EĞİTİM
Şube Müdürü Atamalarını İptal Ettiren Esastan Bir Karar Daha
Danıştay 5.daire,Danıştay 2.daire, Ankara 4. İdare, Ankara 7.İdare, Ankara 9. İdare(Esastan 2 karar),Ankara Bölge idare( 2 karar),Diyarbakır Bölge İdare ,Aksaray İdare , Ankara 17.İdare Elazığ 2. İdare, Isparta İdare mahkemelerinin tüm şube müdürü atamalarını iptal ettiren kararlarından sonra ;
MEB 1709 şube müdürü atamalarının tümünü iptal ettiren ESASTAN yeni karar.Kastamonuidare mahkemeside kararında TÜRK MİLLETİ ADINA ;
1709 Şube Müdürlüğü atamaları için; sadece sözlü sınavla atama yapılamayacağı, sözlü sınavın yazılı sınavı tamamlayıcısı olduğunu objektif olan yazılı sınavının değerlendirme dışı bırakılamayıp belirleyici olması gerektiğine ve Atamaların iptal edilerek Aritmetik Ortalamayla atamaların yenilenmesi gerektiğine karar vermiştir.
MEB’in 16 Nisan 2014’ te atamalarını gerçekleştirdiği 1709 şube müdürünün şu anda hukuken görev yapmamaları gerekmektedir. Çünkü bu atamalara esas olan Genel yönetmeliği 06 Mart 2014 tarihinde Danıştay 5. Dairesi incelemiş ve Yönetmeliğinin Sadece sözlü(Mülakat) sınavı sonuçlarına göre atama yapması maddesinin yürütmesini durdurmuştur. Aynı şekilde Danıştay 2. Dairesi de Milli Eğitim Bakanlığı Görevde yükselme yönetmeliğinde, Sadece sözlü (Mülakat) sınavı sonuçlarına göre atama yapması maddesinin yürütmesini durdurmuştur. Yani Danıştay sözlü sınavın yazılı sınavı tamamlayıcısı olduğunu belirterek yazılı sınav sonuçlarının da değerlendirmeye alınması gerektiğine hükmetmiştir.
Atama kriterleri mahkeme kararıyla dayanaksız kalan 1709 şube müdürü atamalarının iptalinin iptali için açılan yüzlerce mahkemeden onlarca esastan iptal kararı çıktığı ve çıkmaya devam ettiği halde Bakanlık bu yargı kararlarına karşı anlamsız bir şekilde direnç göstermektedir.
Meb "yargısal adaleti" zafiyete uğratmamalıdır“Milli Eğitim Bakanlığı yargının vermiş olduğu kararları ivedilikle yerine getirmelidir. Zira ‘yargısal adaletin’ zafiyete uğratıldığı bir çalışma hayatında, kamu çalışanlarından yeteri derecede verimli çalışma beklemek beyhudedir. Bu ise hem çalışma ortamının ve kamu çalışanları arasındaki huzurun sağlanması hem de memleketimiz için hayırlı bir sonuç doğurmayacaktır çalışma hayatından verim almak, çalışanların motivasyonunu artırmakla mümkündür. Çalışanların motivasyonu temin etmekse çalışma hayatının işleyişinde “sosyal ve ahlaki adaleti” tesis etmekle mümkündür. Kamu çalışanları görevde yükselme sınavlarında fırsat ve imkan eşitliğine sahip olurlarsa orada “sosyal adalet” var demektir. Kamu çalışanları görevde yükselme sınavlarında kendilerine gösterilen bu tavırlar neticesinde kendilerine karşı ahlaken doğru davranılmadığını hissetmekte, böylece “ahlaki adalet” duyguları da aşındırılmaktadır. En nihayetinde haksızlıklara ve eksikliklere dur demesi için, var olan “yargısal adalet” eğer işlemez duruma gelmişse böyle bir çalışma ortamında kamu çalışanlarının motivasyon içinde hizmet üretmeleri zorlaşacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu anlamsız dirençten vazgeçmesi, daha önce yazılı sınavı geçmiş olan 5900 şube müdürü adayı da dikkate alınarak, ve görevlendirme olarak çalışılan yaklaşık 1000 civarında şube müdürü kadrosuyla birlikte 2709 civarında olan şube müdürlüğü kadrosunu tercihe açmalı ve ivedilikle yeniden tercihler alınarak atamalar yenilenmelidir. Yoksa “sosyal, ahlaki ve yargısal adaletin” yerle bir edildiği bir çalışma hayatından verim beklemek memleket adına zaman kaybından başka bir sonuç doğurmayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı vakit geçirmeden yargının verdiği kararı uygulamaya geçirmelidir.
SAYIN BAKANIM İPTAL İÇİN DAHA KAÇ KARAR GEREK ?
Milli Eğitim Bakanlığına personeliyle inatlaşmak değil, gönülleri almak ortak akılda buluşmak yaraşır.
Sayın bakan Nabi AVCI Yüce meclisimizde ve 77.000.000 insanımızın önünde defalarca yargı kararlarını uygulayacaklarını beyan etmiştir. Sayın bakanımızı sözünü tutmaya davet ediyoruz.
MEB ŞUBE MÜDÜRLERİ MAĞDURLARI PLATFORMU