EĞİTİM
Öğretmenlerin özür grubu atamalarında son noktayı koydu
Sayın Başbakan'ın 24 TV'de canlı yayınlanan ''Sansürsüz Özel'' programında yaptığı açıklamada geçen; ''Kod olarak '444' dediğimiz 4+4+4 süreci hakikaten çok farklı bir yapıyla birlikte, bir de ülkemizde özellikle eş durumundan öğretmenler meselesinde beklentiler var. Beklentiler noktasında bunu süratle aşmamız gerekir. Eğitim Komisyonu Başkanı olan Nabi Bey'in de bu konulardaki hassasiyetlerini biliyoruz.' ifadesi öğretmenlerin eş durumu atamasında son noktayı koymuştur. Bu yazımızda özür grubu atamalarının olup olmayacağı ile Şubat ayında açıktan öğretmen ataması olup olmayacağını açıklamaya çalışacağız.
Mevzuat eş durumu atamasının yılda iki defa yapılmasına uygun mudur?
Millî Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin atamayı düzenleyen 37'nci maddesiyle öğretmenlerin özür grubu atamalarında köklü bir değişiklik yapılmıştır. Yılda iki defa özür grubu ataması yapılan öğretmenler bu düzenlemeye ciddi bir tepki göstermektedirler.
Madde metninde; 'Öğretmenlerin bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esastır. Bunların yer değiştirme suretiyle atamaları her yıl yapılan atama plan ve programları çerçevesinde eğitim öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde sonuçlandırılır. Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yaz tatillerinde yapılır. Öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarında uyulacak temel ilkeler, özür grupları, hizmet bölgeleri ve alanları, hizmet puanı ve diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir' hükmüne yer verilmiştir. Ancak, bu düzenlemeye paralel bir yönetmelik şuana kadar çıkarılmamıştır.
Halen yürürlükte olan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin Eş durumu özrü başlıklı 37 nci maddesine göre yılda bu özür grubundan iki defa atama yapılacağı yönündeki emredici hüküm yerinde durmaktadır. Yani mevcut Yönetmelikteki düzenlemelerle KHK'daki düzenlemeler bir birine uymamakla birlikte Yönetmelikteki hükmü yok saymak mümkün değildir. Kaldı ki 2012 yılında dahi bu Yönetmelikte değişiklikler yapılmış ve diğer maddelerine dokunulmamıştır.
Diğer yandan, Yönetmeliğin eş durumu özrünü düzenleyen 37 nci maddesinde; Eş durumu özrüne bağlı yer değiştirmelerin ocak ve ağustos aylarında yapılacağı açıkça hükme bağlanmıştır.
Yönetmelikteki düzenleme böyle iken bu kadar sıkıntı nereden çıktı?
Doğrusu halen cari olan Yönetmelikte yer alan açık hükme rağmen eş durumu özründen yılda bir defa atama yapılacağı konusunda sayın DİNÇER'in bu kadar ısrar etmesini anlamak mümkün değildi ve nitekim su yokuşa doğru akmadı. Şayet KHK'daki düzenlemeye paralel bir şekilde yönetmelik çıkarılmış olsaydı o takdirde yılda bir defa atama yapılacağı konusundaki ısrar anlaşılabilirdi.
Şubat döneminde açıktan öğretmen ataması yapılabilir mi?
Yönetmeliğin atama dönemi başlıklı 19 uncu maddesinde; 'Öğretmenlik kadrolarına atamalar her yıl ağustos ayında yapılır. Bakanlıkça gerekli görüldüğü hallerde kadro imkânları ve ihtiyaç çerçevesinde ağustos ayı dışında da atama yapılabilir.' hükmünü görüyoruz.
Dolayısıyla mevcut mevzuat çerçevesinde Şubat ayı içerisinde atama yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Kaldı ki sayın Hüseyin ÇELİK şimdiden bu beklentiyi oluşturmuş durumdadır. Sayın Hüseyin Çelik, Twitter'dan yazdığı mesajında, Şubat atamasını Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yla paylaşacağını söyledi.
Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'de binlerce öğretmen Şubat ataması beklerken öğretmenlere 'atama beklemeyin' açıklaması yapmıştı. Başbakan Erdoğan'ın kabine değişikliği yapmasıyla Milli Eğitim Bakanı olan Nabi Avcı'nın ise Şubat ayında atama yapıp yapmaması merak konusu oldu. Çelik ise Twitter üzerinden şu mesajı paylaştı: 'Şubat atamasını da Sayın Nabi Avcı'yla paylaşacağım. Maliye ve Devlet Personeli ikna edebilirse onun da olumlu bakacağını düşünüyorum.'
Maliye ve Devlet Personel Başkanlığını öğretmen atamasına ikna etmeye gerek yok ki ikna edilsin. Çünkü, 190 sayılı KHK hükmü gayet açık olup, burada yer alan hükme göre 2012 yılında ayrılan öğretmen sayısının % 50 sini açıktan atamaya engel bir hal yoktur. İlave alınacak kadroların ise geçen yıldan az olmayacağını ifade etmenin bir mahzuru yoktur. Geçen yıl açıktan atama izni verilen 29.000 rakamından 12.430'u MEB'e ayrılmıştı. Ümit ederiz ki 2013 yılı için 65.000 adet izinden öğretmen ataması için yeterli tahsis yapılır. Geçen yıl % 42 oranında MEB için pay düşmüştü. Aynı oran korunursa 27.300 adet izin MEB için verilebilir. Bu rakama 5.000 ilave edilirse toplam sayı 32.300 olacaktır.
Diğer yandan, daha öncede bu köşeden Milli Eğitim Bakanlığının işleyişine dışardan yapılacak müdahalelerin doğru olmadığını ifade etmiştik. Kaldı ki daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yapmış olan birisinin kamuoyunda bu tür açıklamalar yapması doğru bir davranış değildir ve rahatsızlık oluşturacak niteliktedir. Bir Genel Başkan Yardımcısının yeni Bakanla bu konuları veya Bakanlıkla ilgili daha başka konuları konuşması kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, dışardan beklenti oluşturarak konuların yeni Bakana dikte edilmesini doğru bulmuyoruz. Bu arada iletişim alanında uzmanlığı tartışmasız olan sayın Bakana yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Yeni Şafak