EĞİTİM
MEB’in Katline Ferman Yazan Bürokrat-1
Milli Eğitim
Bakanlığı, bakanlıkların içinde en önemli bakanlık; İnsan Kaynakları Genel
Müdürlüğü ise Milli Eğitim Bakanlığının en önemli birimidir.
İnsan
Kaynakları Genel Müdürlüğü, Bakanlığın insan gücü politikası ve planlaması ile
insan kaynakları sisteminin geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapmakla
görevlendirilmiştir.
Bu
genel müdürlüğün sorumluluk alanındaki bir başka konu, bakanlık personelinin
atama ve nakil işlemleri gibi her zaman kamuoyunun gündeminde olan bir konudur.
İnsan
kaynakları Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan gurup başkanlıklarından Özlük Ve Kadro Grup
Başkanlığı, İnsan kaynaklarıyla ilgili kısa, orta ve uzun
vadeli planlamalar yapmak, norm kadro iş ve işlemlerini yürütmekle;
Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Grup Başkanlığı ise Öğretmen
atama ve yer değiştirme ile ilgili işlemleri yapmak, öğretmenlerin alan
değişikliği ile ilgili iş ve işlemleri yapmak, öğretmenlerin atama ve yer
değiştirmeye ilişkin kılavuzlarını hazırlamakla görevlendirilmiştir.
Atama Grup Başkanlığı ise Taşra Atama, İl
İlçe Yönetici Atama, Eğitim Kurumları, İl Eğitim Denetmenleri ve Merkez Atama
Çalışma Grubu olmak üzere çalışma guruplarına ayrılmış ve gurupların başına da
birer Şube Müdürü görevlendirilmişlerdir.
Ne kadar mükemmel bir yapı?
Sanki eğitim camiasına mensup olan
öğretmeninden, yöneticisine, memurundan, hizmetlisine her kesimin annesinden
emdiği sütü burnundan getiren birim İnsan Kaynakları Genel Müdürü değil gibi.
Şaka gibi…
Yüz binlerce eğitim çalışanı ile dalga geçer gibi…
Eğitimcileri canından
bezdirildi
Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer döneminde, İnsan Kaynakları genel Müdürlüğü’ne atanan Hikmet Çolak, bakanlığın en önemli biriminde adeta sorunları izlemekle yetiniyor. Dönemindeki uygulamalar bir bir yargıdan dönen Çolak, Milli Eğitim Bakanlığın gibi nitelikli insan kaynağına sahip bir bakanlıkta eğitimcileri çileden çıkaran uygulamalara imza atıyor. İnsan Kaynakları Genel Müdürü’nün değiştirilmemesine tepki gösteren eğitimciler, başarısız bürokratların uygulamalarının hükümete fatura edileceğini dile getiriyorlar. Döneminde insan kaynakları politikaları ile ilgili onlarca skandala imza atan, eğitimcileri canından bezdiren ve neden değiştirilmediği eğitim kamuoyu tarafından merak konusu olan Çolak’ın başında bulunduğu birimde adeta işler kilitlenmiş durumda…
Yönetmeliğin amir hükmüne rağmen kıllarını kıpırdatmıyorlar
Diğer yandan yönetmelik il içi
atamaların mayısta başlatın diyor. Bakanlıktan yine ses seda yok. Yeni göreve
başlayan müsteşarın bu süreci bilmemesi normal ama İnsan Kaynakları Genel
Müdürünün bilmemesi hiçbir şekilde normal değildir.
Bu gün öğretmenler yaz tatiline
ayrılacaklar ama yaz tatiline gönül rahatlığı ve sorunsuz bir şekilde
giremeyecekler. Çünkü il içi ve il dışı isteğe bağlı yer değişikliği ve Özür
durumuna bağlı yer değişikliği ile ilgili belirsizlikler devam ediyor.
Herkes, eğitim kurumlarının planlaması
ile öğretmenlerin yaz tatili planlarını ve her şeyden önemlisi yönetmeliğin
amir hükmünü kale almayan bu genel müdürlükteki bürokratlarının ne iş yaptığını
merak ediyor?
Özlük ve Kadro Grup Başkanlığı, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Grup Başkanlığı ve
Atama Grup
Başkanlığındaki yetkililer aylardır, hatta yıllardır çözüm bekleyen bu
problemlerle ilgili neden kıllarını kıpırdatmıyorlar?
Yeni müsteşar, bazı uygulamaları ile
camiayı umutlandırırken başarılı olmanın ilk adımı ve olmazsa olmazı niteliğindeki
bir soruyla yoluna devam etmesi gerekir.
O soru da bu iş bilmez, duyarsız ve
kayıtsız bürokratlar en basit problemleri dahi çözebilecek kurumsal hafıza,
mesleki deneyim ve mesleki etikten mahrum kişilerle yoluna devam edip
etmeyeceğidir. Milli Eğitimi iyi tanıyan
bütün keskin gözler, Hikmet Çolak ve mesai arkadaşı bürokratların akıbetini
büyük bir dikkatle izlemektedirler.
İşte Çolak’ın sorumlu olduğu birimle ilgili birkaç uygulama:
Norm fazlası öğretmen atamasında kaos yaşandı
4+4+4 sistemi sonrası norm fazlası duruma düşen öğretmenlerin atamalarına ilişkin belirsizlik her ilde birbirinden farklı uygulamalara sahne olmuş; bakanlığa gelen telefonlar muhatapsız kalmış; bakanlık bu kaosa adeta seyirci kalmış ve eğitim camiası bakanlığın insan kaynakları politikasına adeta isyan emiştir.
Kaybedilen tüm davalar İnsan Kaynakları
birimi ile ilgili
Bakanlık hakkında açılan davalar sonucunda yargı kararının gerekçelerini, yeni yaptığı mevzuat düzenlemelerinde dikkate almayarak kamu zarara sebep olmakta ve hizmetin sekteye uğramasına neden olmaktadır. Bakanlık aleyhine açılan davaların tamamına yakını İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün görev alanına giren konular olup bunların da tamamına yakını bakanlık aleyhine sonuçlanmıştır. Bakanlığı uğrattığı maddi zararın yanı sıra kurumun saygınlığına verdiği zarar da dikkate alındığında telafisi imkânsız bu zararın sorumlusunun Genel Müdür Hikmet Çolak olduğu gün ışığı gibi ortadadır.
Binlerce yönetici norm fazlası
durumda
Kapatılan, Dönüştürülen ve Birleştirilen
Okullardaki yöneticiler, bu dönüşümler öncesinde okulların öğrenci sayısı
İlköğretim olarak hesaplanıp yönetici normları belirlenirken okulların İlkokul
ve Ortaokul olarak dönüşümleri sonrası öğrenci sayıları yarı yarıya azalmış ve
birçok yönetici norm kadro fazlası durumuna düşmüştür. 2012 yılının Nisan
ayından itibaren dile getirilen norm kadro yönetmeliğinde değişiklik
yapılmasına yönelik beklentilere rağmen binlerce yönetici şu an kurumlarında
norm fazlası duruma düşmüştür. Eğitim camiasının gözünü diktiği bakanlıkta en
can alıcı konularda bile hiçbir çalışma yapılmaması, eğitim çalışanlarının
bakanlığa olan inancını yitirmelerine neden olmuştur. Bu durumun sorumlusu da
İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak’tır.
devamı gelecek....
Asım GÖZÜKARA / GAZETEKAMU-ÖZEL HABER
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.