EĞİTİM
Norm Fazlası Öğretmenin Macerası
Başımdan geçen maceramı sizlerle paylaşmak istedim. Yayınlarsanız sevinirim...
15 Ekim 2013, Salı
4+4+4 sistemi ile norm fazlası olan sınıf öğretmeniyim. Geçen sene eylül başlarıydı. Müdürüm yanıma geldi ve ‘norm fazlası oldun!' demesiyle serüvenim başladı. Ama benim sınıfım var (4.sınıf olmuştum) o ne olacaktı? Anladım ki kimsenin umurunda değilmiş sınıfımın olması. Belki birçok norm fazlası arkadaşa tanıdık gelecek; forumlardan gözümü alamıyordum. Ankara Milli Eğitimin bir yazısına denk geldim. ‘Sınıfı olan sınıfını okutmaya devam edecek' yazıyordu. Asılan suratım biraz gülmeye başlamıştı ki hevesim kursağımda kaldı. Bizim milli eğitimde böyle bir uygulama yokmuş. Nasıl olur dedim Bakanlık bir tane değil mi? 147yi aradım. Onlarında haberleri yok. Bakanlığa kadar telefon açtım ama maalesef. Hatta o zaman görüştüğüm bir müfettişte orası ‘Ankara orada büyük insanlar var' demişti. Çifte standart ve ikili uygulamaların birincisiydi bu. Her kafadan bir ses vardı o zaman. Norm fazlaları şöyle olacak. Norm fazlaları böyle olacak. En komiği de şuydu. Bilinen bir sendikanın başkanı çıkmış ‘hiçbir sınıf öğretmeni norm fazlası olmayacak, mağduriyet yaşanmayacak' diyordu. Dediği gibi oldu değil mi?
İl Milli Eğitimler norm fazlası atama başvurusuna teker teker çıkmaya başladı. Her çıkan duyuruyu inceliyordum. Çoğu Başvuruların altında büyük punto ve koyu harfle şöyle yazıyordu. Boş kalan yerlere Resen atama yapılacağı yazıyordu. Başvurular bile birbirini tutmuyordu. A ili; ilçe önceliği tanıyarak başvuru alırken B ili; il içi sıra atama uygulaması yaparak başvuruları alıyordu. Aynı benim görev yaptığım il gibi. Atama yer değiştirme yönetmeliğinde ‘İLÇE ÖNCELİĞİ (ilçede açık olan norma ilçedeki norm fazlası öğretmen önceliklidir) tanınır.' yazıyordu. Yönetmelik okumasını bilmeyen müdürlerimiz mi var diye aklımdan geçirdim ve şube müdürünün yolunu tuttum. ‘İsteyen Mahkemeye versin!' demesin mi? İlçemde boş bir yer vardı ve orası benim hakkımdı. 147'yi aradım, bimere yazdım. Bimer hala inceliyormuş, 147 başvuru alalım biz sana döneriz dediler hala dönecekler. Sonra öğrendim ki İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu uygulamayı yaparken birilerini kurtarmış. Bu ikinci çifte standart, ikili uygulamaydı. Tercihler yapıldı sonuçlar açıklandı. Atanamadım. Boş yere de ilden bir başkası atanmıştı. Dönem içinde ilçede farklı okullarda derse girdim. Çoğu zaman da kendi okulumda oturduğum. ‘Neden alan değiştirmedin?' diye soranlar vardır şimdi. Yan alanım yoktu. İl milli eğitimimiz farklı olmayı seviyor olacak ki açık olmasına rağmen zihinsel engelliler ve teknoloji tasarım branşlarından norm açmadı.
Yeni eğitim öğretim dönemi başlıyordu. Seminerde herkesin planları vardı okulla ve öğrencilerle ilgili. Ben ise diken üstündeydim. Acaba ne olacağım diye düşünüyordum. Okullar başladı. Tüm öğretmenler derslerine girerken ben öğretmenler odasında öylesine oturuyordum. Yaptığım hiçbir şey yoktu. En acısı da şuydu; Öğretmenim siz kimin öğretmenisiniz? Öğretmenim sizin sınıfınız yok mu? Siz hangi sınıfa gireceksiniz? Öğrencilerin sorduğu bu sorulara cevap bulamıyordum. 3 hafta olmuştu. Ben de mi bankamatik memuru oldum diye düşünüyordum. Ama ben olmak istemiyordum. Kazandığım parada alnımın terinin olmasını istiyordum. Alın teri olmayan para da bereket olmaz derdi büyüklerimiz. Ama büyüklerimiz(!) böyle düşünmüyor olacak ki benim gibi birçok öğretmeni norm fazlası yaptı. Şu an ilçemde '16 tane ücretli öğretmen çalışıyor.' Sosyal Bilgiler öğretmenliği mezunu Türkçe dersine, birkaç sınıf öğretmeni mezunu İngilizce dersine, hatta öğretmenlik mezunu olmayan bile derse giriyor. Ben giremiyormuşum. Sebep ise benim sertifikam yokmuş. Ücretli öğretmenin kadrolu öğretmenden daha değerli olduğu bir yerdeymişim haberim yokmuş. Çifte standart etti 3. Şu ana kadar 8 tane dilekçe yazdım. Görevlendirme istediğimi belirttim. Ama maalesef olmadı. Olanlar var mı? Sizce….. Artık uğraşmamaya, sormamaya, soruşturmama kararı aldım. Neden mi sordukça, araştırdıkça işlerin nasıl bir şekilde yürüdüğünü gördüm. Bu kurumda benim ne işim var diye sormaya başladım.
Bugün bakanımız jest yapmış ve bayram mesajı yollamış. Teşekkür ederim bakanım demek dilimin ucuna dahi gelmiyor.