EĞİTİM
Şubatçılar Tezgâhı Toplayabilirler!
Hak arama talebine nasıl iyi başlanır ve kötü bitirilire örnek olarak bundan sonra şubatçılar verilebilir. Biliyorum çok keskin bir cümle ile başladım. Biraz sonra bana hak vereceğinizi bildiğim için bu cümleyi kurarak giriş yaptım. Nasıl başladı, Nasıl Devam Etti ve Nasıl Bitti şeklinde tasnif edilecek üç sürece sırasıyla göz attığınızda çıplak gözle fark edilecek gerçek; game overdır.
Şubatta atama bekleyen öğretmen adayları çok iyi bir başlangıçla yola çıktılar. Slogan güzeldi. Şubatta 30 Bin Atama diyerek başladılar. Abdi İpekçi Parkını mesken tuttular. Başbakana ulaşmayı önemsediler ve bizi duy çağrıları yaptılar. Sadece parkı beklemediler. Eğitim sendikalarını ziyaret ederek lojistik destek almayı başardılar. Sendikalar birleşti ya da sendikaları birleştirdiler haberlerinin çıkmasını sağladılar. Takdir edilecek bir adımdı ve bütün eğitimcilerin takdirini de aldılar doğrusu
KPSSye yeniden çalışmak istemeyen, puanları atama sınırında olan çocuklar olarak algılandılar. Eğer 510 bin atama bile yapılsa ilk atanacakların bunlar olduğu şeklinde bir kanaat oluştu. Her yıl ara dönemde atama yapılırken 2013 Şubatta neden atama yapılmasın diye düşündüler. Haklıydılar, çünkü okullarda ücretli öğretmenler çalışıyordu.
İyi kamuoyu oluşturdular. Televizyon programlarını twitlediler. Her sabah interneti açanlar ve siteleri takip edenler mutlaka onlarla ilgili bir haberi okudu. Çünkü bunu başardılar. Mücadeleyi çok yönlü yaptıkları kesindi. AKP teşkilatlarını ziyaret ettiler. Sendikaların gündemlerinden düşmemeyi sağladılar. Hükümete yakın sendikanın da desteğini aldılar. Eee öyleyse nerde yanlış yaptılar diyenleri duyar gibiyim.
Birinci yanlışları siyasallaşmak, kinci yanlışları ise kafa tutmak oldu. Nasıl siyasallaştılar diyeceksiniz. 29 Aralıkta ataması yapılmayan öğretmen eylemi denildi ama eylem ataması yapılmayan öğretmenlerin eylemi değil ataması yapılmayan öğretmenleri arkasına alan ya da ataması yapılmayan öğretmenlerin önüne pankart geren Türk Eğitim Sen eylemiydi. Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifet denilen türden bir uyanıklıktı bu ve sendika bunu başardı. Sendikalar bu türden gruplara destek vermeliler ama talebin özgünlüğünü gölgelememelidirler.
Türk filmi gerçek oldu. İyi niyetle yola çıkan şubatçılar yolda takıldıkları ve merhabalaştıkları tarafından ayakta uyutuldular.
Birinci yanlış işte tamda burasıydı. İkinci yanlışa gelince birincinin şokunu atlatmadan ikinci yanlışı yaptılar. Ataması yapılmayan öğretmenlerin sloganı ATAMA YOKSA OY DA YOK olmalıdır diyen İsmail Koncuk, gençlere çok kötü suflörlük yapmış oldu. Sosyal medyadan yönlendirip önlerine pankart gerdiği gençlere, tuzu kuru adam tavsiyelerinde bulunarak ara dönem ataması ihtimalinin tamamen gündemden çıkmasına neden olundu.
Başbakanın Gaziantep programında yanaşan bir öğretmen adayı, İsmail Koncukun bir gün önce facebook ve twitterdan sufle ettiği Şubatta atama yoksa oy da yok cümlesini Başbakanın yüzüne savurdu. Başbakan ise: Al onu kendine sakla. Sen vermen gereken yere ver. Bize kimin oy vereceği belli, bak burada görüyorsun şeklinde karşılık verdi.
Sonuç: Son on yılda Türkiyeyi nereden alıp nereye getirdiği belli olan, halk desteği yüzde ellinin üzerinde bulunan bir siyasal harekete şubat ta bir iyilik yap diye yola çıkan öğretmen adayları başladıkları yerden savrulmanın üstüne birde Başbakanca savruldular. Ne diyor Başbakan aynı konuşmada. Bu ülkede ulusalcı geçinenler yolumuzu kesmeye kalktılar, kesemediler kesemeyecekler diyor ve ekliyor: Ulusalcıların uzantısı olmaya aday olanlar bizden bir şey beklemesin bulamayacaklar.
Ulusalcı dediği anlaşılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi gündeme oturan Kamu Senin başını çektiği hükümeti devirmeye yönelik Ulusal Birlik Hareketi. Şubatta atamanın artık neden mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Kısacası olay kılavuz ve burun hikâyesi
Şubatçılar artık tezgâhı toplayabilirler. Çünkü GAME OVER!
Cem Altınyayla
Özel Eğitim Danışmanı
gazetekamu.com ÖZELHABER