EĞİTİM
MEB'in Hata Yapma Lüksü Yok
SBS’nin yerine geçecek olan Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları ile ilgili e-Kılavuz Milli Eğitim Bakanlığı’nın web sitesinde yayımlandı. Böylece yeni sistemin uygulanma detayları kamuoyuyla paylaşılmış oldu.
25 Ekim 2013, Cuma
Geçtiğimiz aylarda SBS'den vazgeçilerek ortak sınav sistemine geçileceği duyurulduğunda pek çok kişi ve kurum sanki bunu ilk kez duyuyormuşçasına tepki vermişti. Oysaki Bakanlığın son birkaç yıldır yaptığı açıklamalar ve attığı adımlar, bu uygulamanın uzun zamandan beri kurgulandığının net göstergesiydi. Her ne kadar Bakan Nabi Avcı'nın Ömer Dinçer'den görevi devraldıktan sonra yaptığı açıklamalar, son yıllarda bütünlük arz etme eğilimindeki Milli Eğitim politika ve projelerinin sürdürülebilirliği konusunda şüpheler uyandırmış olsa da (25 Şubat ve 4 Mart tarihli köşe yazılarımda belirtmiştim) daha sonra atılan adımlar Bakanlığın 2023 vizyonuyla ilgili temel yaklaşımlarında bir değişiklik olmadığını gösterdi.
Bakanlığın yıllardan beri hedeflediği gelecekte, Türkiye'nin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine devlet okulları arasında eğitim kalitesi anlamında bir fark olmayacak. Bu nedenle veliler çocukları daha iyi eğitim alsın diye okul arayışına girmeyecekler. Arayış olmayınca yarış, yarış olmayınca SBS gibi bir sınava ihtiyaç olmayacak. Sınav olmayınca da dershanelere gereksinim yavaş yavaş azalacak.
Her ne kadar sınavsız bir Türkiye hedefleniyor olsa da, öğrencilerin belli başarı ölçütlerine göre sıralanmalarını gerektiren kaçınılmaz durumlar nedeniyle (örneğin parasız yatılı okullara kimin kabul edileceği gibi) sınavlardan kurtulmak hiçbir zaman mümkün olmayacak. Bu durumda yapılması gereken adil, şeffaf, uygulanabilir, suiistimal edilemez ve öğrencileri baskı altında hissettirmeyecek bir sınav sisteminin tasarlanması ve hayata geçirilmesi.
Bakanlık'ın detaylarını açıkladığı Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları uygulaması bu noktalar dikkate alınarak kurgulanmış gibi gözüküyor:
1. Yeni sistem öğrenciler üzerindeki baskıyı azaltabilir çünkü öğrencilerin zaten kendi okullarında giregeldikleri sınavlardan bazılarını kendi öğretmenleri değil, merkezi olarak MEB yapacak. Bir diğer deyişle öğrencinin yaşamına yeni bir sınav girmeyecek, sadece sınavı hazırlayanlar değişecek. Ancak öğrencilerin kendi sınıflarında değil de başka sınıflarda sınava girecek olmaları, başlarında tanımadıkları öğretmenlerin gözetmenlik yapacak olması öğrencilerin yaşayacağı heyecanı artırabilir.
2. Sınavların adil ve şeffaf olması için merkezi olarak (bir şemsiye kontrol mekanizması altında) uygulanması şart. Sınavların MEB tarafından hazırlanması ve değerlendirilecek olması bu gerekliliği karşılıyor.
Yukarıda bahsedilen ve sonuç üretebilir gözüken artılar yanında pek çok eğitimciyi endişeye sevk eden sınav güvenliği ve uygulama homojenliğinin sağlanıp sağlanamayacağı konusundaki şüphe. Her sene ÖSYM bir gün YGS ve 4 gün LYS oturumu yapıyor. MEB'in Ölçme, Değerlendirme ve Yerleştirme Grup Başkanlığı ise bu sene 4, gelecek yıllarda her sınıf seviyesinde 4 gün sınav gerçekleştirecek. Bir de bu sınavların mazeret sınavları yapılacak. Hata yapma lüksünün olmadığı çok zorlu bir işe girişiyorlar. Ülke adına akılları, yolları açık olsun.(Akşam)