Bu tiyatrolarda bir çok yanlış yapıldı; müdürlük sınavını kazananların ayrı değerlendirilerek 3 katı aday içine dahil edilmemeleri, kamera kayıtlarının olmayışı, müdürlük yazılı sonuçlarının değerlendirilmeye alınmayışı(Danıştay'ın ve birçok İdare Mahkemesinin Şube Müdürlüğü kararları ortadayken), hukuken ataması iptal edilen çok kullanışlı şube müdürlerinin komisyonlarda görev alması v.b. neyse listeyi uzatmayalım.
Bazı illerimiz müdürlük sonuçlarını listeler halinde bile yayınlamayarak kişisel verilerin girilmesi suretiyle yayınladılar(İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Erzurum, Samsun, Kayseri). Şimdi ister istemez akıllara şu soru gelmiyor mu? Madem yaptığınız mülakatlar doğru, objektif ve mülakatlarda hak edene hakkını verdiniz neden bu kadar doğru yaptığınız işi gizliyorsunuz? Çünkü sizde biliyorsunuz ki yaptığınız hak yemek ve koca bir YANLIŞ... Bir değil; yanlışlar ve haksızlıklar kümesi! Doğru iş gizlenmez beyler...
Mülakatlarda özellikle bir sendikanın üyeleri çok ama çok başarılı oldular demeyeceğiz çünkü olamadılar. Bir sendikanın yöneticileri ve beyaz üyeleri çok ama çok başarılı oldular gariban üyeleri ise dolgu malzemesi olmaktan öteye gidemediler. Dolgu malzemesi olan o üyelerde bir işe yaramanın mutluluğunu ve hazzını duymalıdırlar. Onlar sayesinde yöneticileri güçlendi, üyelerimize karşı utanmayalım diyerek çalıştılar, mevzuat ezberlediler, iletişim becerisi, analitik düşünme ve analiz yapabilme kabiliyeti, ikna kabiliyeti kazandılar ve girdikleri mülakat tiyatrosundan hak ederek bulundukları illerin en yüksek puanlarını aldılar. Diyeceksiniz ki ama bu yöneticilerin müdürlük yazılı puanları yok yada 70'i bile geçememişlerdi hatta sınava bile girmemişlerdi. Onu da açıklayalım;"damdaki kediler kalemimi yediler" bu yöneticilerimizin kalemlerini kediler yedikleri için yazılı sınava girememişlerdi yada yazılı sınavda kalemleri yenince bildikleri halde cevapları işaretleyememişlerdi. Mülakatlar bazı illerde yazılı yapılmış enazından 60 puanı tabi gelde inan. Bazı adaylara komisyon tarafından soruların cevaplarının yazdırıldığı kulaktan kulağa yayılmakta kamera kaydı da olmadığına göre bu idialar doğru dur diye düşünmeden kendini alamaıyor insan. Bulundukları illerin sayın ve değerli sendika yöneticileri: mülakat puanlarınız ananızın ak sütü gibi helal diyemeyeceğim ama üyelerinize bir çift sözüm var "ananızın ak sütü gibi helal size dolgu malzemesi olmak beyler!"övünün gurun duyun. Sizin sırtınızda yükselenlere de başınızı kaldırarak bakın.
Bu mülakatlarda, özellikle Türk Eğitim Sen ve Eğitim Sen'in yönetici ve üyeleri ise tel tel döküldü. Çalışmazlarsa olacağı buydu. Ne diyelim ilk paragrafta dava edilebilecek hususları kısaca yazdık. Her ilde sendika şubeleri iptal istemiyle ayrı ayrı dava açabilirler(Anayasa Mahkemesinin MEB kanununa vereceği olası İPTAL den önce dava açılması hukuken çok büyük kazanımlar sağlayacaktır). Bu tiyatroya "artık yeter" demek bu iki sendikamızın namus borcudur diyerek yazımıza son verelim.