Eğitime has şartlardan dolayı öğretmenin nöbet tutma zarureti varsa bunun bir bedeli olmalı; yani devlet öğretmene tutturduğu nöbetin ücretini ödemeli. Talep bu ama henüz netice yok. Umarım konu sendikalar arası rekabete kurban gitmez de bir an önce halledilir.

Okulda güvenlik ciddi bir iştir ancak güvenliği sağlama işi bir nöbet görevi olarak öğretmene yaptırılamaz. Diğer taraftan okul koridorlarına ve bahçesine öğretmen olmayan birilerinin girip güvenlik sağlamak amacıyla dolaşması eğitim açısından uygun değilse başka çare yok öğretmen nöbet tutacaktır.

DİLEKÇEYE RAĞMEN NÖBET

Sendikasından aldığı dilekçe ile nöbet tutmayacağını okul idaresine bildiren bazı öğretmenlerin buna rağmen nöbet tutması bir anlamda öğretmenin öğrencisinden vazgeçememesidir. Bu duruma baktığımda aklıma şu soru geliyor: Acaba öğretmen nöbet tutmayı bir angarya olarak görmüyor mu?

Bana göre nöbet tutmak bir angarya değildir. Öğretmenler isteyerek ve benimseyerek nöbet tutmalıdırlar. Teneffüste bahçede gezinirken ya da koridoru adımlarken birkaç öğrencinizle sohbet etmeyi, fikir teatisinde bulunmayı istemez misiniz? Öğrencilerimiz öğretmenlerinin kendileriyle sohbet etmesinden çok büyük sevinç duyarlar. Ebeveynlerine bundan gururla söz ederler. Onlara bu gururu ve hazzı yaşatmamız için isteyerek nöbet tutmalıyız.

ÖĞRETMENLER ODASININ DURUMU

Diğer taraftan öğretmenler en azından Öğretmenler Odası’ndan kaynaklanan nedenlerden dolayı nöbet tutmayı tercih etmelidirler. Çünkü öğretmenler odası bir dinlenme, rahatlama ortamı olmaktan çoktan çıkmıştır. Birçok okulda mekân oldukça sıkıcı, temizlik yeterli değil, oturacak sandalye veya koltuk sayısı da ihtiyacı karşılayacak düzeyde değil. Masalara salaş bir vaziyette atılmış imzalanacak kâğıtlar, sendikaların duyuruları dağınık ve çirkin bir görüntü veriyor. Bütün bunlara bir de oldukça yüksek perdeden konuşan kimi meslektaşları eklediğiniz de öğretmenler odasında kimsenin relaks olmasına imkân yok. En güzel tarafı öğretmenler odasına hiç uğramamak. Nitekim bazı arkadaşların böyle bir tavırları olduğunu görüyorum.

Burada bir çift söz de okul müdürlerimize edelim. Sayın Müdürüm, tek başına kullandığınız odanızın büyüklüğü neredeyse tüm öğretmenlerin kullandığı mekân kadar ve odanızın tefrişi öğretmenler odasıyla kıyaslanamayacak kadar konforlu olması acaba sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

OKUL BİZİM, NÖBET BİZİM

Okul bizim, öğrenci bizim öyleyse iş de bizim. Nöbetimizi isteyerek tutmalı ama karşılığını da mutlaka talep etmeliyiz. Mesele sadece ücret değil. Nöbetçi öğretmen derse de girdiğinden dolayı çok yorgun oluyor. Buna bağlı olarak öğretmenin sınıf içi performansı oldukça düşüyor. Öğrenci yorgun öğretmenden yeteri kadar istifade edemiyor. Sonuç ta eğitim eksikliği ile karşılaşıyoruz.

Tabloya şöyle bir bakalım. Tüm sendikalar nöbet konusuna odaklanmış vaziyetteler. Nadir görülen bu tablo karşısında Bakanlığın bir an önce gerekli düzenlemeleri yaparak bu talebe olumlu cevap vermesi gerekirken yeterince duyarlı olunmadığını görüyorum. Ne bekleniyor ve neden bekleniyor, anlaşılması kolay bir şey değil.

Hal böyle olunca durumdan vazife çıkarmak adına yetkili ve etkili sendikaya vazife terettüp ediyor. Tüm sendikalar yetkili sendika önderliğinde bir araya gelerek ne istediklerini ilgili muhataplara ve kamuoyuna beyan etmeliler.

PUSUYA YATMIŞ AVCI GİBİ

Ama şu andaki görüntü böyle olmaktan çok uzak. Tüm sendikalar Öğretmenler Odası’na nöbetle ilgili afişlerini asmışlar. Hepsi de pusuya yatmış avcı misali bakanlıktan gelecek olumlu açıklamayı bekliyorlar. Bakanlık nöbet karşılığında şu ücreti vereceğiz diye bir açıklama yaparsa siz o zaman seyredin gümbürtüyü. Her sendika şöyle diyecektir: Talebimiz üzerine nöbetler artık angarya olmaktan çıktı ve karşılığında şu kadar ücret alacağız.

Böyle olmamalı. Olay sendikaların rüştlerini ispatlama sahası değildir. Öncelik öğretmenlerin haklarının iyileştirilmesidir. Sendikalar bunun için vardır.

Sözü buraya kadar getirdikten sonra önerimi yapayım. Bir öğretmene nöbet karşılığı haftada altı saat ek ders ücreti ödenmeli ve nöbetin tam tutulması için nöbet gününe ders konmamalı. Tabii ki bu durumda isteyen öğretmen nöbet tutmalı, istemeyen tutmamalı.

Haftaya daha güzel günlerde görüşmek dileğiyle

Adil Gülmez Milat Gazetesi