GÜNDEM
'PTT özelleştirilmeyecek küresel şirket olacak'
PTT Genel Müdürü Osman Tural, farklı birbürokrat. Eski valilerden rahmetli RecepYazıcıoğlu'na benzeyen tarafları bulunuyor.
Kendisiyle söyleşi yaparken bunu fark ettim. Sporaözellikle de tenise çok meraklı, motorsikletkullanmayı da çok seviyor.
Tural, bu yaşama biçimiyle yaptığı işibuluştururken, Sultan Abdülaziz döneminde kurulmuş, 170 yaşını çoktan aşmış PTT'yi deözellikle kargo ve lojistik alanında küresel birşirkete dönüştürmeyi hedefliyor.
10 gün önce çıkarılan bir yasayla KİT statüsünden Anonim Şirket e dönüştürülen PTT'nin önünün açıldığını düşünen Tural, özelleştirme konusuna pek de sıcak bakmıyor. 37 bin kişinin çalıştığı PTT'yi anlatırken kurumun hayatımızdaki yerini de dile getirdi.
Türkiye'nin her yanında, en ücra köşelerde bile 4 bin 505 işyeriyle vatandaşın hayatını kolaylaştıran kurum, ülkemizin de en büyük on - line ağına sahip.Tural, görüşmemizde PTT'nin nereden gelip nereye koştuğunu anlatırken, kendi özel hikayesine de yer verdi.
Günde 500'e yakın imza atıyor
Osman Bey, bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?
Genel Müdür olarak eğer başka bir toplantımız yoksa mutlaka sabah saat 8.30 - 9.00 daireye uğruyoruz. Öyle sabah gelip akşam gitmek gibi ofiste bir mesai durumum yoktur. Tabii ki, arkadaşlarımız için bir mesai var. Artık kamu kurum ve kuruluşlarında elektronik sistemle giriş - çıkışlar yapılıyor. Üst düzey ve orta kademedeki yöneticilerin için de daireye kapanmak gibi durumu yok. Dışarıdaki iş ve işlemlerin yürütülmesine önem vermeleri gerekiyor. Sabahları bütün işleri inceleyen müfettiş arkadaşımla yarım saat konuşuruz. Gereken evraklara imzalarımızı atarız. Biz de elektronik imzaya geçtik. Daha sonra genel müdür yardımcısı arkadaşlarla bir yarım saatlik değerlendirme de yaparız.
Günde kaç imza atıyorsunuz?
Bazen 500 civarında imza attığım oluyor.
Bu bürokrasinin en önemli özelliği değil mi?
Onu bürokrasi olarak görmemek lazım. Bürokratın işi imza atmaktır. İş budur. Kararlarınızı verirken bir şekilde imzayla alta veya üst makamlara duyurmak zorundasınız.
PTT, kamu kuruluşları arasında nasıl bir yere sahip bulunuyor?
Kamuda özellikle KİT'ler arasında 37 bin kişiyle en çok personel çalıştıran, en yaygın işyeri ağına sahip kurum biziz. PTT olarak üç alanımız bulunuyor. Posta, lojistik ve bankacılık. Tabii ki, lojistik daha da öte bir şey. Biz şimdi PTT olarak İstanbul Hadımköy'e depolama anlamında bir lojistik üs kuruyoruz. Bu tür üsleri, Ankara, İzmir, İstanbul Anadolu yakası ve Antalya'ya da kuracağız.
Özelleştirme listesinde yokuz
Yeni çıkan son kanunla da artık bir anonim şirket olarak çalışıyorsunuz. Bunun anlamı nedir, PTT nereye gidiyor?
Evet, 10 gün önce kanun onaylandı. Kurumun adı da PTT- AŞ oldu. Olay şu; Türkiye'de telekom sektörü liberalleşti, serbestleşti. Yeni kanunla PTT'de de rekabet edebilecek bir şekilde AŞ'ye dönüştürüldü.
Özelleştirilme için yolun açıldığını söyleyebilir miyiz?
Özelleştirme çok farklı bir kavram. Anonim şirket olan her şirketin özelleştirilecek diye bir şartı yok. Özelleşecekse de şirket olmasına gerek yok ayrıca. Özelleştirme siyasi iradenin vereceği bir karardır ama şu anda PTT'nin özelleşmesiyle ilgili bir çalışma da yok. Yani, özelleştirilecek kurum ve kuruluşlar arasında PTT yok.
TURPEKS devlerle yarışacak
PTT, kar eden bir kuruluş değil mi? Hedeflerinizde karlılık olarak nasıl bir rakam var?
Şu anda 173 milyon lira civarında bir kara ulaştık. Biz, karlı olmak için hedef koymuyoruz. Üç hizmet alanımızda vatandaşı mutlu olmak istiyoruz. 5 senedir yaptığımız stratejik planı uyguluyoruz. 2050'ye kadar neler yapmamız gerektiği de bu planda belli. 50'ye yakın projemizle belirlendi. Onu adım adım takip edeceğiz. Bu sene üzerinde çalıştığımız kargo lojistik üs konusunu uygulamaya koyarak loijistiğe doğru geçme çabamız var. Bir başka husus, Ulaştırma Şurası'nda da karara aldığımız uluslararası alandı faaliyet gösterecek bir Türk şirketi ortaya çıkarmak.
Hangi alanlarda uluslararası bir Türk şirketi olmak istiyorsunuz?
Uluslararası bir Türk kargo bir lojistik şirketi olmayı arzu ediyoruz. TURPEKS, Türkish Parsel Ekspres (Paket Ekspres) adıyla bir şirketimiz var. Bunun lansmanını yaz sezonundan sonra paket gönderim piyasasının canlanacağı bir dönemde yapacağız. Dünyada en kaliteli paketi gönderme işlemini biz yapmayı hedefliyoruz.
Diğerlerinden daha kaliteli ama ucuz bir sistem olacak. Türkiye'den yurt dışına, yurt dışından da Türkiye'ye gelecek gönderileri o sistemle yapmayı planlıyoruz. Piyasada yaşamak istiyorsanız küreselleşmenin dışında hiçbir şansınız yok.
Artık kimse mektup yollamıyor
Türkiye'de posta anlamında insanlar en çok neler gönderiyor?
Sadece Türkiye'de değil dünyada da artık kişisel gönderiler bitti, onun yerini ticari nitelikteki gönderiler aldı. Fatura ve banka hesap ekstreleri gibi veya reklama yönelik ürünler gönderiliyor. Bizde reklam gönderileri, gelişmiş ülkelere göre çok az. Oysa, posta, bu ürünlerin en ucuz ve kolay tanıtım yöntemi. E- mailinize gelen 100 reklam mesajını okumadan silebiliyorsunuz ama evinize gelen posta ürününe mutlaka dokunmanız lazım. Eğer ilginizi çeken bir şeyse inceleme şansına sahipsiniz. Sektör, bunu göz önünde tutmalı. Bilimsel araştırmalarda da ortaya konulmuş. Posta ürünüyle yapılan reklam, e- maille yapılana göre 10 kat daha faydalı.
En büyük işverenlerden biriyiz
PTT, şu anda hayatımızın hangi alanlarında çalışıyor?
Hemen hemen hayatın her alanında varız. Mesela, 4 bin işyerimiz vardı, onu 4 bin 505'e çıkardık. Buralardaki çalışan sayısını da 3 bin 800'e kadar çıkardık. Oralarda posta, banka ve lojistik olarak çalıştığımız alanlardaki 3 hizmeti de sunuyor. Mektup da kabul ediyor, bankacılık işlemlerini de yapıyor, kurye ve kargoyu da kabul ediyor. Birçok şubede en fazla 2 - 3 personelle çalışıyoruz. Türkiye'nin en büyük network'una yani ağına sahip bir kurumuz.
Bu ağ, ülkenin her yerinde var mı?
Her yerde varız. Müşterilerin beklentisi doğrultusunda da o ağı tümü için kullanıyoruz. Ankara'nın göbeğindeki PTT, dijital olarak ne yapabiliyorsa en ücra köşedeki PTT de aynı hizmeti veriyor. Ayrıca, hizmet sektörümüzü tüm kamu kurum ve özel sektör kuruluşlarına açtık. Bunların sayısı 216 oldu. 23 bankanın işini yapıyoruz. Telekomünikasyon alanında TT dahil, GSM kuruluşu 25 şirketin işini gerçekleştiriyoruz. 77 belediyenin 101 çeşit işini yapıyoruz. Bu saydığım hizmetlerin hepsi parasal anlamdaki işler. 16 elektrik dağıtım şirketinin 17 çeşit işini yapıyoruz. 33 SGK kurumu ki, sosyal yardımlaşma vakıfları da var, bunların 36 çeşit işini yapıyoruz. 8 sigorta şirketiyle çalışıyoruz. Acentalık bile yapıyoruz.
Haftada 3 gün raket sallıyor
Tenis oynamayı çok seviyorsunuz. Bu sporu hangi zamanlarda yapabiliyorsunuz?
Sporu akşamları mesai saatinden sonra yapıyorum. Eğer Ankara'da isem ve özel bir işim de yoksa haftada en az 3 kere tenis oynamaya çalışıyorum. Ankara Tenis Kulübü ATK diye bir kulübümüz var, arkadaşlarımızla orada akşamları saat 18 ila 20 arasında oynuyoruz.
Tenise ne zaman başladınız?
Çocukluğumdan beri sporun her türünü yapmaya özen gösterdim. Daha doğrusu memleketim Samsun Alaçam'da tarlada çalıştığımız için spor yapma imkanımız fazla olmuyordu. Ben okulların voleybol, futbol gibi tüm takımlarında yer almaya çalışıyordum. Hafta sonları maçımız olurdu. Ben Mülkiye'de okudum. Kaymakamlığa başladığım yıllarda İngiltere'nin başkenti Londra'ya master için gittiğimizde her yerde bolca tenis kortları vardı. Raketlerimizi alıyor arkadaşlarla tenis oynuyorduk. Daha sonra Ankara'ya gelince tenis hayatımızın bir parçası oldu.
Tenis, halkın sporu olmalı
Bizde hala tenis lüks ve zengin sporu olarak görülüyor. Siz Tenis Federasyonu Başkanı olarak bu alanda neler yapıyorsunuz?
Bunun nedeni çok basit. Tenisin kulüpler aracılığıyla oynanıyor olması ve halka açık sahaların olmamasından kaynaklanıyor. Kulüpler de biliyorsunuz aidatla çalışan yerler. O yüzden tenis halka inemiyor. Burada belediyeler ve valiliklere iş düşüyor. Spor alanları yapılırken tenis sahaları açılmasında da büyük görevler düşüyor. Biz de onlarla bunun için çalışmalar yapıyoruz. Tenis güzel ve her yaşta yapılabilecek bir spor. Belki de sporların içinde beyin dahil, göz dahil vücudun tüm organlarını çalıştıran tek spor tenistir.
Motor kullananlar çok dikkatli olmalı
Siz motor sporlarına da meraklısınız. Sanırım en son bir Harley Davidson'unuz var. İşe motorla mı gidip geliyorsunuz?
Hayır, işe motorla gelip gitmiyor, onu hafta sonları kullanıyorum. 10 yaşında motorsiklete bindim. Babam bir römork yapmıştı, motorun arkasına. Onunla tarladan tütün ve mısır taşıyordum. Ben motoru öyle laf olsun kabilinden kullanmıyorum. Harley'i yeni aldım, o dördüncü motorum oldu.
Motor kullanan kuryeler, kazalarda çok ölüyor. Bu alanda neler yapılmalı?
Bizim trafik anlayışımız kötü olduğu ve motora binenler de dikkatli olmadığı için çok kaza oluyor. ABDde ve Avrupada bisiklet, motosiklet yolları bulunuyor. Bizde böyle olması uzun zaman alacak gibi. Onun için motorcular kurallara çok dikkat etmeli ve kendilerini korumalılar.
38 bin 219 kişinin işvereni
PTT bünyesinde kaç kişi çalışıyor?
Taşeron firmalarda çalışanlarla birlikte Ocak 2013 itibarıyla toplam 38 bin 219 çalışanımız bulunuyor.
Bu sayıda kadınların rakamı ne oluyor?
29 bin 706'sı erkek, 8 bin 513'ü de kadın çalışanlardan oluşuyor.
Dağıtımda kadın postacılar da var değil mi?
Evet. Toplam 9 bin 550 postacıdan 950'si kadın, gerisi de erkek. Güleryüzlü bir hizmeti amaçladığımız için tüm personelimiz yanında dağıtımcıların da hizmet içi eğitimlerine çok önem veriyoruz. Kadın postacı uygulaması da çok başarılı gidiyor.
Eğitimlerde nelere dikkat ediyorsunuz?
Müşterilerimize nasıl davranılacağı, onlarla nasıl konuşulacağı konusunda dersler veriyoruz, çok faydalı oluyor.
RÖPORTAJ:PERİHAN ÇAKIROĞLU / BUGÜN