EĞİTİM
Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’ne Dava
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı MEB Yasasının ardından Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği yayınladı. MEB yetkilileri, bu yönetmeliğin okul yöneticileri için objektif kriterler getireceğini, başarılı kişilerin okul yöneticisi olarak devam edeceğini bildirse de, durumun hiç de böyle olmadığı görüldü. MEB’in yayınladığı yönetici görevlendirme yönetmeliği tam bir ucube çıktı.
Çünkü bu yönetmelik; objektif kriterler yerine, yandaşlık kriterleri getiren, başarılı kişileri değil, candaş, sırdaş olanlara görev veren, MEB’de emir kulu ordusu yaratan, iktidara biat etmeyenleri cezalandıran, görev süresi uzatılacak müdürleri büyük çoğunluğu siyasi iktidarın kumandası altında olan ilçe milli eğitim müdürleri ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinin insafına terk eden, okul müdür yardımcılarını ve müdür başyardımcılarını belirlemede başarı ya da başarısızlığı değil, kurum müdürünün kiminle çalışmak istediğini dikkate alan, yazılı sınavı yerle yeksan eden, nasıl yapıldığı, komisyonda kimlerin yer aldığı herkesin malumu olan, sendika temsilcilerinin komisyonda yer almadığı, görüntü ve ses kaydının olmadığı sözlü sınavı esas alan, torpili, sempatiyi, ikili ilişkileri, masa başı arkadaşlıkları, kariyeri, ehliyeti, liyakati ortadan kaldıran, referans noktası aynı dünya görüşüne ve aynı ideolojiye sahip olmak olan, sendikal ve siyasi tercihleri örtüşenleri bir araya getiren bir yönetmeliktir.
MEB Yasası ve bu yasa çerçevesinde çıkarılan yönetici görevlendirme yönetmeliği ile birlikte artık ‘alnının teri’, ‘bileğinin hakkı’ ‘mesleki bilgi’, ‘mesleki tecrübe’ gibi kelimeler tarihe karışmıştır. Bu ne idiğü belirsiz yönetmelikle birlikte MEB; KADROLAŞMANIN, YANDAŞ KAYIRMANIN, TORPİLİN BAŞKENTİ OLMUŞTUR.
Sendikamız bu yapılan adaletsizliğe, kul hakkı yemeye, MEB’in torpil, adam kayırma ile birlikte anılmasına hiçbir şekilde göz yummayacaktır. Türk Eğitim-Sen olarak yönetmeliğin eksikliklerini her fırsatta dile getirmiş, hatta yönetmelik yayınlanmadan önce yönetici görevlendirme kriterleri ile ilgili tekliflerimizi sunmuştuk. Ancak bizim tekliflerimizi dikkate almayan, kafasına göre, ölçülebilmesi mümkün olmayan yönetici görevlendirme kriterleri getiren, yıllardır yöneticilik yapan insanları değerlendirme gücü olmayan ve kendilerini tanımayan kişilerin puanlamasına imkân veren bir yönetmeliği kabul etmemiz mümkün değildir.
Bu nedenle TÜRK EĞİTİM-SEN, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ’NE BUGÜN (16.07.2014) DANIŞTAY NEZDİNDE DAVA AÇMIŞTIR.
14 sayfadan oluşan dava dilekçesinde “10.06.2014 tarih ve 29026 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine ilişkin yönetmeliğin;
1)‘Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar` başlıklı 5/1-c maddesinin
2)‘Yönetici görevlendirmede esas alınacak hususlar` başlıklı 10/9. Maddesinin ve Müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığına görevlendirme` başlıklı 23/1 maddesinin,
3)Sınav Komisyonu ve çalışma usulü başlıklı 13/1. Maddesinin,
4)‘Değerlendirme ve sözlü sınav` başlıklı 19. Maddesinin,
5)‘Kurucu müdürlüğe görevlendirme` başlıklı Kurucu Müdür başlıklı 25. Maddesinde “duyuru” şartının yer almaması yönünde eksik düzenlemenin,
6)Yöneticilik görevinin sona ereceği haller başlıklı 27/f maddesinin,
7) Yöneticilik görevinden alınma başlıklı 29. Maddesinin,
8)Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Görev Süresi Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri İçin Değerlendirme Formunun I., II. ve III. Kısmının,
9) Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Görev Süresi Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri İçin Değerlendirme Formunun açıklamalar başlıklı kısmın 3. Maddesinde yer alan en altı ay çalışmış olma şartının İlçe Milli Eğitim Müdürü, Eğitim Kurumundan Sorumlu Şube Müdürü ve insan kaynaklarından sorumlu şube müdürleri için aranmaması yönündeki eksik düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali ile ,
10)Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali istenilen 10/9, 19, 23/1 maddelerinin yasal dayanağını oluşturan 652 sayılı KHK`nin 37/8 maddesinin ve Geçici 10/8. Maddesinin Anayasa aykırılığı iddiamızın kabulü talebinden ibarettir.” denilmiştir.
Yönetmeliğin 10 maddesine dava açan sendikamız, bu ucube yönetmeliğin yargıdan döneceğine inanmaktadır. HUKUK, HER TÜRLÜ HUKUKSUZLUĞU BERTARAF EDECEKTİR.
Kendisini yargının üstünde görenler, insanların kazanılmış haklarını, sosyal statülerini, yılların emeğini, birikimini bir gecede yok edenler, kendi memurlarını, kendi öğretmenlerini, kendi kadrolarını kısacası kendi devletini oluşturmaya çalışanlar, ‘bizden olmayanları aramızda barındırmayız’ diyenler hukuk duvarına çarpacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.