EĞİTİM
Üniversitede Hülle Atamaya Büyük Tepki
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi(KSÜ)’deki hülle yollu atamaya Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şubesi’nden büyük tepki geldi.
Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şubesi Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan, geçtiğimiz Aralık-2013 tarihinde, başka bir kurumdan, kurumlar arası nakille, KSÜ’ye basın birimine atanan Akın Ozan’ın, bu görevde 5 ay gibi kısa bir süre kaldıktan sonra, Afşin Meslek Yüksekokulu(MYO)’na sekreter olarak atanmasına büyük tepki gösterdi.
Doç. Dr. Hasan Furkan, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Dışarıdan üniversiteye atanan Akın Ozan’a, üniversite üst yönetimi yer açmak için büyük efor sarfetti. Sonunda Afşin Meslek Yüksekokulu Sekreterini çiftlik müdürü yaparak, aranan kan bulundu.
Üniversitede, normal şartlarda şube müdürlüğü ÖSYM’ce yapılan yükselme sınavıyla yapılırken, Akın Ozan, üniversitenin boş bulunan üç şube müdürlüğünden birine hülle yoluyla önce sekreter yapılıp sonra şube müdürü olarak atanmak isteniyor. Afşin MYO sekreteri olan Akın Ozan, atandığından bu yana kaç saat Afşin’de görev yapmıştır? Devletin imkanlarını bu kadar pervasızca kullanan ve kullandıran zihniyet nedir? Ayrıca, bununla da yetinmeyip yıllarca mesai mefhumu olmadan çalışan personelin Akın Ozan’ın şikayetiyle görevden alınmasını kabul edemiyoruz.
Akın Ozan 2 Aralık 2013’te günü üniversitede göreve başladığında, geliş nedenini “Ben buraya basından sorumlu şube müdürü olarak geldim.” diye ilan etmesinin sebebi nedir? Hangi pazarlıklar sonucu bu yapıldı?
Üniversitede görevde yükselme sınavı bekleyen onlarca yetenekli personel varken, bunların motivasyonunu düşürüp çalışma barışını zedeleyen üniversite yönetimi, neden böyle bir adam kayırma yöntemini seçmiştir, anlamış değiliz. Daha sırada kaç tane hülle için bekleyen şube müdürü bulunmaktadır? Sayın Rektör, bunu kamuoyuyla paylaşırsa memnun oluruz.
Eğer Akın Ozan’da bu kapasite varsa, neden ÖSYM’nin görevde yükselme sınavına girmeden böyle bir yola başvuruldu?
Acaba tüm bunların altında Rektörün görev süresinin bitmek üzere olması ve bir daha seçilemeyeceği gerçeği mi yatmaktadır.”