Bu mağduriyeti biraz daha detaylı anlatırsak Bötecilerin şu anki sistemde sadece ortaokullara atamaları yapılmakta ve ortaokullarda da aldıkları zorlu yazılım eğitimine rağmen sadece Microsoft Office programları(word-excell –powerpoint )anlattırılmaktadır. Hatta çoğu zaman maddi bir teşvikle formatör öğretmen denilen ama aslında işi öğretmenlik olmayan ve öğretmeni gerçek çalışma ortamı olan sınıflardan uzak tutan, ve aldıkları onlarca yazılım eğitimine rağmen onları sadece yazıcı kuran projeksiyon ayarı yapan bilgisayar tamircisi yerine koyan ve eğitim camiamıza büyük bir iş gücü kaybı yaratan bir durumla karşı karşıya bırakmaktadır. Zaten formatör öğretmen olmayıp ortaokullarda çalışan böte mezunlarının sadece ofis programlarını anlatması ise bir matematikçinin çalışma hayatı boyunca sadece sayıları anlatması gibi bir şeydir ve bu da gördükleri onlarca yazılım eğitimini verimsizce tüketmeyle eş değerdir.

    TTK’nın 80 sayılı kararına(“ Mesleki ve teknik ortaöğretim bilgisayar bölümlerine atölye ve laboratuar öğretmeni olarak atanamayacağı”  ) tekrar bakacak olursak Böte mezunları yanlış tanımlamalardan kaynaklı adaletsiz ve mağdur durumdadır gerçek şu ki bilgisayar öğretmenleri ister böteci ister teknik eğitim fakültesi mezunu olsun ilköğretimde de ortaöğretimde de dersini laboratuarda işler çünkü normal sınıf ortamında bilgisayar dersi işlenmez o yüzden laboratuara giremezler ifadesi ister ilköğretimde ister ortaöğretimde olsun bir bilişim teknolojileri öğretmeni için anlamsızdır ve yanlıştır bu bir tanımlama hatası oluşturmaktadır. Zaten bilgisayar dersleri hangi kademe olursa olsun normal sınıf ortamında işlenemez ve kitaptan anlatılamaz durumdadır.

   TTK 80 sayılı kararda yer alan böte mezunlarını zor durumda bırakan mesleki ve atölye öğretmeni olarak atanamazlar ifadesinden kaynaklı yanlış ve adaletsiz bu karar açık ve seçik şekilde  (  Teknik eğitim fakültesi mezunu bilgisayar öğretmenlerinin elektronik derslerinden aldıkları farkı öne çıkarıp Böte mezunu öğretmenlerinde diğer dallarda olan yeterli eğitimlerini ve haklarını eşitsiz ve mağdur koşullardan kurtarmak için bu karar şu şekilde revize edilmelidir.)  “Böte mezunları mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında elektrik ve elektronik derslerine giremezler ve atölye ve laboratuarlardan sorumlu bölüm şefi ve atölye şefi  olamazlar”  diye açık ve seçik tanımlama yapılarak  ve çelişki oluşturmayacak şekilde düzeltilirse  bu karışıklık ve mağduriyet son bulacaktır.

Kısaca toparlamak gerekirse:

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarındaki Bilişim Teknolojileri Alanında anlatılan dallar şunlardır; 

•Bilgisayar Teknik Servisi

•Ağ İşletmenliği

•Web Programcılığı

•Veri Tabanı Programcılığı 

-BÖTE mezunlarının TEKNİK SERVİS dışındaki diğer 3 ALANDA fazlasıyla dersi anlatma yeterlilikleri vardır transkriptleri incelenerek bu anlaşılabilir.

-Bir bilişim teknolojileri öğretmeni ne mezunu olursa olsun nerede derse girerse girsin dersini atölye ya da laboratuarda işler.  BÖTE ya da TEF(teknik eğitim fakültesi) mezunu olsun fark etmez. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin dersini işlemek için laboratuara veya atölyeye giremezler denilemez ve girmemesi düşünülemez.

- BÖTE mezunları teknik servis dalı yeterlilikleri olmadığından sistem-bakım ve onarım yapan, atölye ve laboratuarlardan sorumlu bölüm şefi ve atölye şefi olamazlar. Sadece TEF mezunları sistem-bakım ve onarım yapan atölye ve laboratuarlardan sorumlu bölüm şefi ve atölye şefi olurlar.

   Yukarıda yazılan paragraflarda her şeyi anlattım ama belki hiçbir şeyi anlamamış olabilirsiniz. Ama kısaca bu tanımlamaların çelişkili ve açık seçik ve tanımlayıcı olmaması birçok bilişim teknolojileri öğretmenini çok mağdur duruma düşürmekte ve haksızlığa uğratmaktadır. Bunu bu işin içinde bir öğretmen olarak görüyorum.

 Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 Gamze Temelli / Bilişim teknolojileri öğretmeni