Bilim insanları tarihi yazının icadı ile başlatır. Doğrudur çünkü yazının icadı ile her alanda hızlı bir gelişme başlamış; aynı zamanda da geçmiş insanların bilgileri kaydedilmeye ve kendinden sonraki nesillere, insanlığa aktarılmaya başlamıştır. Yazı; icadından günümüze değişerek ve gelişerek dönüşüm geçirmiştir ve geçirmeye de devam etmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı da yazının bu gelişim ve değişim sürecine hızla ayak uyduran resmi kurumlarımızın başında gelmektedir. Bu kanıya nereden mi ulaştık? Görünen köy kılavuz istemez; diye bir atasözümüz var. Aynı zamanda MEB Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Bilal Tırnakçı’nın açıklamaları da bizi destekler şekilde.

(Dün akşam bir televizyondaki güldürü programında, 1980-90’ların otobüslerdeki dolmuşlardaki bir kişinin okuduğu gazeteyi diğer yolcuların gizli gizli zevkle okumaları sahnesi yer alıyordu. Program esnasında gayri ihtiyari eşime ‘Gazete okuyan mı kaldı?’ dedim. Metroda, otobüslerde… hemen herkesin elinde bir akıllı telefon, gazeteleri, haberleri, magazini bulunduğu her yerden takip ediyor.)

Başkan Tırnakçı’nın açıklamalarının satır aralarından MEB’de 80 modül aracılığı ile iş ve işlemlerin elektronik ortamda, internet ortamında yapılabildiğini öğreniyoruz. Öğretmenlerin atamaları, yer değiştirmeleri, e-okul sistemi, mebbis sistemi, sınavlar modülü, sınav başvuruları… ilk aklımıza gelenler. Şimdili nesil için bunlar çok normal sanki dünya varolduğundan beri iş ve işlemler bu kadar kolay yapılıyormuş gibi geleblir. Fakat çok kısa biz zaman diliminin öncesine çeyrek yüzyıl geriye döndüğümüzde ülkemizde en çok şikayet edilen problemin bürokrasi, gereksiz kağıt yazışmaları olduğunu görebiliriz. Bir sağlık kurumuna bile gidebilmek için önce kurum sizin adınıza sağlık karnesi düzenleyecek, sonra her muayeneye gidebilmek için kurumdan hasta sevk kağıdı alacaksınız sonrasında bu sevki muayene olacağınız sağlık kurumuna işleteceksiniz… Şimdi ise sağlık kurumuna direk gidip TC kimlik numaranızı söylediğinizde hemen muayene olabiliyorsunuz. Tabi bunun alt yapısında kimlik numaranızla sizin tüm bilgileriniz elektronik ortamda kayıtlı ve kurumlar arasında birbiri ile entegreli çalışması sayesinde iş ve işlemler bu kadar hızlı olabiliyor.

MEB artık “not defteri” sistemi ile öğretmenlerin not, proje, performans.. gibi iş ve işlemleri akıllı telefonlarla her yerden daha kolay yapabilmelerinin elektronik alt yapısını hazırlıyor.
Yine MEB iş ve işlemlerin daha da hızlanması ve kolaylaşması için tüm öğretmenlere e-imza sistemine geçmeye çalışıyor. Başkan Tırnakçı, e-imza ile öğretmenlerin bulundukları her yerden bürokrasiyi tamamen ortadan kaldırarak yer değiştirme, izin, kurum işlemlerini güvenli bir şekilde yapabileceklerini ifade etti. Öğretmenlere ilk e-imza 2015 Eylül ayında dağıtılmaya başlanacak. MEB bünyesindeki 1 milyona yakın öğretmene e-imzaların dağıtılması ile iş ve işlemlerin bu şekilde görülmeye başlaması 2016 yılının sonlarında tamamlanmış olacak.
Yukarıda artık insanımızın basılı evraktan daha çok internet ortamında okuma yaptığına vurgu yapmıştık. MEB’in internet sitesi aylık 10 milyon 74 bin görüntülenme istatistiği ile ülkemizin en fazla ziyaret edilen sitelerinin başında geliyor. Bu da gösteriyor ki artık ülkemizde hızlı bir şekilde elektronik yayıncılık baş köşeye oturmaktadır.

Daha önceki bir yazımızda da MEB’in e-sınav yöntemine geçmeye hazırlandığını belirtmiştik. MEB MTSK yazılı sınavlarını Ankara’da 2010 yılından beri lokal olarak e-sınav olarak yapıyor. Çok yakında e-sınav merkezlerine Eskişehir’in de katılacağını açıklamalardan öğreniyoruz. Devamında Tırnakçı; bakanlığın teknik olarak her sınavı elektronik ortamda yapabileceklerini söylüyor. Sınav merkezlerinin de tamamlanması ile çok yakın bir zamanda TEOG sınavları da elektronik ortamda e-sınava dahil olacağa benziyor.

Başkan Tırnakçı’nın açıklamalarında yazımızın başlığına da aldığımız elektronik ortamın güvenli olup olmadığı sorusu bizim gibi gazetecilerin de aklına gelmiş ve sormuşlar. Hacker saldırıları güvenliğinizi tehdit etmiyor mu? Tırnakçı, Bakanlık’ın resmi internet sitesine günde 20-25 büyük çaplı, 500-600 küçük çaplı saldırının geldiğini bildirdi. Tırnakçı, e-okula yapılan saldırıların da dâhil edilmesi hâlinde günde 35 büyük çaplı, 4 binin üzerinde de küçük çaplı hacker saldırının yapıldığını belirterek, "Sınav açıklama dönemlerinde saldırılar artıyor. Biz bunları önceden tahmin ettiğimiz için gerekli tedbirleri alıyoruz" dedi.

Evet sevgili okur; dünya değişerek gelişiyor ve MEB de bu gelişmelere ayak uyduruyor. Öğretmenler, öğrenciler, veliler olarak bizler de tüm toplum bu gelişmelere zamanında uyum sağlamak durumundayız.

Gelecekte bir gün gelecek. Daha güzel bir gelecek temennisi ile hoşça kalın. (22.4.2015)

Ekrem Aytar - memurhaber