EĞİTİM
Öğretmenlerin çığlığı
Şubatta 40 bin öğretmen atamasının gerçekleşmesi için branş ayrımı olmaksızın omuz omuza verip insanüstü bir çaba sarf ediyorlar.
Çabalarının sonucunu “Şubatta
8 bin 500 öğretmenimiz emekli olacak. Onların yerine 10 bin yeni öğretmen
ataması yapacağız” açıklamasıyla alsalar da, bu açıklama kimi
için sevinç kaynağı kimi için ise hayal kırıklığı.
Yıllardır 0.1-0.2 puanla atanmayı kaçıranlar atanma ihtimallerinin belirmesiyle
sevinirken...
Sıralaması biraz daha gerilerde olanlar 10 bin sayısının yetersizliğiyle bir
kez daha atanma hayalini bir başka bahara bıraktı.
***
Boş geçen derslerin bir an önce işinin ehli öğretmenlerce doldurulmasını
istiyorlar.
127 bin öğretmen açığının daha
çabuk kapanmasını istiyorlar.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da çocukların eşit şartlarda, eğitimli öğretmenler
tarafından yetiştirilmesini istiyorlar.
Branş ayrımı olmaksızın daha adaletli bir kontenjan dağılımı yapılmasını
istiyorlar.
Ücretli öğretmenler yerine
kadrolu öğretmenlerle eğitimde sürekliliğin sağlanmasını istiyorlar.
KPSS öğretmenlik puanlarının bir kez daha kullanılabilmesini istiyorlar.
KPSS sürecinde yaşadığı bunalımlar, maddi sıkıntılar nedeniyle öğretmen
arkadaşları intihar etmesin istiyorlar.
En verimli çağlarında öğrencileriyle buluşmak istiyorlar.
Gelecek kaygısı nedeniyle
evlenemeyen, çocuk sahibi olamayan öğretmenlerin geleceğinin garanti altına
alınmasını istiyorlar.
Yıllarca atama bekledikleri için ailelerine maddi yük olduğunu düşünen öğretmenlerin
bu duygudan kurtulmasını istiyorlar.
Üçte bir maaş, yarı zamanlı sigortalı olarak ücretli öğretmenlik sıfatı altında
kadrolu öğretmen ile aynı işi yapmaktan kurtulmak istiyorlar.
Eğitimin kalitesinin artmasını
istiyorlar.
Üç yılda bir uygulanan ve listede sonlara demir atan ülkemizin daha üst
sıralara yükselmesini istiyorlar.
“Ülke tanıtımının çok önemli
olduğunu Olimpiyatlar’a ayrılan bütçeden gördük, o bütçe eğitime aktarılsa ülke
eğitim sistemi ve kalitesi artacaktır” diyorlar.
***
Tüm bu nedenlerle şubatta 40 bin öğretmen ataması taleplerini yineliyorlar.
Her gün biz gazetecilere yüzlerce e-posta gönderiyor, yardım istiyorlar.
Duyun artık seslerini. Melis Alphan Hürriyet