EĞİTİM
Öğretmen eğitimi dillendirilemiyor
Öğretmen eğitimi dillendirilemiyor
18 Şubat 2014, Salı
Nitelikli eğitim adına daha önce sosyal sorumluluk projesi üstlenmiş kurumun yöneticileri "Amacımız öğretmenlerin eğitimi ama bunu çok da dillendirmek istemiyoruz, öğretmenlerimiz kırılmasın" diyorlardı.
Meslek kutsal olunca, nitelik hesabı da kolay yapılamıyor.
TEDMEN'in eğitim atlasında bir kez daha hatırlatılıyordu: Yetişkin nüfusun yüzde 68'i orta 2'den terk. Öğrenim görenlerin niteliği de önceki gün TÜSİAD'ın gündemindeydi. TÜSİAD, Türkiye için veriye dayalı eğitim reformu önerilerini sıralıyor. Nitelikli eğitim reformu önerisinde bulunurken de PISA sonuçlarını temel alıyor.
PISA için de hatırlatma yapalım: Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000'den bu yana her 3 yılda bir düzenlenen uluslararası bir sınav. 15 yaş grubunun katıldığı bu sınavda, öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen alanlarındaki okuryazarlığını ölçülüyor. 2012'deki programa Türkiye dahil 65 ülke katılmıştı
Maalesef ki Türkiye'nin durumu, gelişmiş 10 ekonomi hedefini koyan bir ülke için çok da keyifli değil. TÜSİAD toplantısında uzmanların söylediği gibi "Okul testleri yapılsa, Türkiye'deki çocuklar çok daha başarılı sonuçlar alacak. Ancak PISA'da öğrencilerin öğrendiklerini kullanıp kullanmadıklarına bakılıyor."
Yani eğitimin kalitesi ölçülüyor.
TÜSİAD'ın toplantısında şu vurgu vardı:
"Ortalaması yüksek olan ülkeler, öğretmen yetiştirmek için paralarını harcıyorlar. Yüksek performanslı sistemler, iyi öğretmenler yetiştirmekte çok başarılı. Öğretmenlik çok cazip bir meslek olarak kalıyor. Kendi kariyerlerinde yükselme imkanı sunuyorlar. Sistem, öğretmenlik mesleğindeki insanlara yatırım yapıyor."
Son 10 yılda Türkiye'de eğitimde bir iyileşme oldu. Ancak yeniden depara kalkmak gerekiyor.
2014'te ihracat gözde olacak
Tamamen iç piyasaya yönelik iş yapanların keyfi yerinde değil ama ihracatçılar en azından pahalı TL'den kurtuldukları için seviniyorlar. Dövizde bundan sonra büyük oynamalar olmadığı takdirde bu yıl, ihracatın gözde olacağını söylüyorlar.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrah sohbetimizde anlatıyordu:
"Eczacıbaşı Yapı Grubu cirosunun yüzde 65'ini yurtdışı pazarlardan elde ediyor. Bizim dış pazarlardaki etkinliğimiz mevcut kurla daha da artacak. İhracatçılar açısından değerli TL, rekabette zorluyor. Bu dönem, dış pazarlarda rekabet avantajı sağlayacak. Ancak kalıcı bir avantaj da sağlamıyor. Maliyetler bir şekilde işinize yansıyor. Dolayısıyla dış pazarlardaki etkinliğimiz dengeleyici faktör olacak. Bu sene ihracat daha gözde olacak. Kurların değişimi ilk başta olumsuz gibi bir hava yaratıyor ama sonuçta ihracatımız artıp, ithalatımız azalacağı için cari açık makası da daralacak."
Bütçenizdeki ıvır zıvırları buldunuz mu?
Kamu spotları etki yaratıyor mu acaba? Kendi açımdan sigara ile ilgili olanları görmemezlikten geliyorum ama özellikle tasarrufla ilgili olanlar ilgimi çekiyor. Şu günlerde yayınlanan bir kamu spotunda (her ne kadar Vodafone'un fazla dakika balon adamlarını anımsatsa da), bütçelerimizdeki zorunlu harcamaları azaltamayacağımıza göre 'ıvır zıvır' harcamaları bırakıp, tasarruf etmemiz gerektiğini salık veriyor.
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrahda "Bizim aslında en büyük kırılganlığımız tasarruf etmiyor olmamız. Bu tip dönemde tasarruf etmeliyiz. Yoksa ye ye bitiyor" diyor.
FUNDA ÖZKAN [email protected]