GÜNDEM
Mescit talebli dilekçe örneği
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1977 tarih ve 11926 sayılı Genelgesi'ne göre, okul idarecilerinin ibadetlerini yapmak isteyenlere bir yer göstermeleri gerektiği ifade ediliyor.
Eğitim Bir Sen İstanbul 1 Nolu Şube, okullarda mescit açılabilmesi konusunda uygulamada bütünlüğün sağlanması adına, genel düzenleyici bir işlemin yapılması için bakanlığa iletilmek üzere, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bir dilekçe verdi.
ZORUNLU EĞİTİM 12 YILA ÇIKTI, İBADET ERTELEMENEZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Emrullah Aydın, "Talep olması halinde mevzuat gereği okullara mescit açılmalıdır" dedi. Şube olarak bu doğrultuda yaptıkları çalışmayı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdiklerini bildiren Aydın, şunları söyledi: "4+4+4 eğitim sistemi ile zorunlu eğitim oniki yıla çıkarılmıştır. Bundan dolayı öğrenciler dini açıdan mükellef oldukları halde okul hayatlarına devam etmek zorundadırlar. Sisteminin zorunlu olması nedeniyle öğrenci ve çalışanların taleplerine kulak tıkamanın izahı olamaz. Haftalık ders saatlerinin artırılmış olması, öğrencilerin gün içinde okulda kalma süreleri de artırmıştır. Eğitim hayatının devamı olan üniversitelerin tamamında ya bir cami ya da mescit olduğu halde okullarda bu ihtiyacın görmezden gelinmesi anlaşılır bir durum değildir."
Üyeleri olsun olmasın, eğitim çalışanlarının sendikalarına başvurarak, en doğal hakları olan inançları gereği ibadetlerini yerine getirebilme imkanlarının olmamasından ötürü serzenişte bulunmaya devam ettiklerini belirten Aydın, "Milyonlarca insanın bu haykırışına seyirci kalmamız beklenemez. Gerek Anayasal haklarımız, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1977 tarihli 11926 Sayılı Genelgesi gereği, okul idarecilerinin ibadetlerini yapmak isteyenlere bir yer göstermesi gerekmektedir. Ülke genelinde uygulama da bütünlük olması adına, başvuru dilekçemizi Milli Eğitim Bakanlığı'na iletilmek üzere İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vermiş bulunmaktayız. Sorunun çözümü ile ilgili tüm kurumlara talimat verilmesi gerekmektedir. Bakanlığın soruna duyarsız kalmasını insan haklarının ihlali sayacağız" dedi.
İBADET YERİ AÇMA TALEPLİ DİLEKÇE KAMPANYASI
Aydın, konuyla ilgili Türkiye genelinde okul müdürlüklerine, ilçe milli eğitim müdürlüklerine ve il milli eğitim müdürlüklerine milyonlarca dilekçe verilmesi için teşkilatları öncülüğünde "ibadet yeri açma talepli" dilekçe kampanyası başlattıklarını vurgulayarak "Dilekçe örnekleri şubemiz başta olmak üzere ilçe başkanlarımız ve okul temsilcilerimizden temin edilebilir" bilgisini verdi.
Mescit talebli dilekçe örneği
../../2012
Müdürlüğüne,
İSTANBUL
Bilindiği üzere; dini inanışlara sahip olma, kişinin varlığına eklemlenmiş bulunan en temel haklar arasında yer almaktadır. Söz konusu hak, Türkiye Cumhuriyetinin de imzalamış olduğu 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 18inci maddesinde de açıkça tanınmıştır. Anılan madde uyarınca, Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bir dini inanışa sahip olma, beraberinde o inanç sisteminin gerektirdiği çeşitli yükümlülüklerin hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Buna paralel olarak, söz konusu Bildirgenin mezkûr maddesinde, inanç özgürlüğünün, din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsadığı açıkça hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hakkın, diğer kişilerin özgürlüklerine müdahil olmadığı takdirde geçerli olacağı tabiidir.
Uluslararası hukukta kabul edilmiş inanış ve ibadet özgürlüğü, 2709 Sayılı 1982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 24üncü maddesinde kendisine yer bulmuştur. Anılan madde uyarınca, Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Söz konusu maddede, temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması kaydıyla; ibadet, dinî ayin ve törenlerin serbest olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.
Konunun uygulanmasına ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Başkanlığının 13.12.1977 Tarih ve 18079 (11926) Sayılı İbadet Etmek İsteyen Öğrenciler konulu, Valiliklere gönderilen ve halen yürürlükte olan Genelgesinde aynen aşağıdaki ifadeler yer almaktadır (09.02.1978 tarihli Tebliğler Dergisi);
Bazı öğrenci velileri, Bakanlığımıza zaman zaman yaptıkları müracaatlarında ibadet etmek isteyen çocukları için okul müdürlüklerince kolaylıkların gösterilmesini talep etmektedirler. Bilindiği gibi din ve vicdan hürriyeti Anayasamızın 19. Maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu itibarla Bakanlığımıza bağlı okullarda, ders saatleri dışında ibadetini yerine getirmek isteyen öğrencilere okul idarelerince mümkün olan kolaylıkların gösterilmesi gerekmektedir.
Aynı şekilde, 04.11.1985 tarih ve 2198 sayılı Tebliğler Dergisinde yer aldığı üzere, Ortaokul ve Liselerde, ibadetini yapmak isteyen öğrenciler için oda bulundurma zorunluluğu bulunmaktadır.
Tüm uluslararası ve ulusal düzenlemeler bu yönde olmakla birlikte, ne yazık ki gerçekte söz konusu kapsamda ibadetlerin yerine getirilmesine uygun alanların oluşturulmaması nedeniyle, çeşitli mağduriyetlerin yaşandığına sıklıkla şahit olunmaktadır. Bu anlamda, ihtiyaç sahipleri ibadetlerini yerine getirebilmek amacıyla, çok uygun olmayan alanları kullanmak zorunda kalmakta; bu durum ise hem ibadet edenler, hem de diğer kişiler nezdinde çeşitli rahatsızlıkların doğmasına neden olabilmektedir. Hatta uygun bir ibadet yeri bulamadıkları için dini vecibelerini yerine getiremeyen inanç sahipleri manevi huzursuzluk yaşamakta ve temel hak ve hürriyetlerinden yararlanamamanın hayal kırıklığını taşımaktadır.
Kaldı ki, temel hak ve hürriyetlerin kullanımının en temel sınırı, başkalarının özgürlüklerine müdahalede bulunmamaktır. Dini inanışlarının gereği olarak ibadet eden insanların başkalarına zarar verdiğine dair geçmişte herhangi bir olay ile karşılaşılmamıştır. Bunun en temel örneği ise, birçok Devlet kurumunda var olan ibadethaneleri kullanan inanç sahiplerinin başka kişilerin hak ve özgürlüklerine zarar vermemesi gösterilebilir. Aynı zamanda, okullarda ibadethanelerin açılması ise diğer kamu kurumlarında ibadethane açılmasında bir farklılık taşımadığı için, Devletin kurumları arasındaki uygulama farklılıklarının giderilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, okullarda ibadethanelerin açılmasının, hem bir ihtiyaç, hem de yasal bir zorunluluk olduğunu; aynı zamanda herhangi bir olumsuzluğu da beraberinde getirmeyeceğini mütalaa etmekteyiz. Bize göre; insana saygı, ancak insanı insan yapan bütün değerlere saygı gösterilmesi halinde hayata geçebilir. Bir kişinin iç dünyasının en önemli unsurlarından biri olan inanç dünyasına gösterilecek saygı ise, insana saygıya dayalı demokratik bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerine uygun olacaktır. Bu anlamda, idarenizin her yönü ile makul olduğunu düşündüğümüz bu talebimizin dikkate alarak oluşan mağduriyetlerin giderilmesi hususunda gerekenlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
İmza
Adres: Adı- soyadı