EĞİTİM
Önümüzdeki 2 yılda öğretmen açığını kapatacağız
Şimşek, FOX TV'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Başbakan Ahmet Davutoğlu size, 'Mehmet, ben emekliye 2 maaş ikramiye vermek istiyorum, bana bir formül bul' dese, bulamaz mısınız?" sorusu üzerine Şimşek, bunun üç türlü formülü olduğunu söyledi.
İlkinin, Merkez Bankası Kanunu'nu değiştirip, bara basmak olduğunu belirten Şimşek, bunun da enflasyona, liranın değer kaybetmesine ve sonuçta kaşıkla verilenin kepçeyle geri alınması anlamına geleceğini ifade etti. İkinci formülün de bütçe açığını patlatmak olduğunu anlatan Şimşek, "O zaman da Türkiye'nin borcu artar, vergi gelirleri faize gider. Üçüncü seçenek ise evet, verirsiniz ama 70 milyar liralık yeni vergi artışına gidersiniz, faturayı tüm millete çıkarırsınız. Bunun dışında yoktan var etmek sadece yüce Allah'a aittir" diye konuştu.
Araç saltanatı iddialarına ilişkin de Şimşek, kızının hasta olması nedeniyle sürekli Ankara-Gaziantep arası seyehat ettiğini, bu seyahatlerinde her zaman Anadolu Jet'in tarifeli uçağını kullandığını kaydetti. Şimşek, "Bu bir... İkincisi, CHP araç saltanatı edebiyatı yapıyor ama işçinin promosyon parasıyla Muğla Belediye Başkanı gitti, 330 bin avroya araba aldı" dedi.
- "Gelir adaletsizliği tüm dünyanın da Türkiye'nin de problemi"
Türkiye'de gelir adaletsizliği olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlarken Şimşek, şöyle konuştu:
"Bu tüm dünyanın da Türkiye'nin de problemi. Bu doğru bak, Türkiye'de de tüm dünyada da son yıllarda gelirde adaletsizliğin olduğu bir gerçek. Türkiye'de gelir adaletsizliği var ama bozulmadı daha da AK Parti döneminde. OECD raporuna baksınlar. OECD diyor ki '34 ülkenin sadece ikisinde gelir dağılımında iyileşme yaşanmıştır. Bunlardan biri Türkiye'dir, niye? Biz emekliye maaş artışı verdik değil mi? Üst düzey bürokrata vermedik. Kime verdik? En düşük maaşa 100 lira artış verdik. Bu nedir? Gelir dağılımında adaleti düzeltiyor. Geçen yıl memura sabit maaş artışı yaptık. Sabit artış şu demek; en düşük memura yüzde 20 olarak ama diyelim ki bir müsteşara yüzde 1,5 olarak yansıyor."
- "Devletin asli görevini yapanlar taşeron olarak çalıştırılamayacak"
Taşeron işçilerin durumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Şimşek, geçen yıl temmuz ayında buna ilişkin bir kanun çıkardıklarını bildirdi. Şimşek, bu kanuna göre taşeron işçilerin sözleşmelerinin bir yıldan üç yıla çıkarıldığını, devletin şirkete ödeme yapmadan önce maaşların verilip verilmediğinin kontrol edileceğini ve tüm taşeron işçilere yıllık bir maaş kıdem tazminatı ile yıllık izin getirildiğini bildirdi.
Öte yandan, devletin asli görevini yapanların taşeron olarak çalıştırılamayacağını da belirten Şimşek, buna karşın yemek gibi asli olmayan işlerde ise dışarıdan hizmet alımının devam edeceğini kaydetti.
- Atanamayan öğretmenler
"Atanamayan öğretmenlerin sorunu nasıl çözülecek?" sorusu üzerine de Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde 475 bin öğretmen istihdam edildiğini söyledi. Bakan Şimşek, Ağustos'ta yapılacak alımla birlikte bu sayının yarım milyonu aşacağını bildirdi. Şimşek, önümüzdeki iki yıl içinde öğretmen açığının tamamını kapatacaklarını söyledi. Alımın neden bir anda değil de peyderpey yapıldığını da açıklayan Şimşek, "Siz bugün bir çırpıda açığı kapatayım derseniz, KPSS'den belki 20 almış, 30 almış insanları işe almak zorunda kalırsınız ama çocuklarımızın iyi eğitime ihtiyacı var" diye konuştu.
- "Çözüm Süreci'nin devam etmesi lazım"
Seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, Türkiye'nin tarihine bakıldığında, güçlü ve tek parti iktidarları döneminde ülkenin önemli çıkışlar yaşadığını hatırlattı. Bu dönemlerde önemli reformlar yapıldığını anımsatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"İkincisi, Türkiye'nin çok temel sorunlarının bir kısmı duruyor. Mesela Kürt meselesi gibi... Çözüm Süreci'nin devam etmesi lazım. Ben MHP ile HDP'nin AK Parti karşıtlığında birleşmesini normal görüyorum, bir seçim arefesinde. Yani Kandil ile MHP'nin ortak bir söyleme sahip olması şu anda normal. AK Parti karşıtlığında birleşmek kolay ama Çözüm Süreci'ni MHP ile HDP nasıl birlikte devam ettirecek, ikisi de bu sorundan nemalanırken. Bir şeye karşı çıkmak kolay, çözüm üretmek zordur. Son olarak, şu anda Ortadoğu'da bir kaos var, küresel bir kriz yaşandı, Avrupa'da, Rusya'da bir kriz var. Böyle bir dönemde ekonomi açısından siyasi istikrar olmazsa, milletimiz bu günleri mumla arayacaktır."