GÖL, bu günkü yazısında Fen Liselerine atanacak yöneticilerle ilgili sorun ve mülakata çağırmada tereddüt edilen hususlara dikkat çekti.

Yönetici Atamada kafa karışıklığını gidermek için bu yazımızda yönetici adaylarının hangi eğitim kurumlarına atanabileceğini değerlendireceğiz.  

Özellikle Yönetici Atama ve Yer değişikliği yönetmeliğinde en sorunlu hükümlerinden biri “Sınava Başvuru ve atama şartları” başlıklı 5’inci maddenin (c) bendidir. Yönetmeliğin hükmü şöyle “Atanmak üzere başvurulacak eğitim kurumuna alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilmek veya bu eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunmak; fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri yöneticiliği için bu okullarda öğretmenlik yapmış veya yapmakta olmak” şartı aranmaktadır. 2009 Yönetmeliğinde de benzer bir hüküm vardı. Ama daha sonra rotasyonda bazı hukuki sorunlar yaşanınca aylık karşılığı ders okuma hükmü çıkarılarak sadece öğretmen olarak atanabilme şartı getirildi. Yürürlükteki yönetmelikte öğretmen olarak atanabilme veya söz konusu eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunması kaydıyla atanmak şartının geri getirilerek 2009 yönetmeliğine dönülmesi olumlu bir adımdır.

Yine bu bendin devamında “fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri yöneticiliği için bu okullarda öğretmenlik yapmış veya yapmakta olmak” şartı ise sorunludur. Aslında fen ve sosyal bilimler liselerine öğretmen olarak atanabilmek şeklinde bir şartın olması gerekirdi. Örneğin Anadolu lisesi statüsünde çalışmış bir öğretmenin Fen Lisesine öğretmen olarak atanabilmektedir. Ama öğretmen olarak atanabilen bir kişi yönetici olarak atanamamaktadır. Yine Anadolu Lisesinde öğretmen olarak çalışmış daha sonra fen lisesine müdür yardımcısı olarak atanan bir kişinin bu okula müdür olarak atanamazsın demek son derece yanlış olur. Bakanlık, Anadolu lisesi statüsünde olup fen lisesine öğretmen olarak atanabilme şartını taşımasına rağmen fen lisesinde öğretmen olarak çalışmamış bir yönetici adayına bu okula atanamazsın demesi hukuki değildir. Bu hususun yargıdan döneceği açıktır.

Peki bakanlık burada ne yapmalıdır. Bakanlık “fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri yöneticiliği için bu okullarda öğretmenlik yapmış veya yapmakta olmak” ifadesine değiştirmelidir. Aslında olması gereken budur.

Bizim başka bir konumuz fen lisesinde yönetici olarak çalışmış bir kişinin bu okullara yönetici olarak atanıp atanmaması mevzusudur. Müdür yardımcısı olduğu okula sen okul müdürü olamazsın demek son derce yanlıştır. Bir okulda yöneticilik yapan bir kişi aynı zamanda bu okulda öğretmen olarak görev yaptığını kabul etmek gerekir. Yöneticilik görevi aslında ikinci görevdir. Dolayısı ile burada yapılan yöneticilik aynı zamanda öğretmenlik yapmış olarak değerlendirilmelidir. Bakanlık bu konuda da bir açıklama yapmalıdır.

Diğer önemli bir husus ise okul müdürü adaylarından kimlerin mülakata çağrılacağı mevzusudur. Aslında mülakata çağrılma biçimi son derece problemlidir. Örneğin bir ilde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise müdürlüklerinin münhal olduğunu varsayalım. Okul müdürlüğü adayları arasından mülakata her bir okul türü için ihtiyacın üç katı mülakata çağrılacaktır. Puanı fazla olan rehber öğretmenlerin tüm okul türlerinde mi dikkate alınacağı yoksa bir okul türünde mi dikkate alınacağı konusunda açıklamaya ihtiyaç vardır. Aynı  şekilde branş öğretmenlerinde durum aynıdır. Dolayısı ile bakanlık yönetmelikte illerin yorumda zorlandığı bu gibi konularda mutlaka bir uygulama genelgesi yayınlamalıdır.

Bir sonraki değerlendirmemizde buluşmak dileği ile….

Eğitimci-Hukukçu Muhammed GÖL

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.