Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

 

800 binin üzerinde kadrolu öğretmeni bulunan Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl bünyesine 42 bin kadrolu öğretmen dâhil etti. Ancak MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak öğretmen ihtiyacının Mayıs ayı itibariyle 127 bin olduğunu ve bu sayısının 140 bine ulaşacağını söylemişti. Bu noktada ücretli öğretmenler ile kadro boşluğu doldurulmaya çalışılıyor. Ücretli öğretmenlik esnek ve güvencesiz bir çalışma biçimi ile ucuz iş gücü olarak görülüyor. Ücretli öğretmenlerin iş güvenceleri ve yıllık izinleri yok. Okul yönetimi işlerine her an son verebiliyor. Ücretli öğretmen olarak adlandırılmalarına rağmen yasal olarak statüleri yok. Ücretli öğretmenin her geçen gün artmaktadır. Öğretmenlerin yaklaşık %10 u ücretli öğretmenlerden oluşmaktadır. Ücretli öğretmenler haftada en fazla 30 saat derse girebiliyor ve kadrolu öğretmenlerin aldıkları ücretin üçte birini alabiliyorlar.

Bir yanda atanamayan binlerce öğretmen beklerken bir yandan da kadrosuz ve güvencesiz öğretmenler çalıştırılmaktadır. Eşit işe eşit ücret politikasını dahi hiçe sayılarak yapılan bu uygulamalar sosyal devlet ilkesini yok etmektedir. Eğitim gibi önemli bir alanda adeta mevsimlik işçi gibi çalıştırılan öğretmenler yoksulluk ve yoksunluk içinde bir hayata mahkûm edilirken atanmayı bekleyen binlerce öğretmeninde umutları yok edilmektedir. Güvencesiz çalışmayı her yerde kural haline gelmesiyle toplumda güvencesiz bir geleceğe mahkûm edilmektedir.

1-      Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı ne kadardır. İhtiyacın altında kadro açılmasının sebebi nedir.

2-      Ücretli öğretmen uygulamasında son yıllarda gerçekleşen artışın nedenleri nelerdir?

3-      Güvencesiz ve Esnek çalışma biçiminin eğitim alanında da yaygınlaşması bakanlığınızın bir politikası mıdır?

4-      Ücretli öğretmenlerin iş güvencesi var mıdır? Kıdem tazminat hakları var mıdır? Yıllık izin hakkı var mıdır?

5-       Binlerce öğretmen atanmayı beklerken ücretli öğretmenliğin yaygınlaşması onların daha ucuz iş gücü olarak görünmesinden midir?

6-      Eğitim ve öğretim faaliyetinde sürekliliğin ve kalıcılığın olması gerekmez mi? Öğretmenlerin sürekliliği olmadan eğitimde süreklilik sağlanabilineceğini düşünüyor musunuz?

7-      En azından şu anda sosyal haklar ve ücret bakımından mağduriyetler yaşayan ücretli öğretmenlere yönelik bir iyileştirme ve düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz? 

8-      2007- 2009 yılları arasında çalışan ücretli öğretmen sayısının yıllara göre dağılımı nedir?