EĞİTİM
Nereye Gitti Bu Öğretmenler?
Felsefe Öğretmeni; Atalay Girgin'in Milliyet Blog sayfasındali yazısı;
03 Ocak 2013, Perşembe
"Öğretmenlik ve öğretmenler
Hakkında doğrularla yanlışların bu denli çok konuşulduğu kaç alan vardır? Hem de yanlışların doğruymuş gibi telaffuz edildiği
Doğruların ise telaffuz edilmesinden hoşlanılmadığı
Düşünün bir kez: Her ikisi üzerine ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz, neredeyse herkesin söyleyecek bir sözü vardır. Kimileri ne denli meşakkatli bir iş yapıp ne denli az kazandığından dem vurur öğretmenlerin. Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı gibi birileri de az çalışıp çok tatil yaptığından söz edip, bir biçimde öğretmenlere verilen paranın çok olduğunu ima eder. İş gelip ekonomiyedüğümleniverir.
Peki; işin aslı öyle midir? Her şey bu denli basit ve bu denli ekonomiye, alınan ya da verilen ücrete mi endekslidir?
Bu sorulara verilecek yanıt, nereden, nereye, neden, nasıl ve niçin baktığınıza bağlı olarak değişir. Bundan dolayı öğretmene ve öğretmenliğe ilişkin sorunlara dair ortaya konulacak açılımların ve yaklaşımların basitçe geçiştirilmesi söz konusu değildir. Çünkü öğretmen ve öğretmenlik sorunu tek yönlü tek boyutlu ele alınıp değerlendirilebilecek, dahası ekonomiye, çalışma süresine indirgenebilecek kadarbasit değildir. Aksine siyasal ve ideolojik boyutu olan karmaşık bir sorundur.
Siyasal ve İdeolojik Bir Meslek
Öğretmenliğin ve öğretmenin bu niteliği ve işlevinin dile getirilmesi, genellikle hoş karşılanmaz. Özellikle siyasal iktidarlar ve eğitimin, okulun siyasal-ideolojik işlevini gözlerden saklamaya çalışanlar bu hakikatin uluorta konuşulmasını istemezler. Çünkü aileler ve öğrencilerin bu hakikati bilmesini istemezler. Çünkü bunu yapmak, arı kovanına çomak sokmaktır.
Ancak toplumun egemenlerinin ve siyasal iktidarın aksine, gerçekliğin hakikatini, hâlâ gözler önüne sermeye çalışanlar da var. İşte bunlardan biri: ELEŞRİREL Pedagoji dergisi.
Son sayısında ÖĞRETMENLİK dosyasıyla, sanki arı kovanına çomak sokmak istercesine öğretmeni ve öğretmenliği sorgulayan ELEŞTİREL Pedagoji dergisi, Nereye Gitti Bu Öğretmenler? sorusunu yöneltirken, okulun hem öğrenciyi hem de öğretmeni değiştiren ve dönüştüren bir alan olduğunu hakikatini vurguluyor. Günümüzde eğitimin ve onun sistematik bir biçimde yapıldığı okulun, öğrenciyegerçekliği bütünsel olarak kavratmaya yönelik bir alan olmadığının altını çiziyor.
Bunun yanı sıra, Nereye Gitti Bu Öğretmenler? sorusunun yanıtı da Terk Edilen Bir Mücadele Alanı: Okulda gizli.
Sahi; nereye ve neden gitti bu öğretmenler? Peki; dönerler mi, dönebilirler mi yakın bir gelecekte? Ya Minervanın baykuşu gibi dönmeli mi sürgü"