Ahmet Burak Güner / GAZETEKAMU

657 Devlet Memurları Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin bakanlar kurulunda gündeme geleceği şu günlerde, zorunlu hizmet görevini yerine getiren 13 yıllık bir öğretmen olarak rotasyonu ülkemiz için olmazsa olmaz konulardan biri olarak görüyorum.

“Mecburi rotasyon fikrinin ana kaynağı; MEB’in 2011 yılının kasım ayında Antalya’da yapılan Ulusal Öğretmen stratejisi çalıştayında gündeme gelmişti. Bu çalıştayda; Türkiye 6 hizmet bölgesine ayrılmış ve eğitimcilerin eğitim bölgesinden birinde en fazla 8 yıl çalışabileceği kararı alınmıştı.”

“Çalıştayda alınan kararlara göre; bulunduğu ilde zorunlu yer değiştirme tarihi itibariyle en az 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayanlar, isteğe bağlı yer değişikliği kapsamında 20 il tercihinde bulunabilecekti. Bölge hizmetini tamamlamamış olanlar da bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı 5 tercih yapabilecekti.”

Çalıştayda alınan bu karar önümüzdeki yıllarda uygulanacak. Bir öğretmen olarak uygulamayı da zaruri olarak görüyorum. Belki yıllardır aynı okulda, aynı ilde çalışan öğretmenlerin rotasyon kararı işine gelmeyecek ancak burada şahsi menfaatleri bir kenara bırakmalıyız. Öncelikle ülkemizin geleceği ve eğitimi açısından en uygun karar hangisi ise ona bakmalıyız.

Sendikalardan şartlı destek

Rotasyonun gündeme gelmesinden sonra bazı sendikalar da rotasyona şartlı destek açıklaması yaparak dolaylı olarak rotasyona karşı çıkmayacaklarını mesajını verdiler. Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen Başkanı Koncuk rotasyonun yeni alınan memura uygulanmasını önererek rotasyonu bir bakıma destekledi.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu ise Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere kalkınmada öncelikli yerlerde çalışacak memurlara tazminat ödenmesiyle personel ihtiyacının karşılanacağını vurguladı. Pozitif ayrımcılıkla mahrumiyet bölgelerinde çalışmanın teşvik edilmesi gerektiğini belirten Gündoğdu, mevcut memurları yerinden etmeden bölgelerdeki sürekliliğin sağlanmasında basit bir sistemin olduğunu işaret etti. Gündoğdu, “Maaşlarda farklılaştırmaya gidilmeli. Ankara merkezde bir  memur 2 bin lira maaşla göreve başlıyorsa, Haymana’da 2 bin 700 lira, Hakkâri’de 3 bin 200 lira, Yüksekova’da 3 bin 500 lira gibi mahrumiyet bölgesine göre tazminatla göreve başlamalıdır” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Bakanlık Memur-Sen ve Kamu-Sen başkanlarının bu fikirlerini de dikkate alıp rotasyonu bundan sonra atanacaklara uygulayarak, şu anki çalışan memurları bir bakıma rahatlatmış olur.

Sendikaların fikrine katılmıyorum

Ben şahsen zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getiren bir öğretmen olarak sendikaların fikrine katılmıyorum. Bunun da nedeni yıllardır aynı ilçeyi, aynı ili bırakın aynı okulda 25-30 yıldır çalışan öğretmenler var. Bu öğretmenler için mutlaka rotasyon şart. Yıllardır aynı okulda çalıştıkları için kendilerini yenilemeyen, kendilerini geliştirmeyen öğretmenler ya emekli olacaklar ya da kendilerini yenilemek zorunda kalacaklardır.

Ancak Ahmet Gündoğdu’nun dile getirdiği kalkınmada öncelikli yerlerde çalışacak memurlara tazminat ödenmesiyle, hiç kimsenin gitmek istemediği ya da uzun yıllar kalmak istemediği bölgeler cazip hale getirilebilir.

Ek iş yapanlar motivasyon kaybına uğruyor

Uzun yıllar aynı okulda çalışan öğretmenin verimliliği zamanla düşüyor. Zamanla bu öğretmen arkadaşların emekliliği de gelmişse emekli olmuyorlar, ancak öğretmenlik ikinci işleri konumuna geçiyor. Kendi köyünde ya da ilçesinde ise muhakkak başka işler yapıyorlar. Çalışma hayatımdan bir örnek verirsem uzun yıllar birlikte çalıştığım bir öğretmen arkadaş vardı emekliliği dolmuş fakat emekli olmayıp öğretmenliğe devam ediyor ancak 10 dönüm bahçe aldı. Bu arkadaşın artık aklında öncelikle öğrencileri değil fidanları, sebzeleri vardı; zil çalsa da bahçeye gitsem derdi. Bu ve buna benzer öğretmenlerden eğitim ve öğretime ne fayda gelir?

Öncelikle rotasyona karşı çıkan ve istemeyecek kişiler buna benzer öğretmenlerdir. Öğretmenliği artık ikinci planda gören başka iş yapan öğretmenlerdir. Rotasyon uygulaması olursa bu öğretmenler ya emekli olacak yerlerine yeni iş bekleyen atanamayan öğretmenler atanacak ya da başka iş yapmayı bırakıp asıl işi olan öğretmenlik mesleğini öncelikli işleri haline getireceklerdir.

Bir öğretmen olarak ve Türkiye’de her bölgede öğretmenlerin görev yapmasının gerekliliğine inanan biri olarak rotasyon şart diyorum. Atalarımız boşuna söylememiş; Tebdil-i mekânda ferahlık vardır.

Çalışanlar, Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı mı Edilecek?

(Mustafa Yıldız’ın rotasyonla ilgili taslağı ve bakanlığın yaklaşımını eleştiren yazısı)

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.