Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Skytürk 360 ekranlarında TürkMedya Grup Başkanı Cengiz Özdemir'in sunduğu Stüdyo360 programında önemli açıklamalarda bulundu. İşte Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları...
17 Kasım 2013, Pazar
DİYARBAKIR BULUŞMASI
Diyarbakır'da büyük bir mutluluk ve umut vardı. Yıllar sonra iki sanatçı Şivan Perwer ve ibrahim Tatlıses güzel bir jest yaptılar. Güzel günlerin habercisiydi.
ANADİLDE EĞİTİM
Anayasal hükümlere göre 'Türkçe'den başka hiçbir dil okutulamaz' diye bir hüküm var. Değişen koşullara göre eldenn geçirilebilir. Piloy uygulama diyebileceğim seçmeli derslervar. Seçmeli Kürtçe gibi. Onlar bize gösteriyor ki epey hazırlık yapmamız gerekiyor. Gerekli eğitim ortamı için zaman ihtiyacımız var. Seçmeli dersler hangi okullarda daha çok seçiliyor buna dayalı olarak öğretmen planlaması yapmamız gerekiyor. Hiçbir seçmelidersimize şimdilik kadrolu öğretmen tahsis edemiyoruz. Çünkü hangi dersin hangi okulda seçileceğini bilmiyoruz.
Son yapılan değişikliklerde bazı dersleri Kürtçe ya da diğer dilllerde okutulmasına ilişkin imkan son düzenlemeyle sağlandı.
DERSHANELER KONUSU
Öncelikle böyle bir yasa tasarısı yok. Bir metnin yasa tasarısı olması için bakanlar kurulu tarafından yasalaştırılıp gönderilmiş olması lazım. Ortada dolaşan metinler kanun tasarısı için yapılan ön hazırlıkların müsveddeleri. Böyle bir hazırlık içine girdiğiniz zaman pek çok öneri gelir. Bu tartışmları tetikleyen Zaman gazetesinin 'Eğitime büyük darbe' haberi mesnet teşkil eden taslak olan ve olmayan unsurlar içeriyordu. Şunu anladık: Demek ki bu arkadaşlarımızın elinde bizim benimsemediğimiz metinler var hem de bizim nihai taslağımız var. Gazetecilik ilkerinde bir şey atlanmış. Önce konunun muhataplarına sorulur. Bunlar doğru mu diye. Bakan olarak bana sorulmamış. Ben Zaman gazetesinin Kurucu Genel YayınDanışmanıyım. Karşınızda bu gazetenin kuruluşunda emek vermiş ilk muhatabınız var. Başka gazeteler olsa bu kadar alınmayabilirdim. Bu atlandı. İnsanları yanıltıcı tartışmalar oldu. Müsteşar bey gazetenin yayın yönetmeni ile görüştü. Ben ilgili kişilere işin aslının bu olmadığını anlattım.
"DERSHANELER KAPATILMIYOR DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR"
'Okuma odalarımızı kapatmayın' diyorlar. Nihai taslağımızda bu konu ile ilgili hiçbir şey yok. Dershanelerin de kapatılmasından çok dönüştürülmesi söz konusu.
Çocuklar hem okul hem dershane içim masraf ediyorlar. Hem dershaneye hem okula gittikleri için sosyal faaliyetlere de vakitleri kalmıyor. 2004 yılından itibaren bu konudaçalışmalar başlatılmış. Dershaneleri nasıl azaltabiliriz? Bunun bir yolu sınav stresini azaltmak. SBS'nin kalkmasıyla dershaneye talep önemli oranda düştü.
Dershanelerin yüzde 70'i 'Biz özel okul olmak istiyoruz' diyor. Bunun için özel okul yönetmeliğimiz var. Mevcut dershanelerin yüzde 20'si özel okula dönüşme kabiliyetine haiz görünüyor. Geri kalan da 'Bize arsa kolaylığıverirseniz, kredi kolaylığı sağlarsanız biz özel okula dönüşmek isteriz' diyorlar.
Dershanelere diyoruz ki 'Sen imkanların varsa özel okula dönüş yoksa açık lise ol.' Diyor ki 'Benim bahçem o kadar yok, laboratuvarım yok sizin istediğiniz standartlarda özel okul olamam.' Dershanelere açık liseye dönüşme şansı da verdik.
Bunun dışında liseden mezun olmuş üniversiteye girememiş öğrenciler de var. Bizim uyguladığımız halk eğitim merkezlerinden destek kursları var. Ayrıca okullarımızda da destek, takviye dersleri yapmışız. 'Takviyeye ihtiyacım var' diyenlere halk eğitim merkezlerindeki kurslarımız çözüm olarak görünüyor.
Dershaneler arasında ciddi ücret farkı var. Bizim yapmaya çalıştığımız değişim, daha dezavantajlı durumda olanların daha çok istifade edebileceği okullar yaratmak.
İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için tanımlama bilgilerinden (cookies) faydalanıyoruz. Dilediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz.