GÜNDEM
Müslümanlar birlik olmalı
Vahdet Vakfı Başkanı Hüsnü Aktaş, çözüm sürecini, Suriyede yaşananları ve dünya genelinde Müslümanların durumunu Milata değerlendirdi. Barış ve huzur ortamının sağlanması için başlatılan sürece herkesin destek olması gerektiğini vurgulayan Aktaş, adalet arayışının olduğu her adıma destek verilmesi gerektiğini söyledi. Aktaş, Suriyede yaşanan olayları insanlık dışı olarak nitelendirdi.
Kavmiyetçilik haramdır
Tarih boyunca Müslümanları en çok meşgul eden mesele kavmiyetçilik olduğunun altını çizen Aktaş, kavmiyetçiliğin başlı başına felaket olduğunu, çünkü insan hangi kavme, aşirete mensup olacağını kendisinin seçmediğini söyledi. Aktaş, İnsan seçmediği bir şey üzerine kavga etmeye başladığı zaman bunun sonu gelmez. 40 yıl süre içerisinde 40 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bazıları bu savaşın sırf ekonomik durumu üzerinde duruyor. Bu doğru değil, sonuçta kaybolan insandır. Devlet mutlaka insana hizmet için var olan bir kurumdur. Bu noktada insanın ölümünü izleyemez dedi.
Kürt kelimesi nedeniyle tutuklama
30 yıl önce Kürt kelimesini kullandığı için mahkemeye verildiğini hatırlatan Aktaş, 1978li yıllarda ben Türkiyeli Müslümanlar dediğim zaman herkes karşı tepki verdi. Ben orada bir coğrafyada yaşayan bütün Müslümanların kucaklanması gerektiğini ön plana çıkarmıştım. O tarihte bir makalemde Kürt kelimesini kullandım diye beni mahkemeye verdiler. Türk olduğum için ceza vermediler Kürt olsam ceza yiyecektim diye konuştu.
Adaleti arama süreci
Bu sürecin en büyük problemi özgürlük ve eşitlik üzerinde durulmasının olduğunu ifade eden Aktaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: Fransız devrimin getirmiş olduğu bu iki kavram demagojiye çok müsaittir. Devletin işi özgürlük ve eşitlik değil adaleti sağlamak olmalıdır. Hukukun üstünlüğü yoksa hiçbir şekilde özgürlüğün ve eşitliğin faydası olmaz. Bir insan kendisi için istediğini diğer insanlar için istemediğinde kâmil manada insan olamaz. Dolayısıyla Türkiyede asıl felaket insanların âdeti hayatın ortasına koymamalarıdır.
Süreç sulh sağladı
Çözüm sürecinin başlaması ile birlikte geçen süre içerisinde çatışmaların yaşanmamasını sevindirici olarak değerlendiren Aktaş, yeryüzünde insan kanının akması felaket neden olacağını söyledi. Aktaş, Sürecin sulhu sağlaması açısında da önemli olduğunu da dikkat çekti.
Kürt uleması
Toplum üzerinde Sad-i Nursi, Halid-i Bağdadi gibi kişilerin başını çektiği Kürt ulemasının etkisi olduğunu belirten Aktaş, Kürt ulemanın en önemli özelliğinin medreseleri muhafaza etmesi olduğunu söyledi. Aktaş, medreselerin ortadan kalkması ile İslam fıkhının ciddi şekilde zarar gördüğünü vurguladı.
Amaçları insanları dinlemek
Akil insanların eleştirilmesinin yanlış olduğunu belirten Aktaş, akiller bunlar mı olmalıydı gibi ifadelerin kısır tartışmalar olduğunu söyledi. Akillerin insanları dinlemek için görevlendirildiğine dikkat çeken Aktaş, Kim olursa olsun bu tartışmalar yine yapılacaktı. Bu nedenle bu noktalara takılmamak gerekiyor diye konuştu.
Suriyede insanlık dramı yaşanıyor
Suriyede bir insanlık dramının yaşandığını anlatan Aktaş, sözlerine şu şekilde devam etti: Uygulanan hukuk açısından insanlar muhalif olabilir. Başka bir hukuk isteyenler muhalefet yapma hakkını kullanmakta özgürdür. Suriyede yaşayan insanlar uygulanan hukuktan şikâyetçi bu nedenle muhalifler. Milyonlarca insan muhacir durumuna düştü, büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 70 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bu bir vahşetten başka bir şey değil. Halep gibi bir şehir yerle bir edildi. Bazıları insanlığa yapılanları hafife alıyor. Destek veren ülkeler kendi çıkarları için insanların katledilmesine göz yumuyor.
İslam anadilde konuşun diyor
İnsanların kendi anadilinde konuşmasının serbest olması gerektiğine dikkat çeken Aktaş, Tek bir dil, resmi dil anlayışının Fransız devrimi ile gelmesinin ardından azınlık problemi ortaya çıktı. İslamın yerine Türk kavramını yerleştirmekte doğru değildir. Bu coğrafyayı birbirine bağlayan İslam adaletidir. Bu noktada İslam adaleti doğru bir şekilde uygulandığı zaman bütün taraflar buna razı olur. Eşitliğe dayalı adalet diye bir şey olmaz. Çünkü dünyanın hiçbir döneminde, hiçbir yerde eşitlik sağlanamamıştır dedi.
Batı Müslümanları düşman seçti
Müslümanların yaşadığı her yerde kan aktığına dikkat çeken Aktaş, soğuk savaş döneminden sonra Batının İslamı komünizmin yerine koyduğunu belirterek, NATOdaki kırmızı renk yeşile çevrildi. Şuan İslam toprakları kan gölüne dönmüş durumda. Böyle bir ortamda Müslümanlara düşen birlik olmaktır. İslam karşıtlarına karşı birlikte karşı koymak gerekiyor şeklinde konuştu.