EĞİTİM
'Öğretmenler para değil itibar peşinde'
'Öğretmenler para değil itibar peşinde'
18 Şubat 2014, Salı
Son 11 yılda yap-boz tahtasına dönen Türk eğitim sistemi, sadece öğrencileri değil öğretmenleri de olumsuz etkiliyor. Aktif Eğitimciler Sendikası internet üzerinden çalışan öğretmenlere yönelik, tek soruluk bir anket düzenledi. 5 Ocak- 5 Şubat tarihleri arasında öğretmenlere "Eğitim çalışanlarının en büyük sorunu nedir?" diye soruldu. Anket sonuçlarından Türkiye'deki öğretmenlerin en büyük sorununun itibar kaybı olduğu ortaya çıktı. Ankete katılan 3 bin 92 eğitimciden 2 bin 628'i yani yüzde 85'i 'mesleki itibar erozyonu' cevabını verdi. Yüzde 15'i yani 464 eğitimci ise 'gelir azlığı' seçeneğini işaretledi.
TOPLUMUN SİGORTASI
Öğretmenlerin siyasetin, idarenin kısacası toplumun sigortası olduğunu aktaran Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, eğitimde mesleki itibarın korunması ve artırılması için eğitimin tüm paydaşlarına sorumluluklar düştüğünü kaydetti. Bahçe, "MilliEğitim Bakanlığı'nın eğitimi ve eğitimin sorunlarını eğitimin paydaşları ve millete rağmen 'ben yaptım oldu' mantığıyla çözmeye çalışmak yerine 'toplumsal mutabakatla' çözme iradesini ortaya koyması gerekir. Öğretmen yetiştirme sistemi, istihdam politikaları ve hizmet içi eğitim stratejilerini gözden geçirmesi gerekiyor" dedi.
ARZ TALEP DENGESİ YOK
Genel Başkan Bahçe, bu bağlamda; öğretmen yetiştirme ve atama sisteminin mesleki itibarı destekler mahiyette yeniden düzenlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bahçe şöyle devam etti: "Öğretmen yetiştirme konusunda köklü mutabakat olmayışı nedeniyle pek çok genç meslektaşımız ihtiyaç fazlası öğretmen, atanamayan öğretmen konumuna düşürülerek bu plan hatasının mağduru olmuştur. Atanamayan öğretmenler sorunu toplumsal bir yara haline geldi.",
MİLLET OLARAK BATARIZ
Eğitimde bölgeler arası fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Bahçe, "Mesleklerin kazançları kadar saygı ve itibar gördükleri günümüzde öğretmenlerin özlük hakları, sayılarının çokluğuna bağlı olarak değil üstlendikleri vazifenin önemine, sorumluluklarının ağırlığına bağlı olarak iyileştirilmelidir. Öğretmen ikinci bir iş yapmak zorunda bırakılmamalı. Atama ve yer değiştirmelerde boş kadroların kadrolu öğretmenlerle doldurulması sağlanmalı. Öğretmen toplumun tüm unsurlarını özünde barındıran bir gemidir. Öğretmenin mesleki itibarını yok ederek bu gemiyi batırırsak toplum, devlet, millet, insanlık olarak hep birlikte batacağımızı bilmeli ve bu geminin batmaması için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz" diye konuştu.
NESRULLAH SONAY
Bugün