GÜNDEM
Taksim, Diktatör Erdoğan'a Karşı İntifadadır!
Zamanın Kahire temsilcisi Cumali Önal, Amerikan sermayesi ile çıkarılan muhalif El-Vatan gazetesine verdiği mülakatta Başbakan Erdoğanı mutlak itaat isteyen diktatör olarak tanımladı.
06 Haziran 2013, Perşembe
Zaman'ın Kahire Temsilcisi Cumali Önal: Taksim, Diktatör Erdoğan'a Karşı İntifadadır!
Zamanın Kahire temsilcisi Cumali Önal, Amerikan sermayesi ile çıkarılan muhalif El-Vatan gazetesine verdiği mülakatta Başbakan Erdoğanı mutlak itaat isteyen diktatör olarak tanımladı.
İşte o haber:
(
)
Taksim olayları, diktatör Erdoğana karşı bir intifadadır.
Cumali Önal, Türkiyedeki Taksim olaylarını bu kelimelerle özetleyerek şunların altını çiziyor: Erdoğan birinci ve ikinci yönetimi dönemlerinde büyük başarılar gerçekleştirdi. Ancak üçüncü dönemini dinleyiniz, itaat ediniz sloganıyla diktatörlüğe dönüştürdü. Bunu da Türkiyede büyük kesim reddetmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi gibi büyük bir liberal partinin liderliğini yapan İhvancı Erdoğan zihniyetine rezerv koymaktadırlar.
Taksim meydanı olayları bir sürpriz miydi yoksa öncüleri var mıydı?
Taksim olayları, Başbakan Erdoğanın tarihi öneme sahip Taksim meydanını geliştirme hususundaki kendi düşüncelerini ısrarla topluma dayatmasına bir tepki olarak kendiliğinden gelişmiştir. Taksim meydanı tıpkı Tahrir meydanı gibi büyük bir öneme sahiptir
İnsanlar, Taksim meydanını nefes alacakları bir yeşil alan olarak muhafaza etmek istiyorlar. Ne var ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeşil alan üzerine tarihi askeri binayı yeniden yapma hususunda ısrarını sürdürerek insanlara sürpriz yaşatmıştır. Onun bu düşüncesini, vatandaşların büyük çoğunluğu reddetmektedir. Hatta Cumhurbaşkanı ve partisinin ikinci adamı bile ona karşı çıkarak kendileriyle istişare etmediğinden şikayetçiler. Çünkü Erdoğan, onlarla istişare etmemektedir.. Genel olarak protestolar, normal ve barışçıl olarak başlamıştır. Ancak bir anda çeşitli amaçları olan aşırı uçların, yıkıcı unsurların ve muhalefet partilerinin bunlara katılması ve Erdoğanın inatçı tutumu durumu iyice ateşleyerek çıkmaza sokmuştur. Eğer Erdoğan inadını sürdürürse, Taksim meydanı Türkiyenin Tahrir meydanına dönüşecektir.
Fakat Erdoğanı yönetimde tek adam olmaya iten nedir? Türkleri, onu tekrar tekrar seçmeye zorlayan nedir?
Çünkü basitçe söyleyecek olursak alternatifi yok. Bizdeki siyasi partiler, Mısırdaki gibi zayıf, rekabet etme gücüne sahip değiller. Ben kişisel olarak, Erdoğanı sevmiyorum. Fakat aynı sebepten dolayı ona oy verdim, alternatif yoktur. Şu ana kadar bile, Taksim olaylarına rağmen, Erdoğan gelecek her hangi bir seçimde yine %50 oy alma potansiyeline sahip. Bütün bunlar, partilerin zayıflığına dayanıyor.
Şu an yaşanan çekişmenin İslamcılar ve İslamcı olmayanlarla bir ilişkisi var mı ?
Bu çekişmenin, İslamcılarla laikler arasında bu meseleyle ilgili bir ilgisi yoktur. Kimi İslamcılar, Erdoğanı desteklemektedir, kimisi de karşı çıkmaktadır. Bunlardan birisi, Refah Partisi (Türkiyenin İhvanı). İlginçtir, Adalet ve Kalkınma Partisi, radikal Erdoğanın aksine, demokrat bir partidir. Erdoğanı, (zihniyeti ve eğilimleri itibariyle) liberal bir partiye liderlik yapan, bir İhvan başkanı olarak değerlendirebilirsiniz.
Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Erdoğan karşısında büyülenmişler, Cumhurbaşkanı Mürsinin de onun yolunda gitmesini istiyorlar. Onlara neyi tavsiye edersiniz?
Umarım Müslüman Kardeşler, bir çok kesimi ve eğilimi içerisinde tutan AKPden bir şeyler öğrenerek yolunu çizerler. Yoksa Erdoğanın kendisinden değil. Zira Erdoğan bölgedeki her hangi bir diktatörden farklı değil. Belki de Hüsnü Mübareke benzetilebilir.
Erdoğanla Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi arasında karşılaştırılacak her hangi bir yön var mı ?
Ben Muhammed Mürsinin söylediklerinden her hangi bir şey anlamıyorum. Pratikte her hangi bir şey gerçekleştirmiş de değildir. Dolayısıyla karşılaştırma yapmanın zor olduğunu görüyorum. Belki de Mürsinin tek başına aldığı kararlarla, Erdoğanın son kararları arasında bir benzerlik kurulabilir. Mürsi, parçalanmış tüm muhalefeti kendisine karşı birleştirdi. Tıpkı, Türk İhvancı lider Necmeddin Erbakanın yaptığı gibi. Erbakan, doksanlı yılların ortasında iktidardan düşmeden önce ülkeyi sürekli bir kargaşa ortamına sürükledi.
El-Vatan Kahire- Mısır (medyagündem)