EĞİTİM
Öğretmenlerin alan değişikliği
Bu yazımızda sınıf öğretmenlerine yeni bir alan değişikliği hakkı konusu yoktur. Bunu peşin peşin söyleyelim de böyle bir beklentisi olan sınıf öğretmeni arkadaşları sukût-u hayale uğratmayalım. Amacımız MEB’in aralık ayı sonunda gerçekleştirdiği öğretmenlerin alan değişikliği sonuçlarını ve öğretmenlik mesleği konusunu değerlendirmek.
Öğretmenlik (Hangi branşta olursa olsun) gerçekten zor bir meslek. Siz bakmayın öyle hariçten gazel okuyup öğretmenliğin tatili en bol, en kolay meslek olduğunu söyleyenlerin sözlerine. Her gün sınıfa gir, üzerinize çevrilen kırk çift gözle göz göze gel ve onlara ders anlat. Bir gün değil, iki gün değil; bir ömür boyu o gözlerin öğretmeni ol.
Antiparantez kırk yılda bir sınıfa gelen bazı kişiler örnek bir ders anlatır. Öğrenciler sınıfta ilk defa gördükleri bu kişiye dikkat kesilir. Çünkü bu kişi ile ilk defa karşı karşıya gelmektedirler. Etkilerini, tepkilerini ölçmeye çalışırlar. Gelen kişi de en ideal dersi anlatmıştır. Bundan sonra dersler böyle anlatılmalıdır. Bu gerçeklerle pek örtüşen bir durum değildir.
Bu kısa hatırlatmalardan sonra dönelim konumuza. Gerçekten öğretmenlik zor bir meslektir. Sınıf öğretmenliği ise öğretmenlik mesleğindeki en zor branşlardan birini teşkil etmektedir. Size teslim edilen mini mini yavrulara hem analık hem babalık bir de üstüne üstlük öğretmenlik yapmak sizin görevinizdir. Hepimizin gördüğü üzre sınıf öğretmenliği öğretmenliğin de ötesinde bir meslektir. Sene başında okullar açılırken ilkokullarda birinci sınıf öğretmeni arama telaşı tüm velileri sarar. Okul idarecileri de öğretmenler arasında öğrenci paylaşımında bir hayli zorlanırlar. Çünkü veli belli bir öğretmeni istemektedir. Her sınıfın da bir kapasitesi olduğundan, o öğretmene fazla talep olduğunda bazen işler rayından çıkabilmektedir. Herkesin isteği tam olarak yerine getirilemediğinden veli, okul idaresi ve sınıf öğretmenleri arasında ister istemez bir burukluk oluşabilmektedir. Bu vesile ile bu zor mesleği yıllardır hiç yüksünmeden icra eden meslektaşlarımı buradan tebrik ediyor, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Öğretmenler arasında öğretmenlik mesleğinin zor geldiğini düşünen meslektaşlarının okul idarecisi olduğu yönünde bir algı yerleşmiştir. Bu algı pek de yanlış bir algı değildir aslında. Fakat bu başlı başına bir yazı konusudur. Biz gelelim MEB’in en son gerçekleştirdiği “Öğretmenlerin alan değişikliği” atamalarının sonuçlarına. Türk Eğitim Sen genel sekreteri Musa Akkaş, sosyal medyada yaptığı açıklama ile sınıf öğretmenlerinin alan değişikliği sayılarını, “Alan değişikliğinde; sınıf öğretmenliğinden diğer alanlara geçenlerin sayısı 3352, diğer alanlardan sınıf öğretmenliğine geçenlerin sayısı 1261” istatistiki bilgilerini kamuoyu ile paylaşmıştır.
Alanı itibarı ile ortaokuldan liseye veya liseden ortaokula geçen öğretmenlerde çok fazla bir sorun yok gibi görünmektedir. Bu kategorideki değişiklikler, ortaokuldan liseye geçenlerde kendi alanında daha verimli çalışmak isteyenler veya liselerde çalışmayı kendine pek de uygun görmeyip ortaokul veya ilkokullara geçiş yapan branş öğretmenlerini kapsamaktadır. Alan değişikliğinde en fazla İHL meslek derslerine geçiş 1260 kişi ile gerçekleşmiştir. Diğer alanlardaki sayılar bunun altındadır.
Sınıf öğretmenliğinden farklı branşlara geçenlerin sayısının çok fazla olduğu görülmektedir. Fakat bu alan değişikliği bir önce yapılan sınıf öğretmenlerinin yan alana geçmesi gibi bir alan değişikliği değildir. Mezuniyet alanları itibari ile mezun olunan alana geçişlere müsaade edilmiştir. Aslında yıllardır farklı alanlarda mezun oldukları hâlde sınıf öğretmenliği yapmakta olan öğretmenler, 10-15 yıl sonra mezun oldukları alan öğretmenliğine geçiş yapmışlardır. Ara dönemlerde çok ihtiyaç olan sınıf öğretmenliğine diğer alanlardan öğretmen atamanın mahsurları maalesef yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Bunca yıl sınıf öğretmenliği yapan şimdi de branşa geçen bu kadar öğretmenin gittikleri ortaöğretim kurumlarında mutlu ve başarılı olmaları en büyük temennimizdir.
MEB mahsurları geç de olsa görülen alan dışı öğretmen atamalarına bundan böyle kesin bir çözüm getirmelidir. Alanı dışındaki öğretmenlerin farklı alanlara atanmalarına izin vermemelidir. Yoksa dünyanın gerçek anlamı ile yerine getirildiğinde en zor mesleklerinden olan öğretmenlik mesleği, gerçekten içerisinden çıkılmaz bir alana dönüşmektedir.
Ekrem Aytar