GÜNDEM
Türkeğitimsen'den Yönetici Atama Yönetmeliğine Dava
Türkeğitimsen Yönetici atama yönetmeliğinin neredeyse tamamının iptali istemiyle dava açtı...
Türkeğitimsen'in Danıştay nezdinde açmış olduğu dava
DANIŞTAY BAŞKANLIĞI
Yürütmeyi Durdurma Taleplidir
DAVACI :Türk Eğitim-Sen
VEKİLİ :Av. Hatice AYTEKİN-Av. Emrah AYTEKİN
Av. Dilek ATAK-Av. Buğrahan BİLGİN-Av. Çağlar TAKOĞLU
Bayındır 2 Sok. No.46 Kızılay/ANKARA
DAVALI :Milli Eğitim Bakanlığı
T.KONUSU :Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin
1-Kapsam başlıklı 2. Maddesinde müdür başyardımcısı ibaresinin yer alamamasına
2- Tanımlar başlıklı 4 ğ maddesinde yönetici tanımında müdür başyardımcısı ibaresinin yer almamasına ilişkin eksik düzenlemenin,
3-Sınava Başvuru ve Atama Şartları başlıklı 5/d maddesinde yer alan dört yıl ibaresinin
4-Komisyon ve Görevleri başlıklı 7/b Maddesinde sendika temsilcisine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin,
5-Yöneticilik Sınavları ve Değerlendirme başlıklı 8/1. Ve 8/3 Maddesinin,
6-Yazılı sınav konuları ve puan ağırlığı başlıklı 9. Madde de Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi ve Ulusal Güvenlik konusunun yer almamasına ilişkin işlemin,
7-Sözlü Sınav Konuları ve Puan Değerleri başlıklı 11/3 maddesinin
8-Yöneticiliğe atama başlıklı 12/2, 12/3, 12/5 maddelerinin ve bu maddede sınav takvimin yer almamasına ilişkin eksik düzenlemenin
9-Çalışma Süresine Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 14 maddesinin,
10-İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 15. Maddesinde yer alan il içinde belde ve köylerde.. ibarelerinin ,
11-Soruşturmaya Bağlı Yer Değiştirmeler Başlıklı 16. Maddesinde öngörülen sürelerin ve veya iller arası ibaresinin
12-Norm Kadro Fazlası Yöneticiler başlıklı 18. Maddesinin,
13-Yeniden Atama kapsamında yapılacak atamaların yönetmelikte yer almaması ilişkin eksik düzenlemenin,
14-Yönetmelikte Kurum tiplerine ve kurum türlerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin,
15-Yönetim Kademelerinde geçmiş sayılan görevlere yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin
16- Ek-1 Değerlendirme formunda hizmete verilen puan kısmında müdürlükte geçen hizmetin sayılmamasına ilişkin eksik düzenlemenin,
17-Ek-1 Değerlendirme formunda Ödüller Kısmında 6111 Sayılı Yasadan Önce Alınan Takdir, Teşekkür Ve Aylıkla Ödüllendirmelerin değerlendirmeye alınmaması yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin, yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali talebinden ibarettir.
Ö.TARİHİ :28.02.2013
AÇIKLAMALAR :28.02.2013 tarih ve 28573 sayılı Resmi Gazetede Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği yayımlanmıştır.
1-2-Yönetmeliğin Kapsam başlıklı 2. Maddesinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumu müdürlerini ve müdür yardımcılarını kapsar denilmektedir. Yine tanımlar başlıklı 4/ğ maddesinde Yönetici: Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında müdür ve müdür yardımcısı görevlerini yürütenleri ifade eder. denilmektedir. Davalı idarece yönetici tanımı yapılmış ve müdür başyardımcılığı bu tanımda yer almamış ve yönetmelik kapsamından çıkarılmıştır.
Yine yönetmeliğin Yöneticiliğe atama başlıklı 12/5. Maddesinde müdür yardımcıları arasından, il milli eğitim müdürünün ve valinin onayı ile eğitim kurumu norm sayısı kadar müdür başyardımcısı görevlendirileceğinden bahsedilmiştir. Kısacası artık müdür başyardımcılığına kadrolu atama olmayacak ve eğitim kurumlarına müdür başyardımcısı olarak görevlendirilecek kişilerde tamamen il milli eğitim müdürünün teklifi ve valinin onayı ile herhangi bir kriter gözetilmeksizin tamamen takdir yetkisi ile görevlendirilecektir.
Yönetmeliğin Dayanak başlıklı 3. Maddesinde Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Denilmektedir. 14/09/2011 tarih ve 28054 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 652 sayılı KHK 02/11/2011 tarih ve 28103 Sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 662 sayılı KHK ile yeniden düzenlenmiştir. Yeni KHKnın Atama başlıklı, 37. maddesi, 7. fıkrasında; İl millî eğitim müdürü, il eğitim denetmeni, ilçe millî eğitim müdürü, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri şube müdürü, okul ve kurum müdürü ile okul ve kurum müdür başyardımcısı ve yardımcısı olarak görev yapanların yer değiştirmeleri, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak bölge hizmeti ve rotasyon esasına göre yapılır. Bunların yer değiştirmelerine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Denilmektedir. KHKda müdür başyardımcılığı diğer yöneticilik görevleri ile birlikte değerlendirilmiş olmasına karşında dava konusu edilen maddeler ile açıkça KHK hükmüne aykırı hareket edilmiştir. Ayrıca; müdür başyardımcılığı kadrosuna eğitim-öğretim kurumlarında ihtiyaç olduğu davalı idarenin bu kadroları yönetmeliğin 12/5. Maddesi kapsamında görevlendirmeler ile doldurmaya çalışmasından anlaşılmaktadır. İhtiyaç olmasına rağmen bu kadroları yönetmelik kapsamı dışına çıkarmak ve yine aynı kadrolara istisnai durumlarda başvurulan görevlendirme ile doldurmak iyiniyetli bir yaklaşım değildir.
3- Yönetmeliğin Sınava Başvuru ve Atama Şartları başlıklı 5/d maddesinde Adlî veya idarî soruşturma sonucu son dört yıl içinde yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak şartları aranır. Bu durumda; son dört yıllık süre içinde yöneticilik görevi üzerinden alınan personele yöneticilik sınavına girme hakkı dahi verilmemektedir. Yapılan düzenleme ile yöneticilik görevi elinden alınan personel ikinci kez cezalandırılmaktadır. Bu durumda olanların sınava girme hakkı, engellenmemeli, ancak atanma istekleri cezalarının bittiği tarihten sonra değerlendirilmelidir. Yönetici adaylarının almış oldukları disiplin cezaları sebebi ile bir anlamda görevde yükselmelerinin de önü kesilmektedir.
Sınavların periyodik olarak hangi zamanlarda yapılacağı yönetmelikte belirtilmemiştir. Bir sınav yapıldıktan ve açıklandıktan sonra belki yıllarca sınav yapılamayacaktır. Buda örneğin yöneticilik görevi üzerinden alınalı 3 yıl 11 ay olan bir çalışanın sınava girmesinin engellenmesi bu kişinin yönetici olarak bir kez daha atanmasını engellemektir. Ayrıca; daha önce bu süre 3 yıl iken yeni yönetmelik ile birlikte bu süre 4 yıla çıkarılmıştır. Hukuki güven ilkesi gereği hukuk normlarının sık sık değişmemesi gerekmektedir. Zaten aldığı disiplin cezası ile işlediği fiilin karşılığında yaptırım uygulanan eğitim çalışanlarının 4 yıl gibi uzun bir süre ile yöneticiliklerinin de ellerinden alınması hakkaniyetli değildir.
4-Yönetmeliğin Komisyon ve Görevleri başlıklı 7/b Maddesinde b) Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonu: İllerde, il millî eğitim müdürü veya görevlendireceği bir millî eğitim müdür yardımcısının başkanlığında, iki millî eğitim müdür yardımcısı veya şube müdürü, bir ilçe millî eğitim müdürü ile bir eğitim kurumu müdürünün katılımıyla beş asıl üyeden oluşur. İllerde, her elli müdür ve müdür yardımcısı unvanı sözlü sınavı için birer Komisyon oluşturulur. Komisyonlar, yeterli üye bulunmaması halinde aynı kişilerden oluşturulabilir. denilmektedir. Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin 9/1-b maddesinde
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları kanuna göre eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri kolunda faaliyet gösteren sendikalardan o ilde Bakanlık personeli bakımından en çok üyeye sahip sendikanın temsilcisi olmak üzere toplam altı üyeden oluşur. Denilmekte iken yeni yönetmelik ile bu düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır. Zaten objektiflikten uzak olan sözlü sınavlarda sınav esnasında sendika temsilcisinin komisyonda olmaması yapılan sınavları denetimden daha fazla uzaklaştırmaktadır. Sendika temsilcilerine önceden verilen bir hak gerekçesiz bir biçimde kaldırılarak kazanılan bu hak gasp edilmiştir. Hukuki istikrar ilkesi yine davalı idarece çiğnenmiş verilen bir hak yönetmelik değişikliği ile alınmıştır. Sendika temsilcilerinin sözlü sınav değerlendirme komisyonunda olması sözlü sınavların bir nebzede olsa şaibesini ortadan kaldıracaktır. Eski yönetmelikte sözlü sınav olmamasına ve yazılı sınav sonucuna ve değerlendirme formu üzerinden kısacası sadece evrak üzerinden yapılan değerlendirmede sendika temsilcisi varken sözlü sınavla birlikte değerlendirme komisyonundan sendikaların uzaklaştırması manidardır. Sendika temsilcilerinin komisyonda olması yapılan sınava şeffaflık getirecek ve idarenin keyfiyetinin önüne geçecektir.
5- Yönetmelikte Yöneticilik Sınavları ve Değerlendirme başlıklı 8. Maddesinde (1) Eğitim kurumu yöneticiliği sınavı, yazılı ve sözlü aşamalardan oluşur.
(2) Yazılı sınav, Bakanlık Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce merkezî sistemle yapılır. Yazılı sınavda 100 tam puan üzerinden 70 ve üstü puan alan adaylar başarılı sayılır.
(3) İller, boş eğitim kurumu yöneticiliklerini tüm adayların bilgi sahibi olmasını sağlayacak şekilde ilan eder. Adaylar, ilan edilen boş eğitim kurumları arasından atanmak istedikleri eğitim kurumlarından ilanda belirtilen sayıda tercihlerini yaparak başvuruda bulunur. Adayların yazılı sınav puanları ile Ek I Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puanları ilan edilir. Her boş eğitim kurumu yöneticiliği için yazılı sınav puan üstünlüğüne göre ilk altı aday sözlü sınava çağrılır. Son sıradaki adayla aynı puana sahip adaylar da sözlü sınava çağrılır. Yazılı sınav puanının %50si, sözlü sınav puanının %30u ve Ek I Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puanın %20si alınarak belirlenen puan üstünlüğüne göre her eğitim kurumu yöneticiliği için valiliğe sunulmak üzere üç aday belirlenir. Denilmektedir.
Yeni yönetmelik ile birlikte müdür ve müdür yardımcılığına atanabilmek için hem sözlü sınav hem de yazılı sınav şartı getirilmiştir. Görevini en iyi şekilde yapacak kariyer ve liyakate sahip kişilerin sözlü sınav sebebi ile keyfi ve siyasi uygulamalar neticesinde hak ettiği kadrolarda bulunamadığı herkesin malumudur. Denetimi zor olan ve tamamen kişiye özel uygulamalar yapılan sözlü sınavların ne denli objektiflikten uzak olduğu, yıllardır sözlü sınavların iptali için açılan bireysel ve genel davalardan anlaşılabilmektedir. Yazılı sınavlar sonucunda mesleki yeterliliğini kanıtlamış olan kişilerin yazılı sınava ek olarak sözlü sınava tabi tutulması sınava giren adaylar arasındaki eşit yarışı zedeleyecektir. Bakanlıkça yapılan yazılı sınavların büyük bir çoğunluğunda dahi hatalı sorular sebebi ile sınav iptalleri yaşanırken, sözlü sınavlarda ne gibi hukuki sorunların yaşanacağını kestirmek zor değildir.
Yeni yönetmeliğin dayanak başlıklı 3. Maddesinde Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Denilmektedir.
Ancak; Anılan KHKnin 37/8.Maddesinde Okul ve kurum müdürleri; yazılı ve/veya sözlü olarak yapılacak okul veya kurum müdürlüğü sınavında başarılı olmak kaydıyla, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından atanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Denilmektedir. Milli eğitim bakanlığı dayanak aldığı KHK maddesini dahi yeterince iyi okumamış olmalı ki okul ve kurum müdür yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulmadığını görmeyerek bu denli büyük bir hataya imza atmıştır.
Sözlü sınavlar ile ilgili Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun YD. İtiraz No: 2008/774 numaralı vermiş olduğu karara göre sözlü sınavda adayın sorulara verdiği yanıtların teknolojik imkânlardan yararlanarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Danıştay Onikinci Dairesi verdiği kararda, sözlü sınav komisyon üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa bağlanmış soruların ve yanıtlarının neler olduğunun, bu yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması ve ayrıca sözlü sınavda verilen yanıtların teknolojik imkânlardan yararlanarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmaması nedenleriyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemi hukuka uygun bulunmamıştır. Sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmesi günümüzde mümkün olduğundan bahisle bu imkânın kullanılmaması hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi zedelediğinden bahsedilmektedir. Sözlü ve görüntülü kayıt imkânı varken ayrıca sözlü sınav komisyon üyelerinin soru ve cevaplarının tutanağa bağlaması, sözlü sınavda komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleri ortaya konulması, sınav öncesinde soruların ve cevaplarının hazırlanmış olması gerekmektedir.
Yüksek mahkeme kararından anlaşılacağı üzere sözlü sınavların denetiminin sıkı bir biçimde yapılması gerekmektedir. Sözlü sınav ile birlikte sendika temsilcilerinin de komisyonda yer almamış olması ileride bir çok davanın yargı mercilerini meşgul edeceğini göstermektedir. Davalı idare sözlü sınava ilişkin kriterlerini de belirlememiştir. Bu durumda başlı başına bir eksikliktir.
Yine yönetmeliğin yöneticilik sınavları ve değerlendirme başlık 8/3. Maddesi ile adaylar tercihlerini yapıp sözlü sınava çağırılıp bu aşamaları geçtikten sonra valiliğe sunulacak 3 aday arasına girebildiklerinde, tamamen valinin tasarrufu doğrultusunda yönetici olma hakkına haiz olacaktır. Şöyle ki; yapılan değerlendirmede 85,84 ve 80 puan alan üç adaydan vali istediğinde 80 puan alanı atayabilecektir. Valilik makamına sunulan 3 adayın hangi kriterler gözetilerek seçileceğinden hiçbir şekilde söz edilmemiştir. Kısacası valiliklere sınırları çizilmemiş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Herhangi bir ölçüt olmaksızın valiliklere verilen bu sınırsız takdir yetkisinin mutlak suretle iptali gerekmektedir. Nitekim Danıştay 2. Dairesinin 2004/8022E, 2007/1848K sayılı kararında belirtilen duruma göre, eğitim kurumu müdürlüğüne atamalarda, en uygunun seçilmesi yönünde nesnel ölçüt öngörmeyen, atamaya yetkili makamın öznel değerlendirmelerine ve mutlak takdirlerine meydana verecek mahiyet taşıyan 11.1.2004 günlü ve 25343 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 2 inci maddesi ile değiştirilen 22 nci maddesinin 4 üncü fıkrasındaki beş aday ibareleri ile 5 inci fıkrasında kamu kararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır denilmektedir.
Yine iptali istenilen bu maddenin uygulama alanı bulunmamaktadır. Bu konu sık sık basında yer almaktadır. Basında yer alan bu haberlerden bir tanesini makamınıza emsal olması amacı ile dilekçemizin ekinde sunuyoruz.
6-Yazılı Sınav Konuları ve Puan Ağırlıkları başlıklı 9. Madde de (1) Eğitim kurumu yöneticiliği yazılı sınavı, aşağıdaki yazılı sınav konularından hazırlanan soruların puan ağırlıkları esas alınarak, görevin düzeyine göre ayrı sınavlar olarak düzenlenir.
a) Türkçe, dil bilgisi: %10,
b) Resmî yazışma kuralları: % 5,
c) Halkla ilişkiler ve iletişim becerileri: % 4,
ç) Okul yönetimi: % 4,
d) Yönetimde insan ilişkileri: % 4,
e) Okul geliştirme: % 4,
f) Eğitim ve öğretimde etik: % 5,
g) Türk idare sistemi: % 2,
ğ) Protokol kuralları: % 2,
h) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile bunlara bağlı mevzuat ve görevin gerektirdiği diğer mevzuat: % 60denilmektedir. Görüleceği üzere anılan madde ile yazılı sınav konuları ve bu konuların ağırlığından söz edilmektedir. Ancak bu madde de görüleceği üzere Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi ve Ulusal Güvenlik konularına yer verilmemiştir. Türk milletinin Ulu önderi Mustafa Kemal ATATÜRKün yaptığı inkılaplar ve bu inkılapların tarihinin yazılı sınav konularından çıkarılmaması gerekmektedir. Okul yöneticilerinin yakın tarihimizi bilmiyor olması kabul edilmez. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, işgalden nasıl kurtulduğunu, Kurtuluş
Savaşının hangi yokluklar içinde yapıldığını, Anadolunun nasıl vatan yapıldığını bilmeyen bir okul müdürü, müdür yardımcısı olabilir mi? Protokol kuralları kadar önemli görülmeyen TC. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin sınav konuları arasından çıkarılmasının nasıl izah edileceği bilinmemektedir. Türk idare sistemi, protokol kuralları, yönetimde insan ilişkilerinin dahi, yer aldığı sınavda Baş öğretmen Atatürkün inkılaplarının yer almaması büyük bir eksiklik ve vahim bir tablodur.
7- Yine yönetmelikte Sözlü Sınav Konuları ve Puan Değerleri başlıklı 11/3. maddesinde Her aday, sözlü sınavda komisyon üyelerinin her biri tarafından ikinci fıkranın (a) bendinden 50, diğer bentlerinden 10ar puan olmak üzere 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Her üyenin vermiş olduğu puanlar toplamının aritmetik ortalaması alınarak sözlü sınav puanı belirlenir. Sözlü sınavda 100 tam puan üzerinden 70 puan alan adaylar başarılı sayılır. denilmektedir. Bu madde başlı başına büyük sıkıntıların yaşanmasına sebep olacak bir maddedir. Sözlü sınav usulünün ve kriterlerinin yönetmelik ile net bir biçimde belirlenmelidir. Sözlü sınavlarda aranan kriterlerin yönetmelikler ile belirlenmesi dışında geriye kalan husus, mülakat merciinin adaylara eşit ve tarafsız yaklaşıp yaklaşmadığı, sonuç gerekçelerinin somut değerlendirmeyi esas alıp almadığı ve de kendilerine verilen takdir hakkının hukuka ve kamu yararına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığıdır. Nitekim İdare Mahkemeleri ve Danıştay da kararlarında; mülakat sınavlarında, yönetmeliklerde belirtilen kriterlere uyulup uyulmadığının, verilen puanların somut gerekçelere dayanıp dayanmadığının, takdir yetkisinin objektif değerlendirmeyi kapsayıp kapsamadığının idari yargılama sürecinde değerlendirilmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiğini açıkça belirtilmektedir. Bu noktada iptali istenilen madde de adaylara sorulan soruların bir değerlendirme formunda hangi soruya hangi gerekçe ile hangi notun takdir edildiğini göstermeleri gerekirken, iptali istenilen madde ile sadece komisyonun verdiği puanın aritmetik ortalamasının alınacağından söz edilmiştir. Bu konuda matbu bir formun dahi hazırlanmasına gerek görülmemiştir.
Ayrıca; zaten yazılı sınavdan 70 puan alarak başarılı sayılan adaylar ikinci bir baraj uygulamasına takılmakta ve sözlü sınavdan 70 puan almadıkları takdirde başarısız sayılmaktadırlar. Kısacası, yazılı sınavdan 100 alan bir kişi objektifliği olmayan bir sınavdan 70in altında puan aldığında başarısız sayılacaktır. Kısacası yönetici olmak isteyen adaya ikinci bir baraj uygulaması yapılmaktadır. Yönetici olma şartına haiz olduğunu yazılı sınavda sorulan sorulara doğru cevaplar vererek aldığı puanla ispatlamış bir aday sözlü sınavda sorulan birkaç soruya verdiği cevabın objektif olmayan bir şekilde değerlendirilmesi sonucunda 70 puan alamadığı için başarısız sayılması hakkaniyetli değildir.
8-Yönetmeliğin Yöneticiliğe Atama başlıklı 12. Maddesinde (1) İl millî eğitim müdürlükleri, atama yapılacak eğitim kurumları ile başvuru ve atamalara ilişkin diğer hususları yazılı sınavı kazanan adayların bilgi sahibi olmasını sağlayacak şekilde duyurur.
(2) Adaylar, sadece kadrosunun bulunduğu ildeki eğitim kurumları yöneticiliklerine başvurabilir.
(3) Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonunca her eğitim kurumu için belirlenen ve valiliğe sunulan üç adaydan uygun görülen aday, vali tarafından atanır.
(4) Yatılı kız öğrencisi bulunan eğitim kurumlarının müdür yardımcılarından en az biri kadın öğretmenler arasından atanır.
(5) Müdür yardımcıları arasından, il milli eğitim müdürünün teklifi ve valinin onayı ile eğitim kurumu norm sayısı kadar müdür başyardımcısı görevlendirilir. denilmektedir.
Anılan maddenin 2 fıkrasında Adaylar, sadece kadrosunun bulunduğu ildeki eğitim kurumları yöneticiliklerine başvurabilir. Denilmektedir. Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin 33. Maddesi ile yöneticilere illerarası yer değişme hakkı tanınırken iptali istenilen madde ile yöneticilere sadece il içinde başvuru hakkı verilmiştir.
Yine 12/3. Maddede Sözlü Sınav ve Değerlendirme Komisyonunca her eğitim kurumu için belirlenen ve valiliğe sunulan üç adaydan uygun görülen aday, vali tarafından atanır. denilmektedir. Yukarıda sözlü sınava, değerlendirme komisyonuna ve valiliğe komisyon tarafından sunulan 3 adayın seçilmesine ilişkin kısım ile ilgi açıklamalar bu madde içinde geçerli açıklamalardır. Tekrar olmaması için yeniden değerlendirilmemiştir.
12/5. Madde de Müdür yardımcıları arasından, il milli eğitim müdürünün teklifi ve valinin onayı ile eğitim kurumu norm sayısı kadar müdür başyardımcısı görevlendirilir. denilmektedir. Bu madde kapsam dışına çıkarılan müdür başyardımcılarının hizmetlerine duyulan ihtiyacı göstermekte olup, herhangi bir kritere bağlı kalmaksızın görevlendirme yapılacağı anlamına gelmektedir.
-Yönetici atama usulünü anlatan 12. Madde de Sınava Dayalı atama takviminden hiç söz edilmemiştir. Sınava giren ve atanmak için bekleyen yöneticilerin atamaları tamamen idarelerin takdir yetkine bağlı olarak yapılacak duyurulara bırakılmıştır. Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin 23/a maddesi kapsamında sınava dayalı atamalar her yıl Ocak-Şubat aylarında yapılır hükmüne rağmen valilikler duyuru yapmamış bu konu sendikamızca hem adli hem de idari yargıya konu edilmiştir. Gelinen nokta da yönetmelik hükmünü göremezden gelen valiliklerin, atama takviminin yönetmelikte hiç yer alamadığı bir durumda nasıl keyfi davranacağını şimdiden söylemek zor değildir. Yeni yönetmelik ile isteğe bağlı yer değiştirmeler ve çalışma süresine bağlı yer değiştirmelerde takvim belirlenmişken, sınava dayalı atamalarda takvim belirlenmemiş olması iptal edilmesi gereken bir eksikliktir.
9-Yeni yönetmelik ile Zorunlu Yer Değiştirmenin adı Çalışma Süresine Bağlı Yer Değiştirmeler olarak değiştirilmiştir. Tüm yönetici kademeleri için 8 yıllık süre esas alınmıştır. Artık; müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları görev yaptıkları eğitim kurumunda 8 yıllık çalışma süresini tamamladıkları takdirde tercihleri doğrultusunda boş eğitim kurumlarına atanabilecekler, tercih yapmadıkları takdirde boş eğitim kurularına kura ile atanacakladır. Ancak tercih yapılmasına rağmen atanacağı okul kalmaması sebebi ile yer değiştiremeyenler bir dahaki yer değiştirme döneminde öncelikle atanacaklardır. Bu atamalarda da herhangi bir ölçüt belirlenmemiştir. Eski yönetmelikte olduğu gibi kurum tipleri yönetmelikte yerini almadığından tipe ve kademeye uygun okullara atanma şartı da artık söz konusu değildir. Kısacası kişilerin görev yaptığı okullara eş değer bir okula yer değişikliği yapılması iptali istenilen madde ile kısıtlanmıştır. Bu durumda yönetici olarak görev yapan kişiler idare tarafından herhangi bir kriter olmaksızın her kurumda görev yapmak durumunda bırakılacaktır. Kaldı ki; objektif kriterlere dayanmayan yer değiştirmeler bir çok haksızlığı da beraberinde getirmektedir. Bir çok başarılı yöneticinin emeklerinin karşılığını alamaması devlete küskünlüğüne sebep olmak da maddenin tümünün iptali gerekmektedir.
10-Yönetmeliğin İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 15. Maddesinde Görevli oldukları eğitim kurumlarında fiilen en az iki yıl görev yapan yöneticiler, istekleri halinde il içinde belde ve köylerde bulunan eğitim kurumlarına 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla, her yıl Ağustos ayında atanabilirler. Aynı eğitim kurumuna birden çok talep olması halinde yer değiştirmeler, 14 üncü maddeye göre belirlenen yer değiştirme puanı üstünlüğüne göre yapılır. denilmektedir. . Görüleceği üzere isteğe bağlı yer değiştirmelerde il içinde boş bulunan tüm eğitim kurumlarına değil sadece belde yada köyler arasında tercih yaparak buralara atanma hakkı verilmiştir. Hangi aklı selim düşünce ile bu madde düzenlenmiştir anlamak mümkün değildir. Burada isteğe bağlı yer değiştirme hakkı açıkça bitirilmiş ve kişilere bulundukları kurumlarda 8 yıl çalışma zorunluluğu bir anlamda dayatılmıştır. Kişilerin bu madde ile özürleri de dikkate alınmayacaktır. Her ne özrü olurda olsun yöneticiler isteğe bağlı yer değiştirecekse il içinde belde ve köyleri tercih etmek durumunda kalacaktır.
11-Yönetmeliğin Soruşturmaya Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 16. Maddesinde Soruşturma sonucu görev yerlerinin değiştirilmesi teklif edilen yöneticilerin görev yeri, getirilen teklife göre il içinde veya iller arasında değiştirilebilir. Soruşturma sonucu yöneticilik görevinden alınması gerekenler ise aynı veya başka bir eğitim kurumundaki durumuna uygun öğretmen kadrosuna il içinde veya iller arasında atanır. Bu şekilde atananlar, yeni görevlerine başladıkları tarihten itibaren dört yıl geçmeden ayrıldıkları ile, sekiz yıl geçmeden aynı eğitim kurumuna yönetici olarak atanamazlar. denilmektedir. 5442 sayılı yasanın 8/C maddesi kapsamında istisnai durumlarda yapılan bu yer değiştirmeler, artık disiplin cezasının ayrılmaz bir bütünü haline gelmiştir. Günümüzde işlenilen bir fiil sebebiyle verilebilecek en alt disiplin cezası ile tecziye edilen bir kişi bu uygulama ile sürgün edilmektedir. Valiliklerce işlenilen fiilin ağırlığına bakmaksızın artık her disiplin cezası ile birlikte verilen bu yer değişiklikleri onaylanmaktadır. İller arası ve il içinde yapılan bu yer değişikliği işlemlerinde sürenin uzatılması artık bu görevlendirmeleri suistimale daha açık hale getirecektir. Alınan disiplin cezası ile verilen yer değişiklikleri arasındaki orantısızlık kat ve kat artacaktır. Torpilli olanlara uydurma bir disiplin cezası verilerek illerarası tayin yapabilmenin yolunu açarak suiistimal edilebilecek bir düzenleme olarak ta değerlendirilebilir. Bu madde uyarınca bazıları sürgün edilirken bazıları ödüllendirilebilecektir. Yıllardır 3 yıl ile yapılan bu sınırlama artık teammül halini almışken yeni düzenleme ile sonuçları itibari ile ağırlaştırılmış bir duruma gelmiştir. Disiplin cezası olmayan sadece tedbir amaçlı yapılan bu uygulama maksadını aşan ve verilebilecek en ağır cezaya dönüştürülmüş bir uygulama halini almıştır. Yönetmelik yöneticilerine isteğe bağlı olarak illerarası yer değiştirme hakkı vermezken, disiplin cezası verilen bir yöneticinin illerarası yer değiştirmesi manidardır. İllerarası yer değiştirmeyi gerektirecek bir fiil işlemiş olan bir yöneticinin yöneticilik görevinin elinden alınmamış olması da zaten pek ihtimal dahilinde değildir.
12-Yönetmeliğin Norm Kadro Fazlası Yöneticiler başlıklı 18. Maddesinde 1) Norm kadrosu kaldırılan yöneticiler ya da norm kadro fazlası haline gelen yöneticiler, valiliklerce talepleri ve hizmet gerekleri birlikte değerlendirilerek uygun görülecek eğitim kurumu yöneticiliklerine öncelikle atanırlar. (2) Talepte bulunmayan yöneticilerin görev yerleri, Ek I Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan en düşük puandan başlanarak resen belirlenir. Denilmektedir. Anılan yönetmelik maddesi ile istekleri dışında norm kadro fazlası olan yöneticiler tercihlerine atanamadıkları takdirde resen atanmakta bunu kabul etmeyenlerin idarecilikleri ellerinden alınmaktadır. Herhangi bir bekleme süresi ön görmeden yapılacak olan bu uygulama hakkaniyete uygun değildir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelikte bu durumdaki yöneticilere bulundukları eğitim kurumlarında 2 yıl süre ile çalışma hakkı tanınmaktaydı. Yıllardır yapılan bu uygulama yine anılan yönetmelik ile eğitim çalışanlarının ellerinden alınarak mağduriyet yaşanmasına sebep olacaktır.
13-Yeniden Atama kapsamında yapılacak atamalar yönetmelikte yer almamaktadır. Herhangi bir sebeple yöneticilik görevinden ayrılmış kişilerin yeniden yönetici olarak herhangi bir şarta ve sınava tabi tutulmaksızın bu görevlere atanabilmekte iken yayımlanan yönetmelikte bu konuda bir düzenleme yapılmamış, herhangi bir nedenle yönetim görevinden ayrılmış kişilerin yeniden yönetici olabilmesi için sınava girmelerini gerektirecek şekilde düzenleme yapılmıştır. Eski yönetmelikte Yurt dışında eğitim müşaviri, eğitim ataşesi, eğitim ataşe yardımcısı olarak atananlar ile Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu kararıyla görevlendirilenler ve uluslararası kuruluşlarda ya da yurtiçinde bir yıl ve daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin yöneticilikleri,657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde bir yıldan daha fazla süre ile aylıksız izin alanların yöneticilikleri, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18 inci maddesi kapsamında aylıksız izne ayrılanların yöneticilikleri sona erenlere daha sonra yeniden atama kapsamında duyurusu yapılan eğitim kurumu yöneticiliklerine atanmak üzere başvuruda bulunabilme hakkı tanınmaktaydı. Hukuki güven ilkesi gereği bu durumda olan kişilerin teammül haline gelmiş bu uygulamadan faydalanması gerekirken, davalı idarece yönetmelikte bu hususa yer verilmeyerek eksik düzenleme yapılmış ve 4688 sayılı yasa ve Uluslararası Sözleşmelere göre düzenlenen örgütlenme hakkı açıkça kısıtlanmıştır. Sendika yöneticilerinin tekrar eski yöneticilik görevine dönememesi açıkça cezalandırmak, sendikacılık yapılmasını engel olmak anlamına gelmektedir. Dolayısı ile kanunlarla verilen örgütlenme hakkı yönetmelikle kısıtlanmaktadır.
14-Yine yönetmelikte kurum tiplerine ve okul türlerine göre farklılıklar tamamen ortadan kaldırılmış yönetici atamaları tek tipleştirilmiştir. Halbuki; Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve Anadolu Liseleri vb. farklı okul türleri ve okulların fiziki durumları, öğrenci sayıları, çalışan personel sayıları, okulun bulunduğu yerleşim biriminin büyüklüğü gibi kriterlere göre tespit edilen kurum tipleri bu yönetmelikte düzenlenmemiştir. Zorunlu yer değişiklikleri, isteğe bağlı yer değişiklikleri, sınava dayalı atamalar gibi tüm atama çeşitlerinde göz önünde bulundurulan kurum tipi uygulaması ve kurum türü uygulamasının kaldırılması ileride bu atamaların tamamen keyfi olarak yapılacağı sonucunu doğurmaktadır. Okulun fiziki yapısı, öğrenci sayısı, derslik sayısı ve personel sayısı gibi kriterler açısında sorumluluğu büyük bir okulda görev yapan yönetici, bu kriterler açısında daha küçük ölçekli bir kuruma atanabileceği gibi tam tersi durumlarında yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda ileride işleyişi olumsuz etkileyecek ve bir takım sorunların yaşanmasına sebep olacak hakkaniyetsiz bir işlemdir.
Yine sınavla öğretmen alan kurumlara yönetici ataması yapılırken bu kurumun öğretmenlerine öncelik verilmemiş olması ilerde bu konunun sıkça yargıya intikal ettirileceğini göstermektedir. Kaldı ki, bu konuda birçok yargı kararı bulunmaktadır.
15- Yönetmelikte yönetici kademelerinde geçmiş sayılan görevlere yer verilmemiştir. Daha önceleri öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak kaydıyla ve bu Yönetmelikteki yönetim kademelerine atamayla sınırlı olmak üzere; Talim ve Terbiye Kurulu uzmanlığı, eğitim uzmanlığı, eğitim müfettişliği, APK uzmanlığı, eğitim ateşeliği, eğitim müşavirliği ile şube müdürü ve daha üst unvanlı görevlerde asaleten geçirilen süreler beşinci kademe yöneticiliğinde, Kamu kurum ve kuruluşlarında genel idare hizmetleri sınıfında tesis müdürü, şube müdür yardımcısı, şef, eğitim ateşe yardımcısı; ikili anlaşmalar çerçevesinde Bakanlıkça açılan ya da yönetici ve öğretmenleri Bakanlıkça görevlendirilen yurt dışındaki eğitim kurumlarında müdür olarak geçirilen süreler dördüncü kademe yöneticiliğinde, İkili anlaşmalar çerçevesinde Bakanlıkça açılan ya da yönetici ve öğretmenleri Bakanlıkça görevlendirilen yurt dışındaki eğitim kurumlarında, müdür yardımcılığında geçirilen süreler ile görevli olduğu eğitim kurumunda eğitim kurumunu eğitim öğretime açmak kaydıyla kurucu müdür olarak geçirilen süreler, en az 1 yıl görev yapmış olmak kaydıyla müdür yetkili öğretmen olarak geçirilen süreler üçüncü kademe yöneticiliğinde, geçmiş sayılmakta ve bu kişilere yönetici olma hakkı tanınmakta iken yayınlana yönetmelikle bu hak alınmıştır. Yöneticilik görevi olduğu tartışılmaz olan bu görevleri ifa edelere yönetici atamalarında bu görevlerine karşılık yönetici olma imkanı tanınmamış olması mağduriyetlere sebep olacaktır. İdarenin istikrar ilkesi gereği bu durumda olanlara yönetici olma hakkının tanınması gerekmektedir. Kazanılmış haklar görmezden gelinmektedir.
16- Ek-1 değerlendirme formunda hizmete verilen puan kısmında müdürlükte geçen hizmet süresi puanlamaya dahil edilmemiştir. Sınav puanı ile atamalar, isteğe bağlı yer değişiklikler, ve norm kadro fazlası yöneticilerinin yer değiştirmeleri için gereken puanının belirlenmesi Ek-1 değerlendirme formu üzerinden yapılmaktadır. Ancak; her nasılsa bu değerlendirme formunun hizmete göre verilen puanların hesaplandığı kısımda müdürlere yer verilmemiştir. Müdür baş yardımcılığına kadrolu atamayı kaldıran ve görevlendirme yapılacağı belirtilen yönetmelikte müdür başyardımcılığında geçen süreye puan verilirken, müdür olarak geçirilen süreye puan verilmemiştir. Bu durum yönetici atamanın temel felsefesine ve ruhuna aykırıdır.
17-Ek-1 değerlendirme formunda Ek-1 Değerlendirme formunda Ödüller Kısmında 6111 Sayılı Yasadan Önce Alınan Takdir, Teşekkür Ve Aylıkla Ödüllendirmelerin değerlendirmeye alınmamaktadır.
6111 sayılı yasa ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122nci maddesi ile görevinde olağanüstü gayret ve çalışması ile başarı sağlayan memurlara merkezde atamaya yetkili amirler, illerde valiler ve kaymakamlar tarafından takdirname verilebilmesi hükmünde değişiklik yapılmıştır. Söz konusu değişiklikle birlikte görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları sebebi ile memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler tarafından başarı belgesi verilebilmesi öngörülmüş ve üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilmesine imkan verilmiştir.
Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme formunda ödüller ve cezalar başlıklı bölümde başarı için (en fazla üç adet belge)1 ve Üstün başarı için 4 puan öngörülmüştür. Bu da şu anlama gelmektedir, 6111 sayılı yasadan önce alınan takdir, teşekkür ve aylıkla ödüllendirmeler değerlendirmeye alınmamaktadır. Eğitim çalışanlarının tamamen kişisel gayretleri sonucunda almaya hak kazandıkları ödüllerinin sadece isimlerinin değişmiş olması sebebi ile yok sayılması kabul edilebilecek bir durum değildir. Kanunen görevinde olağanüstü gayret ve çalışması ile başarı sağlamış kişilere 6111 sayılı yasan önce verilen ödüllerin görmezden gelinmesi büyük bir hatadır.
Anayasa Mahkemesi; Kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hakkı kazanılmış hak olarak tanımlamaktadır
Anayasa Mahkemesinin Esas Sayısı: 2005/110 ve Karar Sayısı: 2005/111 olan 29.12.2005 tarihli kararında kazanılmış haklar konusunda yapmış olduğu değerlendirmeye aykırı bir işlem mevcuttur. Anılan Anayasa Mahkemesi kararı gereğince;"Kazanılmış haklar, hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurdur. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan uygulamalar Anayasa'nın 2 nci maddesinde açıklanan "Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir." hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı ve hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez."Denilmek suretiyle kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı uygulamaların; sosyal hukuk devleti ilkesine ve toplumsal kararlılık ve güvenceyi ortadan kaldıracağından bahisle kabul edilemeyeceğini açıkça belirtmektedir.
Anayasa Mahkemesinin: Esas No: 1987/21 ve Karar No:1988/2S nolu kararında; kazanılmış haklara saygının Hukuk Devletinin gerekleri arasında yer aldığı belirtilmiş ve kazanılmış haklara saygı gösterilmemesinin Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin; Esas No: 1998/10 ve Karar No:1998/18 nolu kararında:
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen niteliklere sahip bir Hukuk Devletinde mevcut kanunlara göre kazanılmış hakların sonradan çıkacak kanunlarla tanınmasının zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Bu anlamda benim "Kazanılmış bir hakkımın" bulunduğu, kazanılmış hakların korunmasının Anayasada belirtilen Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet ilkeleri ile güvence altına alındığı sabittir. Mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararı bu anlamda Anayasaya ve buna bağlı olarak sosyal, hukuk devleti ilkelerine aykırıdır.
Hukuk devletinin şartlarından biriside idarenin istikrar ilkesidir. İdareler tesis ettikleri idari işlemleri aradan istikrarı bozuluncaya kadar bir süre geçtikten sonra iptal etmemesi gerekmektedir. Kısacası 6111 sayılı yasadan önce alınan başarı belgeleri, bu belgeleri alan kişilerin kazanılmış hakları olup, bu haklarında gerektiğinde kullanılması gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinin 2 numaralı bendi gereğince idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. denilmektedir. Ayrıca 27. maddesinin 4 numaralı bendi, Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16. maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir. hükmüne amirdir. Değişiklik yapılmadan önceki yönetmeliğin 5. Maddesi de kariyer ve liyakat, puan üstünlüğü ve norm kadro esasları atamalarda göz önünde bulundurulacak temel ilkeler olarak sayılmıştır. Yeni yönetmelikte temel ilkelerden hiç söz edilmemiş herhangi bir ilkeye bağlı kalınmaksızın işlem yapılacağı aslında açıkça ifade edilmiştir. İptali istenilen maddeler yürürlüğe girmiştir ve bu maddelere göre atamalar ve yer değiştirmeler yapılacaktır. Kritersiz tamamen idarenin keyfiyeti ile sonuçlanacak bu atamaların yapılmaması, hak edenlerin hak ettikleri kadrolara atanmalarının sağlanması için makamınızca bir an önce yürütmeyi durdurma kararının verilmesi elzemdir. Takdir makamınızındır.
SONUÇ VE TALEP :Mahkemenin nezdinde yukarıda arz ile izahına çalıştığımız ve mahkemenin resen gözeteceği sair hususlar nedeni ile;
1)Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 1-Kapsam başlıklı
2. Maddesinde müdür başyardımcısı ibaresinin yer alamamasına 2- Tanımlar başlıklı 4 ğ maddesinde yönetici tanımında müdür başyardımcısı ibaresinin yer almamasına ilişkin eksik düzenlemenin,
3-Sınava Başvuru ve Atama Şartları başlıklı 5/d maddesinde yer alan dört yıl ibaresinin
4-Komisyon ve Görevleri başlıklı 7/b Maddesinde sendika temsilcine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin,
5-Yöneticilik Sınavları ve Değerlendirme başlıklı 8/1. Ve 8/3 Maddesinin,
6-Yazılı sınav konuları ve puan ağırlığı başlıklı 9. Madde de Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi ve Ulusal Güvenlik konusunun yer almamasına ilişkin işlemin,
7-Sözlü Sınav Konuları ve Puan Değerleri başlıklı 11/3 maddesinin
8-Yöneticiliğe atama başlıklı 12/2, 12/3, 12/5 maddelerinin ve bu maddede sınav takvimin yer almamasına ilişkin eksik düzenlemenin
9-Çalışma Süresine Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 14 maddesinin,
10-İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 15. Maddesinde yer alan il içinde belde ve köylerde.. ibarelerinin ,
11-Soruşturmaya Bağlı Yer Değiştirmeler Başlıklı 16. Maddesinde öngörülen sürelerin ve veya iller arası ibaresinin,
12-Norm Kadro Fazlası Yöneticiler başlıklı 18. Maddesinin,
13-Yeniden Atama kapsamında yapılacak atamaların yönetmelikte yer almaması ilişkin eksik düzenlemenin,
14-Yönetmelikte Kurum tiplerine ve kurum türlerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin,
15-Yönetim Kademelerinde geçmiş sayılan görevlere yer verilmemesi yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin
16- Ek-1 Değerlendirme formunda hizmete verilen puan kısmında müdürlükte geçen hizmetin sayılmamasına ilişkin eksik düzenlemenin,
17-Ek-1 Değerlendirme formunda Ödüller Kısmında 6111 Sayılı Yasadan Önce Alınan Takdir, Teşekkür Ve Aylıkla Ödüllendirmelerin değerlendirmeye alınmaması yönünde tesis edilen eksik düzenlemenin, yürütmesinin durdurulması ve devamında iptaline,
Tüm yargılama harç ve masrafların karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi hususunda gereğini bilvakale arz ile talep ederim.
Av. Hatice AYTEKİN