EĞİTİM
Öğretmen Adaylarını İlgilendiren Önemli Kararlar
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı başkanlığında toplanan 19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda, öğretmen niteliğinin arttırılması konusunun ele alındığı komisyonunda alınan kararların tümü, yapılan toplu oylamayla kabul edildi.
Antalya'da bir otelde düzenlenen genel kurulda komisyon kararlarına geçilmeden önce divana sunulan yeni önergeler tartışmaya açıldı ve ardından oylamaya sunuldu.
Genel kurula ilk olarak ilahiyat fakültesi mezunlarının hem din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine hem de imam hitap lisesi meslek derslerine, alan değişikliği olmadan girebilmesi yönünde önerge verildi. Oylamalar sonucu, önerge yeni bir madde olarak kabul edildi.
Branş öğretmenleriyle meslek öğretmenlerinin maaş karşılığı ders saatlerinin 15 saat olarak eşitlenmesi yönündeki karar tartışılmak üzere gündeme alındı. Önerge, yapılan oylama sonrası kabul edildi.
Öğretmenlerin mesleki gelişim programlarını düzenlemek, bu programlar için öğretim materyalleri hazırlamak ve Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirmek üzere Milli Eğitim Akademisi kurulması önergesi de benimsendi.
-Komisyonun tüm önerileri toplu olarak geçti
Daha sonra Bakan Avcı, öğretmen niteliğinin arttırılması konusunun ele alındığı komisyonda benimsenen önerilerin tümünün toplu olarak kabul edilip edilmemesi yönünde oylama yaptı. Oylamalar sonucu, komisyonda alınan tüm kararlar, toplu olarak kabul edildi.
Öğretmen aday adaylarının niteliği ve seçimi teması adı altında ele alınan YGS ve LYS sıralamasında başarılı olan ve öğretmenlik mesleğini ilk üçte tercih eden öğrencilerin teşvik edilmesi, lisans öğrenimleri sürecinde akademik başarılarını sürdürmeleri kaydıyla burs ve barınma desteği sağlanması yönündeki komisyon kararı oylama sonucu tavsiye kararına dönüştü.
-Öğretmenlikte hizmet öncesi eğitimin niteliği
Öğretmenlik mesleğine akademik, sosyal, psikolojik açıdan uygun olmayan öğrencilere diğer fakülte ve bölümlere yatay ve dikey geçiş imkanları sunulması yönündeki öneri de kabul edildi.
Genel kurulda alınan öne çıkan kararlardan bazıları şöyle:
"Öğretmen yetiştirmeye yönelik öğretim programlarında uygulama derslerinin oranı yüzde 50'ye yaklaştırılmalıdır.
Öğretmen yetiştirme sürecinde okullarda yapılacak çalışmaların önemine istinaden daha etkili yürütülmesi için fakülte-okul işbirliği sürecine işlerlik kazandırılmalıdır.
Eğitim fakültesi dışında öğretmenlik atamasına kaynaklık teşkil eden lisans programlarından mezun olanlara uygulanacak öğretmen yetiştirme programları uygulamalı ağırlıklı en az iki yıllık olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Eğitim fakültesi dışında öğretmenlik atamasına kaynaklık teşkil eden lisans programlarında öğrenimlerine devam eden öğrencilere MEB'in ihtiyaçları ve YÖK'ün belirleyeceği ölçütler doğrultusunda eğitim fakültelerince 'öğretmenlik meslek bilgisi' dersleri sunulmalıdır.
Eğitim fakültelerinde öğrenci kontenjanları azaltılarak öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayıları dünya ölçütleri göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Eğitim fakültelerindeki öğretim elemanlarının öğretmen eğitimi konusunda yeterlikleri, yükseltilmesi konusunda tedbirler alınmalıdır.
Öğretmen yetiştiren kurumların akademik ve örgütsel teşkilatlanması ve programları on iki yıllık zorunlu eğitim sistemi doğrultusunda ve ulusal ve uluslararası akreditasyon modellerine dayalı olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
Alanında deneyimli ve başarılı öğretmenlerden yükseköğretim kurumlarının öğretmen yetiştiren kurumlarında özellikle uygulama gerektiren konularda yararlanılmalı ve işbirliği yapılmalıdır.
MEB'in geliştirdiği genel öğretmen yeterlilikleri ve özel alan yeterlikleri tüm paydaşların geri bildirimleri ve teknolojik pedagojik alan bilgisi de dikkate alınarak güncellenmeli ve halen yeterlikleri geliştirilmemiş alanlar için ivedi olarak çalışmalara başlanmalıdır."
-Yeni eğitim fakültesi açılması tartışmaları
19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulunda, eğitim fakültelerinde uygulanmakta olan öğretim programları, MEB ile birlikte geliştirilen öğretmen yeterlikleri doğrultusunda, YÖK, Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu'nun koordinasyonunda yeniden yapılandırılması yönündeki öneri de kabul edildi.
Başta eğitim fakülteleri olmak üzere tüm öğretim kademelerine yönelik öğretmen yetiştirilen yükseköğretim programlarında, mesleki yeterliğe ilişkin dersler dışında, 'müfredat dışı etkinlikler' olarak tanımlanabilecek sanat, spor, müzik ve kültür temalı, etkinlik merkezli seçmeli genel kültür derslerinin konulması ve eğitsel kol ve kulüp faaliyetlerinin işlevsel hale getirilmesi de benimsendi.
Genel kurulda, yeni eğitim fakültesi ve var olan eğitim fakültelerinde yeni programların, ihtiyaç olmadığı takdirde açılmaması, ihtiyaç halinde yeni eğitim fakültelerinin ve öğretmen yetiştirme programlarının açılması için ulusal ve uluslararası standartların belirlenmesi ve yeni programların bu standartların temel alınarak açılması yönündeki komisyon kararı da kabul edildi.
Genel Kurul'da kabul edilen kararlardan bazıları şöyle:
"-Milli Eğitim Bakanlığı'nın Fatih Projesi'yle birlikte okullarda kurduğu ve kuracağı teknolojiler öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarında kurulmalı ve öğretmen aday adaylarına bu teknolojilere ilişkin temel bilgi ve beceriler kazandırılmalıdır.
-Öğretim elemanı yetiştirmek üzere mevcut olan yurt içi ve yurt dışı doktora ve araştırma bursları ihtiyaç duyulan öncelikli alanlara ilişkin çeşitlendirilmeli, artırılmalı ve özellikle yurt dışı lisansüstü programlara seçilen bursiyerlerin görevlendirilecek ilgili yükseköğretim kurumlarıyla iletişimi ve koordinasyonu sağlanmalıdır.
-Yükseköğretim kurumlarının 3 temel işlevinden biri olan "toplumsal katkı" bağlamında, öğretim üyelerinin başta mesleki gelişim etkinlikleri olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığı'nın pedagojik, yönetsel yapı ve süreçlerinin geliştirilmesinde görev ve çabaları akademik yükseltme sürecinde kredilendirilmelidir."
-Öğretmen aday adaylarının mesleğe seçimi
Öğretmen aday adaylarının mesleğe seçiminde, KPSS ve ÖABT testlerinde öğretmen yeterlikleri dikkate alan öğretmenlik mesleğinin bilişsel boyutunun yanında duyuşsal ve psiko-motor özelliklerini de temel alan çoklu değerlendirme sistemlerini içeren bir modelin oluşturulması yönündeki önerge de kabul edilerek tavsiye kararına dönüştü.
Genel Kurulda kabul edilen diğer maddeler ise şöyle:
"-Öğretmenlerin mesleğe seçimini takiben öğretmen adaylarının kurum ve sistem içinde yetiştirilmesi sürecinde bu konuda gerekli eğitim ve deneyime sahip 'danışman' (mentör) öğretmenlerce daha yapılandırılmış uygulama temelli modellere gereksinme duyulduğu düşünülmektedir.
-Aday öğretmenlerin adaylık süreci yeniden yapılandırılmasına ilişkin, aday öğretmeni, norm kadro ile ilişkilendirilmeksizin adaylık sürecini danışman öğretmen (mentör) eşliğinde tamamlayabileceği bir okulla ve kurumla ilişkilendirilerek yetiştirilmelidir.
-Adaylık ve uyum eğitim programları bütünleştirilerek, öğretmenlerin mesleki gelişimini kişisel gelişimini ve çevreye uyumunu sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
-Öğretmenlik mesleğinin niteliğinin artırılmasında; öğretmen yeterlikleri temelinde, sistemdeki öğretmenlerin büyüklüğünü, ülke üzerindeki dağılımını ve yaşam boyu öğrenme ilkelerini de temel alan bir mesleki-kişisel gelişim modeline gereksinme duyulduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra bu modelin öğretmenlik mesleğinin hak ettiği bir kariyer sistemine bağlanmasının stratejik bir öncelik alanı olduğu değerlendirilmektedir.
-Sürekli mesleki gelişim için öğretmen yeterliklerini de dikkate alan bir model oluşturulmalıdır. Öğretmenin, yükseköğretim kurumlarınca sunulan mesleki gelişim modüllerinden aldıkları eğitimler kredilendirilerek MEB'de kariyer geliştirme sistemine dahil edilmelidir.
-Milli Eğitim Bakanlığı'nın kurumsal ve bireysel gereksinmeler doğrultusunda öğretmenlerin kendi alanlarında veya Eğitim Bilimleri alanında yüksek lisans ve doktora programlarına katılımı teşvik edilmelidir. Bu teşvik bağlamında yüksek lisans ve doktora öğrenimlerini tamamlayan öğretmenlerin ek ders ücretleri arttırılmalıdır.
-Mesleki gelişim çerçevesinde yükseköğretim kurumlarından alınan kredilerin yüksek lisans programlarına devam etmek isteyen ve giriş koşullarını karşılayan öğretmen, maarif müfettişleri ve okul yöneticileri için kredilendirilmelidir.
-Uzaktan öğretim yoluyla modüler yüksek lisans programları oluşturularak, öğretmen, okul yöneticisi, maarif müfettişlerine bir fırsat olarak sunulmalıdır.
-Mesleki gelişim alanında başarılı örneklerin paylaşımı için dijital platformlar oluşturulmalıdır.
-Mesleki gelişim programlarında görev alacak eğiticilerin niteliklerine ilişkin ölçütler ilgili tarafların katılımını sağlayacak bir komisyon vasıtasıyla geliştirilmelidir.
-Mesleki gelişime temel teşkil eden yetişkin eğitimi alanında sertifika, yüksek lisans, gibi programlarının açılması teşvik edilmelidir.
-Okul Temelli Mesleki Gelişim Modeli'ne danışman öğretmen (mentörlük) sistemi de eklenerek yeniden düzenlenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
-Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişiminin sürdürülebilirliğini sağlamak için öğretmenlerin katılacağı eğitim karşılığı mesleki ve kişisel gelişim ödeneği ayrılmalıdır.
-Kariyer basamaklarını, kişisel ve mesleki gelişimin bütüncül bir parçası olarak değerlendirerek ve Anayasa Mahkemesinin ilgili kararları da dikkate alınarak 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun değişik 43. maddesi yeniden düzenlemelidir.
-Öğretmenlerin özlük haklarına yönelik olarak, her dört yılda bir yıpranma payı ve 3600 ek gösterge verilmelidir. Öğretmenlerin özlük haklarına yönelik olarak öğretmenlerin ek ders ücretleri artırılmalıdır.
-Öğretmenlerin mesleki yeterlikler doğrultusunda kariyer basamaklarında yükseltilmesi, sınav dışında; lisansüstü eğitim, yer aldığı bilimsel, sosyal, ulusal ve uluslararası projeler, katıldığı mesleki gelişim programları, öz ve akran değerlendirmesi, OTMG, öğrenci-veli geri bildirimleri gibi konuları içeren çoklu değerlendirme sistemi ile değerlendirilmelidir.
-Öğretmenlerin ihtiyaç duyulan il ve bölgelerde görev yapmalarına yönelik bir teşvik sistemi geliştirilmelidir.
-Öğretmenlik mesleğinin hak ettiği sosyal ve mesleki itibarın arttırılmasında; yeterlik, nitelik ve standart gibi kavramlar arasında bir ortak anlayış yaratacak ve norm oluşturacak bir yasal düzenlemeye gereksinme olduğu düşünülmektedir.
-Her mesleğin olduğu gibi öğretmenlik mesleğinin de toplumsal itibarının artırılmasında stratejik önem taşıyan öğretmenlik mesleği etik kodları ve meslek standartları ivedilikle oluşturmalı ve ilgili taraflarla paylaşılmalıdır.
-Öğretmenlik mesleğine ilişkin farklı mevzuatları birleştiren ve öğretmenlik mesleğinin uzmanlık statüsünü geliştirecek bir 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' çıkarılmalıdır."