EĞİTİM
Şubat Atamasında Branşlarda Eşitlik Sağlanacak mı?
Şubat Atamasında Branş Öğretmeni Atanarak Eşitlik Sağlanacak mı?
27 Kasım 2013, Çarşamba
''Eğitim-öğretimimiz ne halde, nereye gidiyor? diye şapkamızı önümüze koyup düşünme vakti gelmedi mi?
Her sene eğitim sistemine yeni bir şeyler eklenmekte ve gerçekten bunları takip etmekte ve değişikliklere ayak uydurmakta zorlanıyoruz.
Gelin eğitim sitemimizdeki en alt kademede bir göz atalım.
1)OKUL ÖNCESİ:
2005'den bu yana eğitim sisteminin içerisine koyulmaya çalışılan hatta 2013'te zorunlu olacağı gibi birçok açıklama yapıldı. Ancak 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 sistemi getirilerek okul öncesi kademesi büyük bir sekteye uğratıldı. Buda yetmezmiş zorunlu eğitim yaşı 66-71 aylık(veli isteğine bağlı) 71 ve sonrası içinde doktor raporu olarak belirlenmesi bunların üstüne tuz, biber oldu.
Peki şuanda okul öncesine getirilmeye çalışılan ve pilot uygulamalarına başlanan okul öncesinde din eğitimi projesi kapsamındaki çalışmanın durumun ne kadar içler acısı durumda olduğunun farkında mıyız acaba? Kimse yanlış anlamasın lütfen tabi ki ben Allah korkusu olan ve din eğitiminin ne kadar önemli olduğunun önemli olduğunu bilen ve din eğitiminin verilmesi gerektiğine inanan bir insanım ama biz öğretmenler 4 yıl eğitim fakültesi öğrenim gördüğümüz süre boyunca çocukların SOYUT KAVRAMLARIN öğrenilme becerisine 11 yaşından önce kazanılamayacağı öğretildi.
Dün akşam izlediğim bir televizyon kanalında bu konuyla ilgili bir haberde pilot okulların birinde uygulama anından gösteriliyordu ve bu uygulama içinde yer alan öğretmenin öğrenciye sorduğu soru aynen şu ''İYİLİK YAPARSAK NE OLUR?'' öğrencini verdiği cevap bir o kadar basitken bir o kadarda ilginç ''SEBAB'' sevap değil SEBAB neden mi bu cevabı veriyor çünkü zihin olarak bırakın SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİNİ somut işlemler dönemine bile tam olarak geçmemiştir. Bu yüzden öğretilen soyut kavramlar askıda kaldığı için zihinsel dengesizliğe neden olmakta ve birey kendi zihin dünyasına bunu uyarlamaktadır.
Okul öncesinde durum içler acısı ve OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİ KAN AĞLIYOR.
2)İLKÖĞRETİM:
Eğitim sisteminin ikinci kademesinde durum nasıl? 1996-1997 yılında İDARE MAHKEMESİ kararıyla Açık öğretim fakültesi dışındaki tüm lisans mezunları öğretmen olarak atandılar. Kimler mi bunlar? Veterinerler, Ziraat Müh., Makine Müh., Jeofizik Müh., Güzel Sanatlar, Su Ürünleri mezunları gibi... Eğitim sistemimiz için ne kadar kötü bir durum. Tüm bölümlere saygım sonsuz ama bu bölüm mezunları ne kadar kaliteli bir eğitim verebileceğini sizlere bırakıyorum.
Şuan ki duruma gelecek olursak 71 aylık bir çocuğun okuma-yazma öğrene bilecek HAZIRBULUNUŞLUĞA sahip olmadan okul sıralarında oturtuluyorlar.(Bunu bütün öğrenciler için söyleyemem çünkü bireysel farklılıkları göz ardı etmiş olurum ama çoğunluğu için söyleyebiliriz. Bununla birlikte Güneydoğu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere bir çok okulda birleştirilmiş sınıfların olması sınıf öğretmenlerini işlerini bir hayli zor duruma düşürmektedir.
4+4+4 sisteminden en çok etkilenen SINIF ÖĞRETMENLERİNİN içlerinin pek rahat olduğu söylenemez.
3)ORTAÖĞRETİM:
Eğitim sisteminin bu kademesinde durum farklı bir boyut kazanıyor. 5.6.7.8. sınıfları kapsayan bu kademede alt kademelerden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ortaöğretim kademesi de nasibini almıyor. Bu kademede öğrenim gören başta Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki öğrenciler okuma-yazmayı tam öğrenemeden bu kademeye kadar gelmişler ve eğitim öğretimlerine devam etmektedirler ve artık bu kademeden sonra yapacak pek fazla bir şey kalmamış çocukta belli dönemler içinde bulunana Kritik Dönemi çoktan geçmiştir. Bununla ilgili çok güzel bir deyimimiz var. ''ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ'' Bu kademedeki branş öğretmenleri bu sorunlarla belli bir dönem uğraştıktan sonra sorunların üstesinden gelemeyince ve yetiştirmesi gereken bir müfredat olduğundan devam etmek zorunda yani problemler olduğu yerde bırakmak zorunda kalmaktadır.
MEB bakanımız tarafından yapılan açıklamada eşitliği sağlamak için Şubat Öğretmen Atamalarında 8. Sınıf Öğretmenlerine Ağırlık Verilecek yani branş öğretmenlerine ağırlık verilecek. Benim düşüncem bir problemi çözebilmek için o problemin köküne inilmeli ve problemin kökünde de okul öncesine ve sınıf öğretmenlerine gerekli önemin verilmesinden geçmektedir. Bir öğretmen adayı olarak MEB bakanımıza ve Başbakanımıza soruyorum şubat atamasında branş öğretmeni atanarak eşitlik sağlanacak mı yoksa durum daha da kötüye mi gidecek?''
Her sene eğitim sistemine yeni bir şeyler eklenmekte ve gerçekten bunları takip etmekte ve değişikliklere ayak uydurmakta zorlanıyoruz.
Gelin eğitim sitemimizdeki en alt kademede bir göz atalım.
1)OKUL ÖNCESİ:
2005'den bu yana eğitim sisteminin içerisine koyulmaya çalışılan hatta 2013'te zorunlu olacağı gibi birçok açıklama yapıldı. Ancak 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 sistemi getirilerek okul öncesi kademesi büyük bir sekteye uğratıldı. Buda yetmezmiş zorunlu eğitim yaşı 66-71 aylık(veli isteğine bağlı) 71 ve sonrası içinde doktor raporu olarak belirlenmesi bunların üstüne tuz, biber oldu.
Peki şuanda okul öncesine getirilmeye çalışılan ve pilot uygulamalarına başlanan okul öncesinde din eğitimi projesi kapsamındaki çalışmanın durumun ne kadar içler acısı durumda olduğunun farkında mıyız acaba? Kimse yanlış anlamasın lütfen tabi ki ben Allah korkusu olan ve din eğitiminin ne kadar önemli olduğunun önemli olduğunu bilen ve din eğitiminin verilmesi gerektiğine inanan bir insanım ama biz öğretmenler 4 yıl eğitim fakültesi öğrenim gördüğümüz süre boyunca çocukların SOYUT KAVRAMLARIN öğrenilme becerisine 11 yaşından önce kazanılamayacağı öğretildi.
Dün akşam izlediğim bir televizyon kanalında bu konuyla ilgili bir haberde pilot okulların birinde uygulama anından gösteriliyordu ve bu uygulama içinde yer alan öğretmenin öğrenciye sorduğu soru aynen şu ''İYİLİK YAPARSAK NE OLUR?'' öğrencini verdiği cevap bir o kadar basitken bir o kadarda ilginç ''SEBAB'' sevap değil SEBAB neden mi bu cevabı veriyor çünkü zihin olarak bırakın SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİNİ somut işlemler dönemine bile tam olarak geçmemiştir. Bu yüzden öğretilen soyut kavramlar askıda kaldığı için zihinsel dengesizliğe neden olmakta ve birey kendi zihin dünyasına bunu uyarlamaktadır.
Okul öncesinde durum içler acısı ve OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİ KAN AĞLIYOR.
2)İLKÖĞRETİM:
Eğitim sisteminin ikinci kademesinde durum nasıl? 1996-1997 yılında İDARE MAHKEMESİ kararıyla Açık öğretim fakültesi dışındaki tüm lisans mezunları öğretmen olarak atandılar. Kimler mi bunlar? Veterinerler, Ziraat Müh., Makine Müh., Jeofizik Müh., Güzel Sanatlar, Su Ürünleri mezunları gibi... Eğitim sistemimiz için ne kadar kötü bir durum. Tüm bölümlere saygım sonsuz ama bu bölüm mezunları ne kadar kaliteli bir eğitim verebileceğini sizlere bırakıyorum.
Şuan ki duruma gelecek olursak 71 aylık bir çocuğun okuma-yazma öğrene bilecek HAZIRBULUNUŞLUĞA sahip olmadan okul sıralarında oturtuluyorlar.(Bunu bütün öğrenciler için söyleyemem çünkü bireysel farklılıkları göz ardı etmiş olurum ama çoğunluğu için söyleyebiliriz. Bununla birlikte Güneydoğu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere bir çok okulda birleştirilmiş sınıfların olması sınıf öğretmenlerini işlerini bir hayli zor duruma düşürmektedir.
4+4+4 sisteminden en çok etkilenen SINIF ÖĞRETMENLERİNİN içlerinin pek rahat olduğu söylenemez.
3)ORTAÖĞRETİM:
Eğitim sisteminin bu kademesinde durum farklı bir boyut kazanıyor. 5.6.7.8. sınıfları kapsayan bu kademede alt kademelerden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ortaöğretim kademesi de nasibini almıyor. Bu kademede öğrenim gören başta Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki öğrenciler okuma-yazmayı tam öğrenemeden bu kademeye kadar gelmişler ve eğitim öğretimlerine devam etmektedirler ve artık bu kademeden sonra yapacak pek fazla bir şey kalmamış çocukta belli dönemler içinde bulunana Kritik Dönemi çoktan geçmiştir. Bununla ilgili çok güzel bir deyimimiz var. ''ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ'' Bu kademedeki branş öğretmenleri bu sorunlarla belli bir dönem uğraştıktan sonra sorunların üstesinden gelemeyince ve yetiştirmesi gereken bir müfredat olduğundan devam etmek zorunda yani problemler olduğu yerde bırakmak zorunda kalmaktadır.
MEB bakanımız tarafından yapılan açıklamada eşitliği sağlamak için Şubat Öğretmen Atamalarında 8. Sınıf Öğretmenlerine Ağırlık Verilecek yani branş öğretmenlerine ağırlık verilecek. Benim düşüncem bir problemi çözebilmek için o problemin köküne inilmeli ve problemin kökünde de okul öncesine ve sınıf öğretmenlerine gerekli önemin verilmesinden geçmektedir. Bir öğretmen adayı olarak MEB bakanımıza ve Başbakanımıza soruyorum şubat atamasında branş öğretmeni atanarak eşitlik sağlanacak mı yoksa durum daha da kötüye mi gidecek?''
Öğretmen Adayı
egitimajansi.com