GÜNDEM
Sosyologlardan Başbakan'a Anlamlı Mektup
Sayın Başbakanımız,
Size Türkiyede bulunan binlerce sosyoloji mezunu adına sesleniyoruz. Sosyoloji Bilimi, globalleşen dünya şartlarında toplumun bu değişime ayak uydurmasını sağlayarak bu sürecin azami derecede toplum menfaatine işlemesini sağlayan bir bilimdir. Ülkemizde de globalleşmenin verdiği hızın ve diğer etmenlerin etkisiyle toplumsal davranışlar, toplumsal yapılar, toplumsal sistemler, insan ve toplumun tutum ve davranışları ile toplumsal kurallar sürekli olarak değişme süreci içerisindedir. Bu değişim her zaman "ilerleme" şeklinde olamamakla beraber "gerileme" şeklinde de görülebilmektedir. Her iki durumda da ortaya birtakım sosyal problemler çıkabilmektedir: göç, işsizlik, şiddet, madde bağımlılığı, psikolojik hastalıklar, risk altında bulunan insan sayısındaki artış... İşte sosyologlar tam bu noktada çözümün merkezinde bulunmaktadır. Çünkü sosyologlar, toplumda var olan problemlerin nedenlerini anlamaya, bunları çözümlemeye ve böylece ileriyi görerek geleceğe yön vermeye çalışan meslek grubudur.
Gelişmiş toplumlar için sosyologlar son derece önem arz etmektedir. Toplum refahı noktasında bu derecede öneme sahip olan sosyologlar, "sorun çözme aracı" olarak Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nin neredeyse tüm bağımsız sektör ve kamu kurumlarında istihdam edilirken maalesef ülkemizdeki istihdam miktarı bu ülkelerle kıyaslandığında yok denecek kadar azdır. Toplumu ilgilendiren her şey sosyolojinin konusu iken, kamu kurumlarında yeterli sayıda sosyolog istihdam edilmemesi son derece tartışmalıdır. Türkiyede Sosyolog kadrosu ihdas edilmiş fakat atama yapılmamış kamu kurumları şu şekilde sıralanabilir:
Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Gençlik ve Spor Bakanlığı,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.
Yukarıda belirtilen kamu kurumları haricinde son günlerde ülkemizin gündeminde olan ve toplumun geçmek zorunda olduğu en zor sınavlardan biri olarak değerlendirebileceğimiz Çözüm Sürecine Sosyologlar mutlaka dahil edilmelidir. Sosyologlar, "Akil İnsanlar" etrafında yapılacak görüşmelere, uygulayacakları saha çalışmaları ile İnsan Hakları ve Demokrasi, Yoksulluk, Refah, Toplumsal Dışlanma, Sağlık, Aile, Kentleşme, Toplumsal Cinsiyet, Kadın, Tabakalaşma, Eşitsizlik, Eğitim gibi konularda araştırma yaparak katkı sunabilecek tek meslek grubudur.
2023 hedeflerinin sosyologlar olmadan başarıya ulaşması mümkün değildir. Çağımızın her türlü sosyal problemlerine, kültürümüzün temel değerleri korunarak çözümler üretebilmek ancak sosyolojiden, sosyologlardan yeterince istifade edebilmekle mümkün olabilir. Bu anlayışa bağlı olarak ortaya konacak uygulamalar, sosyal olaylara yönelik esnek çözümler geliştirilmesini sağlayacak, ihtiyacımız olan sosyal bütünleşmemizi, dayanışmamızı güçlendirecek, geleceğe daha da güvenle bakan bir toplum olmamıza katkıda bulunacaktır.
Bizler atanmayı bekleyen binlerce sosyolog olarak ülkemiz için çalışmak, üretmek ve toplumsal sorunlara bilimsel yaklaşımla çözüm bulmak için heyecanla beklerken maalesef devlet nezdinde hak ettiğimiz değeri bulamamaktayız. Bizler artık diğer meslek gruplarına mensup kişilerin toplumsal olayları değerlendirirken sosyolojik olarak... diyerek başlayan cümleleri sarf edip görevimizi üstlenmelerine son vermek ve mesleğimizi icra etmek istiyoruz.
Atanmayı bekleyen binlerce sosyoloğun sesini duymanız ümidiyle...
YESO-DER (YENİDEN SOSYOLOJİ DERNEĞİ)
İSTİHDAM KOMİSYONU BAŞKANLIĞI