Öğretmen atamalarının gerçekleşeceği tarih yaklaştıkça sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde atamaların sayısına ve şekline dair birçok farklı haberin ortaya çıktığını görmekteyiz. Atama bekleyen arkadaşların sosyal medya üzerinden '85bin atama olsun, ençok bizin bölümden şu kadar atama yapılsın' gibi taleplerini dile getirerek etkinlikler içerisine girmesi, atama isteyen her bireyin en doğal hakkıdır, şüphesiz ki desteklenmeli ve yapılan etkinliklere sahip çıkılmalıdır.

Atama bekleyen arkadaşların yapmış olduğu etkinliklerde taleplerine destek amacıyla sporcular, sanatçılar, siyasiler ve ünlülerden oluşan isimleri işin içine katarak etkinliklerinin ses getirmeleri için gösterdikleri gayret, bu arkadaşların mesleklerini yerine getirme adına destek görme anlamıyla yaptıkları kutsal bir çaba olarak karşımızda durmaktadır.

Yine atama talepleri içinde internet sitelerinin yaptığı haberlerde bu kategoride değerlendirilebilir ve desteklenebilir. Burada çok ince bir çizgi olarak dikkat edilmesi gereken kısım, atama taleplerine destek verme ile umut verme arasındaki farkın unutularak binlerce bireye mesleklerine kavuşmaya dair boş vaatlerde bulunarak hakka girilebileceği gerçeğinin unutulmasıdır.Özellikleşu kadar atama sayısı için bastırın sonuç alacağız veya şu bölümden bu sene artış olabilir ayarında temeli ve dayanağı olmadan haber veya paylaşımlarda bulunmanın sorumsuzluğunu, daha sonrasında binlerce bireyin umutlarının boşa çıkması ve benliklerinde yaşanan travmanın bedelini kimin ödeyeceğini hesaba katmamak, bilinçli insanların yapmaması gereken önemli bir vazifedir.

Devlet Personel Başkanlığı’nın ve Maliye Bakanlığı'nın Milli Eğitim Bakanlığı’na verdiği kadro sayısının bu sene ki atamalar için ayırdığı rakam net olarak 40 bindir ve bu Ağustos'ta yapılacak atama sayısı da bu kadardır. 85 bin atama yapılması için destek vermenin yanında 85 bin öğretmen alınabilir tadında umut verecek haber ve paylaşımların kaynağının temelsiz ve asılsız olduğu bakanlık yetkilileri tarafından net olarak yalanlanmasına rağmen '85 bin atama yapılabilir' demekle '85 bin atama olsun' ifadelerinin arasındaki farkı ayırt edebilmenin sorumluluğu, atama bekleyen bireylerin üzerinden reklam yapılmasının yanlışlığını ön plana koymak bu yazının yegâne amacıdır.

Atama bekleyen öğretmen arkadaşların atanmaları için verilen desteğe minnettar olmanın yanında asılsız haberlerle bu arkadaşların beklentilerini yükseltmeye yönelik yanlışlarla dolu paylaşım ve haberlerin olmamasını temenni ediyorum. Özellikle bu umut verici haberleri eğitimden anlamayan, bakanlığın işleyiş ve planlamasından haberdar olmayan kişilerce yapılmasının ortaya koyduğu ironiyi fark etmelerini istemek yanlış olmasa gerek.

KPSS'ye çok zor şartlarda hazırlanan ve bu süreci çok iyi bilen naçizane bir birey olarak söyleyebilirim ki, kadro her atama bekleyen öğretmen arkadaşın hakkıdır. Kadro almak isteyen her bireyin geleceğe dair umutları ve hayalleri bulunmaktadır. Kesin dayanağı olmadan tahmini kontenjan listesi yayınlamak veya kadro sayısı hakkında kesinmiş gibi beyanatta bulunmak, ilk başta atama bekleyen arkadaşlara verilen tatlı bir umut gibi dursa da sonrasında acı ve hüzün dolu bir sürecin yaşanmasına sebep olmaktadır. Eğitimden anlasın anlamasın, ister sporcu olsun, ister milletvekili, ister sanatçı, her kim olursa olsun popülizm uğruna yapılacağına inanmasak ta, asılsız umut veren söylemleri dile getirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu durum ve hassas süreç herkes tarafından itina ile dikkat edilmesi gereken bir sorumluluk taşımaktadır. İkram Bağcı Milat