Dünya coğrafyasının en önemli şehirlerinden biridir İstanbul. Türkiye'de ticaretin, sanatın, eğitimin hep merkezinde olmuştur. Ömer Balıbey'in iz bırakan yönetim anlayışı ve akabinde gelen Ata Özer döneminden sonra Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Dr. Muammer YILDIZ 2009 Eylül'ünde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğündeki görevine başladı. 1994-1996 yılları arasında YYÜ Fen-Edebiyat Fakültesinde, 1996-2004 yılları arasında Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinde Yardımcı Doçent olarak görev yapan Yıldız, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevine geldiğinde 2004'den 2009'a kadar Talim Terbiye Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevine geldiğinde bir akademisyen olması eğitim kamuoyunda hem olumlu karşılanmış hem de acaba bu işin altından kalkabilir mi? Sorularının sorulmasına neden olmuştu. Göreve gelişinin ilk iki yılında hem oluşturulan kadrolar ve görev dağılımları, hem de İstanbul Milli Eğitim'in yapısını tanımamaktan kaynaklanan yol kazaları yaşansa da; İstanbul gibi birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan büyük bir metropolün eğitimini sorunsuz bir şekilde idare eden Muammer Yıldız, tecrübesini ve bilgi birikimini konuşturup İstanbul'da ilçe milli eğitim müdürlerinin ve okul müdürlerinin Muammer abisi olmayı başardı.

Yıldız döneminde, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kültür Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü liselerin analizinin yapıldığı 'YÖNVER' projesi, " Dersimiz İstanbul", "Okuma Saati", "Eğitimde İyi Örnekler" ve "Yazarlar Okullarda" gibi çok önemli projelere imza atıldı. İstanbul Milli Eğitim'in aylık dergisi ‘'İstanbul'' Yıldız döneminde entelektüel bir dergi haline geldi. Bursa'daki müdürler toplantısında manifesto niteliğinde yaptığı konuşma halen konuşuluyor. 4+4+4 çalışmasında bir-iki lokal sorun dışında ciddi bir sorun yaşanmadı. İlçe müdürlerine dolaylı rotasyon uygulamasına gidildiğinde bir-ikisi dışında yargıya intikal etmeden çözüldü.

‘'Eğitimde İyi Örnekler Projesinin'' ilkinde benim hazırladığım bir projede İstanbul'da İyi örnek olarak seçilmişti. Bundan dolayı gururlanmıştım ama asıl beni heyecanlandıran projesi ise 42 yaşından sonra yeniden üniversiteli olmamı sağlayan, öğrenciliğim döneminde belki de gençlik heyecanıyla kıymetini bilemediğim yüksek lisans yapma şansını yakalamamdı. Mesleğinin baharında öğretmen arkadaşlarımla, emeklisi gelmiş idareci arkadaşlarımı, ilçe milli eğitim şube müdürümle, ilçe milli eğitim müdürlerini aynı sıralarda buluşturan proje, bana göre Muammer Beyin en önemli projesiydi. Değişik ilçelerden eğitimci arkadaşların haftanın birkaç günü bir araya gelerek, tanışıp kaynaşmaları ve paylaşımda bulunmalarını sağlaması programın görünmeyen katkısıydı.

Bugün Hasan Kalyoncu, İstanbul Aydın, Okan ve adını hatırlayamadığım üniversitelerle yapılan protokoller İstanbul'da görev yapan öğretmenlere belki gençlik yıllarında değişik nedenlerle yapamadıkları yüksek lisans ve doktora yapmanın kapısını araladı. Şimdi devlet üniversiteleri dahil birçok üniversite ardı ardına eğitim alanında yüksek lisans programları açıyorlar. Doktora programlarına başlayan arkadaşlarım oldu. Kendi adıma ve İstanbul'da yüksek lisans, doktora eğitimi gören arkadaşlarım adına Muammer Beye teşekkür ediyorum. Umarım Muammer Yıldız'ın projeleri Türkiye'nin projeleri haline gelir- ki birçok ilde gelmeye başladı- İstanbul'un Yıldızı Türkiye'nin Yıldızı olur.

Teşekkürler Sayın Müdürüm.

Celal DEMİRCİ