GÜNDEM
Paralel yapıyı Fethullah Gülen çökertti
Fethullah Gülen, devlet içinde devlet kurmaya kalktı. 17-25 Aralık Darbe Girişimi, Gülen ve çetesinin foyasını ortaya çıkarttı. Ancak Paralel Yapı yine sahne aldı. Örgütünü ABD'nin Pensilvanya kentindeki malikanesinden yöneten Gülen, sohbet üzerinden emir verdi. Geçtiğimiz haftaki vaazında "Onlar payidar olsunlar. Girdikleri gibi çıksınlar" deyince önce avukatları harekete geçti. Aralarında eski polis müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Ali Fuat Yılmazer ile Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca'nın bulunduğu 75 Paralel şüphelinin avukatları, hocanın emri üzerine tahliye talebinde bulundu. Talepleri inceleyen 29'uncu Asliye Ceza hakimi Metin Özçelik ile İstanbul 32'nci Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer 75 Paralel tutuklunun tahliyesine karar verdi.
BİR HAMLE DAHA GELDİ...
Ancak örgütünü Pensilvanya'dan yöneten hoca, hakimlerinin meslek hayatını bitirdi. Tahliye kumpası bozulurken Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu devreye girdi. Hakim Metin Özçelik ile Mustafa Başer açığa alındı. Ancak hakimlerinin başını yiyen hoca, yine vazgeçmedi. Cemaatini yakmaya devam etti. Dünkü sohbetinde yine emirler verdi. Gülen, "Size zulmetmişlerse, çok yakın bir gelecekte, Allah onları tepetaklak edecek ve cezalandıracaktır" ifadelerini kullandı. Hocanın son emrini dinleyen biri daha vardı. Tahliye kumpasında dün bir şok daha yaşandı. 32. Asliye Ceza Mahkemesi, Hidayet Karaca hakkında verdiği "tahliye kararı"nda ısrar etti. Savcılığın gönderdiği dosyayı "tahliye kararları yerine getirilsin" diyerek infaz savcılığına geri gönderdi. 29. Asliye Ceza Mahkemesi ise, "10 Sulh Ceza Hakimliği'nin 'yok hükmünde kararı' yok hükmündedir" dedi. Mahkeme, kararları "yok hükmünde" sayan Sulh Ceza Hakimi ve kararı yerine getirmeyenler hakkında suç duyurusunda bulundu.
NÖBETÇİ BİLE DEĞİLDİ
Paralel Yapı operasyonlarında tutuklanan 75 polis hakkında tahliye kararı veren 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Mustafa Başer'in dosyanın kendisine ulaştığı gün nöbetçi bile olmadığı ortaya çıktı. Başer'in nöbetinin olay günü 17.00'da bittiği, tahliye dilekçelerinin ise kendisine 17.15'te Hâkim Metin Özçelik tarafından gönderildiği belirlendi. Yapılan incelemede dosyaya Başer yerine Paralel Yapı'ya mesafeli olan Hâkim Mehmet Fatih Atalay'ın bakması gerektiği anlaşıldı.
'TALİMATLARI GÜLEN'DEN'
'Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, darbe girişimi sanıkları için hukuka aykırı olarak tahliye kararı veren İstanbul Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer'ı açığa aldı. Kurul müfettişlerinin iki hakim hakkında hazırladığı 4 sayfalık ön raporda ise ilginç tespitler yapıldı. Özçelik ve Başer hakkında yürütülecek soruşturmadaki suçlamalar şöyle sıralandı: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti'ni gerek yurt içinde gerekse uluslar arası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni El Kaide terör örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslar arası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik teşebbüste bulunmak. Darbe girişimiyle suçlanan tutuklularla birlikte hareket etmek." Raporda ayrıca Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in talimatları Fethullah Gülen'den aldıkları vurgulandı. Öte yandan açığa alınan bir diğer hakim de Şanlıurfa'da Paralel emniyetçiler hakkındaki tahliye talebini kabul eden Habil Kahraman...
BAŞSAVCISINI DİNLETTİ
TAHLİYE kumpasının mimarlarından olan Hakim Metin Özçelik'le ilgili şok bir bilgi ortaya çıktı. Özçelik'in 2008 yılında İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcıları'nın dinlenmesine sebep olan mahkeme kararının altına imza attığı öğrenildi. Özçelik'in imzaladığı kararla, dönemin İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu "Yargıdaki Ergenekon yapılanması" bahane edilerek aylarca dinlendi. İki Başsavcının yalnız cep değil ev ve iş telefonlarının da dinlendiği ve takibe alındıkları belirlendi.
YENİ BAŞKAN UYARDI
Ankara'da dün Anayasa Mahkemesi'nin 53'üncü kuruluş yıldönümü vardı. Törene devletin zirvesi de katıldı. Törende bir konuşma yapan Yeni Başkan Zühtü Arslan, isim vermeden Paralel Yapı'ya göndermeler yaptı. "Uzaktan kumandalı yargıç da yargı da olmaz" dedi, yargı için vesayet tehlikesine dikkat çekti. Arslan şunları söyledi: Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren kişiden hakim olmaz. Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez. Yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tek elde toplanması özgürlüğün sonu olur... Yargının, yetkilerinin ötesine geçerek siyasal alanı dizayn etmeye çalışması güçler ayrılığıyla bağdaşmaz. Demokrasi için yürütmenin sınır tanımaz tavrı ne kadar tehlikeliyse yargının jüristokratik tavrı da o kadar tehlikelidir." (Takvim)