Taksim ile sembolleşen ve iktidara tepkiden bir kaos düzlemine doğru yöneltilen olaylar iktidarıyla muhalefetiyle, medyasıyla siyasetçisiyle Türkiye’ye büyük dersler verdi aslında. Gazete ve televizyonlarıyla medya da en az siyasiler kadar büyük bir sınavdan geçiyor. Hiçbir şartta iktidara toz kondurmayan gazeteler yine iktidarın balçıkla sıvanamayacak hatalarının tozunu almakla meşgul olurken, durumdan kendisine vazife çıkaran ‘darbeci’  medya da kışkırtıcılık yapmayı ihmal etmedi. Böylesine bir medya ortamında olayları bütün yönleriyle okuyan ve yol gösteren gazete yine Milli Gazete oldu. Ne yanlışları sakladık, ne de doğruları yazmaktan çekindik.

Mustafa KILIÇ

Taksim Dersi manşetimizdeki mesajlarımızla bu ülkeye ve bu millete önemli bir hizmet görevini daha ifa eden Milli Gazete, bugün Taksim meydanından çıkarılması gereken ikinci dersi de dikkatlere sunuyor. TAKSİM DERSİ 2: İslam coğrafyası ve özellikle de bölgemiz ve ülkemiz üzerinde hesapları olan, tarihimizle ve inancımızla savaşı içselleştiren Batı dünyasının dostluğuna güvenilmez. Bizim ısrarla söylediğimiz gerçeği TAKSİM MEYDANI da söyledi:

Gavurdan dost olmaz.

Yenilikçi Hareket olarak adlandırılan dönemden beri ABD, Avrupa ülkeleri, İsrail ve İsrail uzantısı lobilerin ve batılı medya kuruluşlarının desteğini arkasına alan AKP iktidarı, 10 yıl sonra ‘gavurdan dost, domuzdan post olmaz’ atasözüyle yüzleşmiş oldu. Küreselleşme, BOP, Medeniyetler İttifakı, Irak’ın işgali, Model Ülke Türkiye, Arap Baharı gibi konularda AKP iktidarı ile tam bir uyum sergileyen batı, alkol düzenlemesi gibi ilk kırılma noktasında Başbakan Erdoğan’ı yalnız bıraktı. Batılı devletler uyarılarını yaptı, endişelerini belirtti. Hatta, vatandaşlarını iç savaş varmışçasına Türkiye’ye gitmemeleri yönünde uyardı. Dahası batılı medya Tayyip Bey’i ‘diktatör’ olarak lanse etti.

Taksim’den çıkarılması gereken en büyük derslerden birisi de emperyalist batı ile dostluğun onların çıkarlarının bittiği yerde biteceği gerçeğidir. Onlar, ‘onların maşası’ olduğunuz müddetçe ancak sizinle dost görünürler. Tanzimattan beri Türkiye’yi İslam’dan koparıp kültürüyle, inancıyla BATILILAŞTIRMA derdinde olan uluslararası ırkçı emperyalist şebekenin izinsiz bir adımınız karşısındaki tavrı sizi terk etmek olacaktır. Uğruna AB Bakanlığı kursanız da, BOP eş başkanlığı yapsanız da hakikat budur. Bir tane değil 10 tane AB Bakanlığı kursanız da, bu gerçek değişmeyecektir. Türkiye’nin yeri Batı’nın Modeli olmak değil, İslam dünyasının gerçek lideri olmaktır.

Buğulu hava.. Milli Gazete ve en net fotoğraflar…

Taksim Gezi Parkı merkezli başlayan ancak ilerleyen günlerde bir ahtapotu andıran olaylar silsilesinde yine en net pencereyi Milli Gazete açtı. Olaylara hazırlıksız yakalanan yandaş medya “sudan çıkmış balığa” dönerken söz söylemekte güçlük çekti... Olaya uç noktalardan bakan bir kısım medya ise yaşananları terör düzlemine çekti. Gösteriler yerine “penguen belgeseli” yayınlayan haber kanalları “karartma” yapalım derken aslında olayları daha da körüklediler. Meydanı “sosyal medyaya” bırakmak bir noktada kendilerini de işlevsizleştirmek anlamına geliyordu aslında.

Ders almayanlar için...

Tüm bu olup bitenlere karşın Milli Gazete’nin durum tespiti çok netti. Milli Gazete, “Taksim dersi” manşetiyle buğulu havada en net fotoğrafı çekerken önemli uyarılarını da bir bir sıraladı. Mili Gazete’nin ilk gün üst başlıkta sıraladığı sebepler bugün ”Köşk”ün de “iktidar kanadının” da hatta muhalefetin de geldiği noktanın taaa kendisi… Ders almayanlar için bir kez daha yineleyelim.. KÜRESEL İŞBİRLİKÇİLİK... YANLIŞTA ISRAR... KİBİR... SEVİYESİZ POLEMİKLER... HIRS İKTİDARI VE ÇIKARCI MUHALEFET... KÜÇÜK BİR KIVILCIMLA TÜRKİYE BU NOKTAYA GETİRİLDİ. HİÇ DEĞİLSE ŞİMDİ HERKES PAYINA DÜŞEN DERSİ ALMALI.

Yolumuz Hak olunca...

İlk günkü “Taksim dersi” manşetiyle olayları sıcağı sıcağına analiz ederken bir adım sonrasının en doğru tahlil yine bu sayfada yapıldı. Dünkü manşetimiz büyük ses getirdi. TAKSİM BU KAPAĞIN ALTINDA demek-diyebilmek her babayiğidin harcı değildi. Milli Gazete bu manşeti attı. Manşetimiz Taksim’deki gösteriler kadar ses getirdi dersek mübalağa etmiş olmayız. Milli Gazete’nin yolu düz olunca, Hak olunca yol almakta güçlük çekmiyor.  Söz söylemesi gerektiğinde en doğrusunu ve etkilisini söyleyen… Susmak gerekirse Hak için susan… Hesabını o “büyük gün” için yapan düşüncenin ürünü Milli Gazete…

Kim Ne Yazdı Ne Söyledi…

‘Türk Baharı’ vurgulaması

Erdoğan’a yapılan en ağır eleştirilerden biri İngiliz Financial Times Gazetesi’nden geldi. Gazete başyazısında Başbakan Erdoğan için “Kurban gibi davranmayı bırakıp devlet adamı gibi hareket etmeli” dedi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak, “polis tarafından aşırı güç kullanımına dair haberlerden kaygı duyduklarını” söyledi. Dış basında Taksim eylemleri ile  ilgili olarak ‘Türk Baharı’ benzetmeleri yapıldı. İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden Guardian, ‘İstanbul’daki protestolar Türk Baharı’nın tohumlarını ekiyor’ başlığını kullandı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, hükümete halkın tepkisine kulak vermezseniz notunuzu düşürürüz şantajı yaptı.

ERDOĞAN’A DESPOT benzetmesi

Alman Sosyal Demokrat Partisi  Genel Başkanı Sigmar Gabrie, olaylarda şiddetin “ürkütücü” boyutlara ulaştığını vurguladı. Avrupa Sosyalistler Partisi Başkanı Sergey Stanişev ise polisin aşırı güç kullanmasını kınadı, medyadaki sansürden endişe duyulduğunu söyledi.Çevre koruma protestosunun hükümet karşıtı bir gösteriye dönüştüğünü yazan BBC, polisin göstericilere müdahalesinin Uluslararası Af Örgütü ve ABD tarafından kınandığını belirtti.Almanya’nın  önde gelen haftalık Die Zeit gazetesinde çıkan makalede, Erdoğan’ın despot gibi davrandığı öne sürüldü. Yazıda ‘’Bu kasvetli ortam ülkede bahar ortamı mı oluşturacak? Ya da bugünler bitecek mi? Taksim’deki bu ortam özgürlük savaşı mı? despotluğa karşı bir mücadele mi?” diye sordu.

AKP Hükümetinin AB sevdası Türkiye’ye ‘bela’ getirdi. Her fırsatta AB’ye toz kondurmayan Hükümeti AB basını adeta sırtından vurdu. Başta İngiliz ve Amerikan gazeteleri olmak üzere dış basında Taksim eylemleri ile  ilgili olarak ‘Türk Baharı’ benzetmeleri yapıldı. İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden Guardian, ‘İstanbul’daki protestolar Türk Baharı’nın tohumlarını ekiyor’ başlığını kullandığı haberinde, küçük çapta başlayan bir protestonun hükümete karşı büyük bir gösteriye dönüştüğünü ifade etti. Yabancı basının tahrikleri bununla da bitmedi. BBC Editörü Paul Mason, Başbakan’ın parti mensuplarını göstericilere saldırmaları için hazırladığı şeklinde provokasyon kokan tahrik yazıları kaleme aldı. Yabancı basının bu tahrik mesajları ‘Ayıdan post, gavurdan dost olmaz’ sözünü hatırlattı.

Gelişmeleri yakından izliyoruz

BM sözcüsü Martin Nesirky, New York’taki Genel sekreterlik binasında yaptığı günlük basın toplantısında, “Türkiye’deki gelişmeleri yakından izliyoruz” diye konuşurken, Beyaz Saray’dan olayların ilk günü olan Cuma gecesi yapılan açıklamada itidal çağrısı yapılırken, yeniden bir açıklama yapan Beyaz Saray İtidal çağrısını yineledi “Türkiye’nin uzun dönem istikrarı, güvenliği ve refahının ifade, toplantı ve yürüyüş gibi temel haklarının güvence altına alınmasında olduğunu” belirtti.

“Şiddet ürkütücü boyutlara ulaştı”

Başbakan Angela Merkel protestoları değerlendirirken, hukuk devleti anlayışının, güvenlik makamlarının her zaman orantılı ve uygun hareket etmesini gerektirdiğini belirterek, tarafları itidale çağırdı. Aynı saatlerde Almanya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da vatandaşlara, “Türkiye’de gösterilerin yapıldığı yerlerden ve kalabalık gruplardan uzak durun” uyarısı yapıldı. Alman Sosyal Demokrat Parti’si  Genel Başkan’ı Sigmar Gabriel de. Gezi Parkı olaylarında şiddetin “ürkütücü” boyutlara ulaştığını vurguladı. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Kristiyan Vigenin, “Komşu dost Türkiye’de şiddetten dolayı endişeliyiz” dedi. Avrupa Sosyalistler Partisi Başkanı Sergey Stanişev ise Taksim Gezi Parkı’ndaki gösterilerde polisin aşırı güç kullanmasını kınadı, medyadaki sansürden endişe duyulduğu belirtti.

“Devlet adamı gibi hareket etmeli”

Dış basında Başbakan Erdoğan’a yapılan en ağır eleştirilerden biri İngiliz Financial Times gazetesi’nden geldi. Gazete başyazısında Başbakan Erdoğan için “Kurban gibi davranmayı bırakıp devlet adamı gibi hareket etmeli” dedi. Başbakan Erdoğan’ın “güven” gösterisi olarak Türkiye’deki eylemlere aldırış etmeden 4 günlük Kuzey Afrika ziyaretine çıktığını hatırlatan Amerikan New York Times şu görüşleri dile getirdi: “Erdoğan’ın bu tutumu, amaçları ve yöntemleri konusunda kafalarda soru işaretleri bıraktı. Demokrat olduğundan çok otokrat mı yoksa usta bir politikacı kendine fazla mı güveniyor. Erdoğan konuşmasında kendi seçmenlerini evlerinde güçlükle tutabildiğini söyledi” şeklinde yazdı.

“Erdoğan despot gibi davranıyor”

Almanya’nın önde gelen haftalık Die Zeit gazetesinin internet sayfasında çıkan makalede, Başbakan Erdoğan’ın daha çok bir despot gibi davrandığı öne sürüldü. Yazıda şu görüşe yer verildi: ‘’Bu kasvetli ortam ülkede bahar ortamı mı yaratacak? Ya da bugünler bitecek mi? Taksim’deki bu ortam özgürlük savaşı mı? despotluğa karşı bir mücadele mi? Yoksa Erdoğan’ın popülaritesine mi? Bunları söylemek için çok erken. Gözyaşı bombasından gelen dumanlarda bir bulmaca gibi görünüyor.’

Af Örgütü Ve Abd Tarafından Kınandı

İngiliz yayın kuruluşu BBC, Taksim Meydanı’nda devam eden protesto gösterisinin dördüncü gününde çıkan olaylarda polisin kullandığı biber gazı ve tazyikli su yüzünden çok sayıda kişinin yaralandığını aktardı. Masum bir çevre koruma protestosunun hükümet karşıtı bir gösteriye dönüştüğünü yazan BBC, polisin göstericilere müdahalesinin Uluslararası Af Örgütü ve ABD tarafından kınandığını belirtti.

“Erdoğan mensuplarını çatışmaya hazırlıyor”

BBC Editörü Paul Mason, “Başbakan Erdoğan’ın parti mensuplarının böyle insanlarla bir çatışmaya hazırlandığına ilişkin, gayet inandırıcı haberler duyuyorum” derken de “İşte asıl endişe verici olan böyle bir şey olur, özellikle de düşük yoğunluklu toplumsal çatışma halinde bir ülke görmek istemeyen Türkiye’nin doğal müttefikleri açısından” yorumunu da yaptı.

Tepkilere kulak vermezseniz notunuzu düşürürüz uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry  ise Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak, “polis tarafından aşırı güç kullanımına dair haberlerden kaygı duyduklarını” söyledi. Ekonomik kuruluş olan Standard & Poor’s  İstanbul’da yapmayı planladığı şirket tahvili konferansını erteleme kararı aldı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, hükümete halkın tepkisine kulak vermezseniz notunuzu düşürürüz uyarısında bulundu. Suriye’den Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yapılan ilk açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendi halkını terörize etmekle suçlandı ve “Kardeş Türk halkı böyle bir barbarlığı hak etmiyor” denildi.

kaynak: Milli Gazete