Başbakan Erdoğan'ın Gaziantep ziyareti sırasında eşi İngilizce öğretmen adayı Aslı Homak için atama isteyen Tahir Homak'ın, Kıbrıs İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olduğu

ve Türk Eğitim Sen'e kayıtlı olduğu belirlenirken, sendikadan yapılan açıklamada Başbakan'ın tutumu kınandı.

Asya adlı bir çocukları bulunan Tahir ve Aslı Homak çiftinin sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfalarına '30 bin atama istiyoruz' yazısını profil fotoğrafı olarak kullandığı görülürken, eşinin kendisi adına Başbakan Erdoğan'dan tayin isteminde bulunduğu İngilizce öğretmen adayı Aslı Homak'ın ise, eşinin eyleminden bir gün önce sayfasında bir takipçisinin gönderdiği 'Atama yoksa oy da yok' başlıklı şu notu paylaştığı ortaya çıktı:

"Ataması yapılmayan öğretmenlerin sloganı bu olmalıdır. 29 Aralık'ta binlerce ataması yapılmayan öğretmenle Ankara Abdi İpekçi'de bir büyük eylem gerçekleştirdik. Ne Başbakan, ne Maliye Bakanı ne de Milli Eğitim Bakanı bu eylemden hiç alınmadılar. Hatta sayın Başbakan, sayın Bakan 'Hayır, Şubat'ta atama yapmayacağız, yılda bir atama yapacağız' diyerek tüm talepleri ellerinin tersiyle ittiler. Binlerce yüksek puanlı öğretmenin umutlarını yerle bir ettiler. Bir ülkede 200 bin öğretmen ihtiyacı varsa, ücretli 60 bin öğretmen görev yapıyorsa, Şubat'ta atama yapmama gibi bir hak olamaz. Buna ne Başbakan'ın ne de Bakan'ın hakkı yoktur. O halde bizim de haklarımız var, en demokratik hakkımız oy kullanmaktır. Ataması yapılmayan öğretmenler, anneleri, babaları, kardeşleri, yakınları 'Şubat'ta atama yoksa oy da yok' diyebilmelidir. Atılacak e-postalarla başbakanlık ve bakanlık borbardımana tutulmalıdır. Bu mesajı paylaşınız. Sözüm söz, Şubat'ta atama yoksa oy da yok."

ATAMA YOKSA OY DA YOK

Gaziantep 3'üncü Organize Sanayi Bölgesi'ndeki açılış sırasında kalabalık arasında bulunan 30 yaşlarında bir kişi, "Öğretmenler Şubat'ta atama bekliyor" diye bağırdı. Bunu duyan Başbakan Erdoğan, "Kusura bakmayın. Ne söylediysek o olur, başkası olmaz" diye yanıt verince aynı kişi, "Atama yoksa oy da yok" diye devam etti. Başbakan bu sözlere karşılık, "Sağol o oy senin olsun. Biz böyle spekülasyonlara gelmeyiz. Al oyunu kendine sakla tamam. Sen vermen gereken yere ver. Bize kimin oy vereceği belli, bak burada görüyorsun. Sen kendine sakla" dedi. Bu kişi de polislerce salondan çıkarılarak gözaltına alındı.

SAVCI TALİMATIYLA SERBEST KALDI

Yaklaşık 2 saat süreyle gözaltına alınan ve adı açıklanmayan kişinin yapılan incelemesinde bir devlet okulunda öğretmen olduğu, eşinin ise atama beklediği, Başbakan'dan o nedenle atama isteminde bulunduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan kişinin sorgusunun ardından, Cumhuriyet Savcısı tarafından suç unsuru oluşmadığı için resmi gözaltı işlemi yapılmadan serbest bırakıldığı bildirildi.

ŞAMİL TAYYAR TWİTTER'DEN YAZDI

AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da Twitter hesabından gözaltına alınan kişinin öğretmen olduğunu doğrularken, "Başbakana 'atama istiyoruz yoksa sana oy yok' diyen zat atanmış öğretmen çıktı, yani memur... Bir yakını varmış...Bazıları zat ifadesine takmış! Zat, kişi demek. Öğretmen başbakana posta koyacak, sen kişi bile diyemeyeceksin! Bu ne bağnazlıktır ya?" diye yazdı.

36 ÖĞRETMEN ADAYI İNTİHAR ETTİ

Türk Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan ise, insanlık tarihinde 350 bin öğretmeni işsiz bırakarak kaderine terkeden bir ülke daha bulunmadığını savunarak, ataması yapılmadığı için 36 öğretmen adayının intihar ettiğini söyledi. Avan, Başbakan Erdoğan'ın üyeleri Tahir Homak'a yönelik sözlerini kınadıklarını da kaydererek şöyle dedi: "Türkiye'de 350 bin öğretmen, ataması yapılmayarak zulme itilmiştir. Öğretmenler atamayı, okullarda ise öğrenciler öğretmenleri beklemektedir. Tarihin hiç bir döneminde 350 bin öğretmen işsizliğe, kaderine peşkeş çekilmemiştir. Sayın Başbakanımızın öğretmenlerle ilgili kullandığı o sözleri doğru bulmuyor ve kınıyoruz. Bu sözlerden büyük üzüntü duyduk. O sözlere tutulan alkış ise zulme tutulan alkıştır. Sendikamızın üyeleri, bölücü görüşleri savunanlar hariç, içinde AK Parti de bulunan, ülkesine hizmet eden partilere oy kullanan öğretmenlerdir. O nedenle başbakanımızın siyasi bir refleksle yaptığı çıkışı da doğru bulmuyoruz."