Milli Eğitim Bakanlığında Teşkilat yasası ile birlikte üst düzey bürokratlar ve il müdürlerinin tamamı havuza alındı.

12 yıllık iktidar döneminde Milli Eğitim Bakanlığında üst düzey bürokrasi ve il müdürlükleri konusunda tam anlamıyla kadrolaşma sağlanamamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığında Merkez teşkilatında üst düzey görevde bulunan ve yıllardır dengeleri gözetme adına şemşamer gibi Güneş'in yönüne göre kıblesini belirleyen ve denge gözeten bürokratlarla yollar ayrılmalıdır.

Bugün Başbakan'ın canı pahasına meydan meydan gezerek topladığı oylarla o koltuklarda yıllardır Başbakan'ın kredisi ile oturan bürokrasi kerameti kendinden bilmemelidir.

Ak Parti iktidarına en fazla oy kaybettiren Bakanlık Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Milli Eğitim Bakanlığında eğitimi dizayn eden ve ülkenin eğitim ve personel rejimini yöneten bürokratlar sırçalı köşklerinden kalkmadan eğitimi masa başında yönetmeye çalışıyor.

Şöyle düşünün , Ortaöğretim Genel Müdürünün yada Temel Eğitim genel müdürünün okulları gezerek sorunları bizzat yerinde görüp çözüm ürettiklerine ve kafa yorduklarına şahit olan eğitimci var mı ?

Fatih projesini yürüten Yeğitek'de görevli genel müdürün yada grup başkanlarının Fatih projesinin uygulandığı okulları gezip projeyi yerinde izlediğini , bu okullarda görevli öğretmenlerden sorunları dinlediğine şahit olanınız var mı ?

Yeğitek ve Hayatboyu öğrenme genel müdürlüğünde görevli şube müdürleri ve öğretmenlerin Kirve'nin mekanında hergün dedikodu üreterek bu bilgileri CHP vekili Nur SERTER'e ve paralel yapıya ulaştırdıklarını ve Yeğitek'le ilgili çıkan tüm haberlerin Ak Parti'li gözüken bu kişilerden çıktığını cümle alem bilirken buradaki genel müdürler neden susuyor.

Şube müdürlüğü sınavında soruların parayla öğretmen evinde satıldığını iddia eden ve haber yapan Ak Parti hükümeti ve MEB'in altına mayın döşeyen yalancı ve şeref yoksunu kişilerin Ak Partiliyim ve sendikasına üyeyim diye ihanetini artık birileri görmelidir.

başkanının ve üyelerinin ders programlarını ve ders çizelgelerini masa başında okulların yapısını bilmeden yaptığını düşünüyoruz.

görevli bürokratların taşımalı eğitim yapan yada ikili eğitim yapan okulları gezerek sorunları dinlediğine şahit olanınız var mı ?

İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün iş yükünün en fazla olduğu dönemde norm kadro grup başkanının izne çıktığı , atamadan sorumlu grup başkanının şube müdürlüğü mülakatlarının yapıldığı dönemde Aile Bakanlığa Müsteşar yardımcısı olmak için göreve gelmediğini, grup başkanlarının 10 - 11 den önce mesaiye gelmediği İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün, MEB'de İnsan Kaynaklarını yönetebileceğini mi düşünüyorsunuz ?

Temel Eğitim Genel Müdürlüğünde görev yapan grup başkanının Paralel yapının başındaki Hoca'nın beddualarına yüksek sesle amin dediğini bildiğiniz halde neden hala o koltuklarda oturtuyorsunuz.

Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünde görev yapan grup başkanının beni Nabi Hoca getirdiği tavırlarıyla , ben sadece Nabi Hoca'ya hesap veririm diye Bakan adına her ortamda konuşması ve Nabi Abim söyledi diye hava atarak şube müdürlüğü komisyon başkanlığında yaptığı şovların ve yaktığı canların hesabını kim verecek .

milli iradeyi yıkmaya çalışan tüm şer odaklarına karşı meydan meydan dolaşarak toplamış olduğu oylarla yıllardır sırçalı köşklerde oturan bürokratlar ve il müdürleri aklını başına almalıdır.

İl müdürleri içerisinde Başbakan'a küfreden ve gezi parkında eylemlere katılan

öğretmenlere ceza veren müfettişlerden dosyaları alan ve olayı kapatan il müdürleri bulunuyor.

Yıllardır paralel yapının kucağında oturan ve bu yapıya mide'den bağlı il müdürleri hala müdürlük yapıyor.

Bu yazı başta Milli Eğitim Bakanlığına uyarı niteliğinde bir yazıdır.

Bu süreçten sonra isim isim ve olay olay yukarıdaki konular anlatılacaktır.

Ak Parti iktidarı ve Başbakan sayesinde koltuğa geldiği halde , dengeleri gözetme ve menfaat peşinde koşma adına ihanet eden ve buna göz yuman kişiler tek tek yazılacaktır. 

Kadir AYATAR