Ah yazmaz olaydım.

Yazdıklarımın doğru çıkması ruhumda buruk bir his tadı bıraktı ardında.

Son dakika oyunları beklenenin çok fevkinde tesirli oldu.

Mevcut müdürlerin sultası bir kez daha galip geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı TEOG sisteminde yaptığı hataları yine tekrarladı.

Yıllar sonra bir büyük hamleye kalkışan ve bunu yapmak için yeni düzenlemeler yapan Bakanlık, beceriksizlik becerisini bir kez daha gösterdi.

Müdürler 75 puanın rövanşını fena aldılar.

Son gün taktiğini geliştirenler okullarında ne kadar yaşlı (kıdemli) öğretmen varsa müracaata yönelttiler.

Benim müdürlükle işim olmaz diyenler, karı-koca öğretmen olanlar koşa koşa müdürlük istediler.

Ne azim bir zevkmiş şu müdür koltuğuna kasıla kasıla oturmak!

Sonuçlar açıklandı; mülakat için çağrılanların kahır ekseriyeti idarecilerden oluşuyor.

75 puanın altında kalan eski müdürler yeniden başvuru yaptılar ve ek2 yüksek puandan aşağıya doğru işlediğinden şimdi yeniden mülakata çağrıldılar.

Bu ne biçim bir avanak kasnak modelidir böyle?

Dön baba, dönelim, yeniden başa gelelim.

Daha önce okulundan sendikadan ve ilçe Şube Müdürlerinden yeterli puanı alamayan müdürlere yeniden müracaat hakkını kim verdi?

Ya da bu müdürler yapılacak mülakatla yeniden atanabileceklerse kimler neden bu arkadaşlara 75 puanı çok gördü?

Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı işlerde neden sürekli çelişkiler yaşıyor.

Diyorum ya; varsa yoksa bütün dertleri koltuğu korumak diye, işte aynısını yine tekrarladılar.

Adamın yaklaşık 40 yıllık meslek hayatının 35 yılı müdürlükle geçmiş.

Eşi de ondan geri kalmamış, o da müdür muavini olmuş.

Okulun bahçesindeki özel konuta yerleşmişler idarecilik yapıyorlar.

Okulumuzun bir de yatılı bölümü var.

Orayı da boş bırakmamışlar; hizmette sınır yok demişler sizin anlayacağınız.

Her ikisi de 75 puanın altında kalmışlar; saltanat ayaklarının altından kaymış gitmiş.

Bakmışlar ki mülakatla müdür atanıyor, kalkmış bizim hizmette sınır tanımayan karı-koca müdürlerimiz koşmuşlar müracaat yapmışlar.

Şimdi her ikisi de yüksek puanlarının eseri olacak mükata çağrılmışlar…

Yani saltanat günleri geri gelecek…

Yazık…

Ne amaçla yola çıkıldı, neler elde edildi…

Son gün ortaya konulan taktikler mülakata çağrılanlar baz alındığında başarılı olmuş durumdalar.

Bundan sonra ne olur?

İyi şeyler yapılarak buraya gelinmedi.

Dolayısıyla 75 puan altında kalıp müdürlüğünü kaybedenler yeniden atanırsa adı ne olacak bu komedinin?

Yazmakla bir şey olmuyor.

Korkarım birisi yarın kalkıp bu günler için şöyle bir kanaatte bulunacak.

Onlar “erdem” duygusunu yitirmiş eğitimcilerdi.

İşleri güçleri birbirilerine çelme takmak, engel olmaktı.

Öğretmen kardeşim “teselli” yine senden yana düştü.

Öğretmenlik fedakârlık ve cefakârlık mesleğidir.

Adil Gülmez