metnin kaldırılması bizi vatana ihanet noktasına kadar götürdü. Yapılan işi anlama kapasitesine sahip olduğunu düşündüğümüz siyasiler dahi bizi ağır bir şekilde eleştirdi. Artık dünya da yeni bir devlet anlayışı çıktı ve biz de buna ayak uydurmak zorundayız. Modern ulus devlete ayak uydurmak için yaptığımız her şeyi yeniden tartışıp belirlemeliyiz."